Kurul, “Anadolu Üniversitesi Rektörlüğü, sınavda sorduğu bir soru üzerine üyemiz Doç. Dr. Bülent YÜCEL hakkında idari soruşturma başlatmış ve üyemizi tedbiren 3 ay süreyle açığa almıştır. Bunun hemen öncesinde de Hukuk Fakültesi yönetimi, sınav sorularını iptal etmiş ve Anayasa Hukuku dersini üyemizin üzerinden almıştır. Ne yazık ki yıllardır Hukuk Fakültesinin canına okuyan Üniversite ve Hukuk Fakültesi yönetiminin “yeter artık!” dedirten bu uygulamasına şaşırmadık. Bilim insanı duyarlılığı ve etiği çerçevesinde hareket etmekte ısrar eden; inadına doğa, insan ve toplum için bilim diyen akademisyenlere Anadolu Üniversitesi Hukuk Fakültesi özelinde yapılanlara dair söylenecek ve yazılacak o kadar çok şey, cevaplandırılması gereken o kadar çok soru var ki…

Bu basın açıklamasını yazarken nereden başlamalı diye düşünürken, sosyal medyada Bülent Hocalarına sahip çıkan Hukuk Fakültesi öğrencilerinin Anadolu Üniversitesi Rektörlüğüne hitaben hazırladıkları soruları gördük. Öğrencilerin “Anadolu Üniversitesi Rektörlüğüne Sınav Soruları” başlıklı soruları, tıpkı Bülent Hocalarının hazırlığı gibi o kadar güzel ve açıktı ki… Bu sefer de biz hocaları olarak öğrencilerimizden öğrenelim ve soruları birlikte, yüksek sesle soralım dedik:

Soru 1: Anadolu Üniversitesi Hukuk Fakültesi “HUKUKSUZLUKLARINA” Ne Zaman Son Verecek?

Bir değil, iki değil… Anadolu Üniversitesi Hukuk Fakültesinin imza attığı ve mahkeme kararlarıyla tescil edilmiş hukuksuzlukları saymakla bitiremeyiz. Mesela zamanında usulsüz atamalarla tüm bölüm ve anabilim dalı başkanlıkları bir kişinin uhdesinde toplanmıştı, şimdi o kişinin yerinde yeller esse de görüldüğü üzere yenileri onu aratan cinsten değil. Mesela Hukuk Fakültesi merkezli Masonik-Fetöcü-Marksist Cephe diye bir örgüt uydurulmuştu, bu örgüte üyelikten akademisyenlerin işine son verilmiş, yerlerine ilahiyatçı hocalar derse sokulmuştu. Deli saçması bu örgütün uydurma olduğu ortaya çıksa da bunu uyduranlar hala “yüksek mevkilerde” görev yapmaktalar. Fakülteye yıllarını vermiş Barış Akademisyeni arkadaşlarımız meslektaşlarını ziyarete geldiklerinde güvenlik görevlisi marifetiyle kampüsten çıkarılmış mesela. Mesela mesnetsiz iddialarla işine son verilen bazı akademisyenler görevlerine döndüklerinde onlara oda dahi verilmemiş, açık mobbing kar etmeyince aynı gerekçelerle tekrar tekrar işlerine son verilmişti. Say(a)madıklarımız da vardır muhakkak. Ama “artık yeter!” diyoruz. Hukuk Fakültesi çalışanlarına ve öğrencilerine, Anadolu Üniversitesine, Eskişehir’e zarar vermekten vazgeçin!

Soru 2: Gerekçe Dahi Gösterilmeden Sınavları İptal Edilen Öğrencilerin Kazanımları Nasıl Korunacak? Açıklama Ne Zaman Yapılacak?

Hukuksuzluğu alışkanlık edinen idarecilerin en az düşündükleri görünen o ki öğrencilerimiz! Derslerine ilahiyatçı mı girmiş, sınavları iptal mi olmuş, dersten mi kalmışlar bunların önemi yok onlar için. Hukuk Fakültesi öğrencileri adalet istiyor yalnızca! Siyasi hırslara kurban gitmemeyi, hukukun uygulandığı bir fakültede okumayı, çok sevdikleri Bülent Hocalarından ders almayı istiyorlar. Hukuka ve hocalarına sahip çıkıyorlar. Ey sağır kulaklar bu sese kulak verin artık!

Soru 3: Bülent Hoca’ya ve Diğer Akademisyenlere Yapılan Akademik Baskı Ne Zaman Son Bulacak?

Bundan 3 yıl önce yine Bülent YÜCEL’in dersi hiçbir gerekçe gösterilmeden elinden alınmıştı. Şimdi de “beğenmedikleri”, “siyasi iktidara ters” bir soru metni üzerinden cadı kazanları kaynatılmaya çalışılıyor. Fakülte ve Rektörlüğün müdahalesi açık biçimde akademik özerkliğin ve özgürlüğün ihlalidir. Bunu biz değil akademinin binlerce yıllık birikimi, yüksek mahkeme kararları, Anayasa Mahkemesi diyor. Akademisyenlerin bilimsel özerkliği, bilimsel özgürlük Anayasa’da yazıyor. Hukuk Fakültesi ve Anadolu Üniversitesi Rektörlüğünü hukuka, Anayasa’ya uymaya; öğrenciye, akademisyene, idari personele, insana düşman bu yönetim biçiminden vazgeçmeye, üyemiz Bülent YÜCEL hakkında verilen kararları geri almaya davet ediyoruz.”