. Köksal, “Son günlerde barolar ve ünlülerimizin ardı ardına açıklamalar yapıyor. Hatrıma 28 Şubat ve Erbakan Hoca geldi. 28 Şubat’ın mağduru olarak; “Divan hazır, Ferman hazır, Kurban hazır”dı.

Divan belliydi: “Malumunuz” ferman hazırlanmış ve “Kurban”ların önüne yani Erbakan Hocamızın önüne koyulmuştu. Erbakan Hoca; uçurumun kenarına gönderilen milyonlar için boncuk boncuk terlerken;

Şarap kadehlerini keyifle yudumlayarak izliyordu birileri.

Benim ve arkadaşlarımın da dahil olduğu milyonlarca genç için gelecek ümidi bile yok ediliyorken; 1000 yıl sürecek diye keyifle davul çalınıyordu yurdun herbir köşebaşında.

Bugünlerde de, 2013’te “Çevreci” bir çıkışla başlayan ve halen hüküm sürdüğü üzere devleti yıkmaya yönelik eylemlerin miladı olan günler için verilen cezalara “28 Şubat Divanı”nın civan delikanlıları Cumhurbaşkanımızı tehdit edecek cürretle bağırıyor.

Uçurumun kenarındaydık divanınız ve fermanınız hazırken cennet mekan Erbakan Hoca boncuk bomcuk terlerken, milyonlarca kurbanınızın geleceğine prangalar vurulurken... Civan mert delikanlılar, Ağa-beyleri, Vaftiz babaları Demokrasi-Hak-Hukuk adına neredeydi?

Savunma hakkının kutsallığına inanıyoruz ve mutlaka söyleyecek sözlerinin kıymetli olduğunu düşünüyoruz ama  milyonların “Kurban” oluşuna Şehit Lider Muhsin Yazıcıoğlu’nun zerresi kadar karşı çıkabildiniz mi?

Lehinize çıkan kararlarda adalet yerini bulurken; Divanınızın uygun bulmadığı kararlarda nerde adalet, nerde demokrasi, nerde özgürlük diye kural tanımaksızın yaptığınız hakaret ve tehdite varan sözlerinizi hangi özgür, demokratik ve adaletli ülkede dile getirebilirsiniz?

Son olarak; Hangi özgür devlet vardır ki vandallığa izin versin. Hangi adalet sistemi vardır ki devletin yıkımına yönelik eylemleri cezasız bıraksın. Mesela çok sevdiğiniz demokratik, özgür ve güçlü adaletli ABD ise Trump taraftarlarının eylemleri için nasıl bir yol izlediklerini yada sözüm ona Avrupa'nın özgürlük merkezi Fransa'ya dönün bakın "Sarı yeleklilere'  neler yaptıklarını. Herkes biliyor ve görüyor niyet üzüm yemek değil bağcıyı dövmek vesselam. Ancak unutmayın bu bağın sahibi aziz milletimiz ve aziz milletimizin temsilcisi Reis-i Cumhur'dur.”

Editör: Mustafa YILDIRIM