“Büyük taarruzun ve 30 Ağustos Zaferimizin 100. Yıldönümünde, Gazi Mustafa Kemal Atatürk ve silah arkadaşlarını rahmet ve özlemle anıyorum. Bundan tam bir asır önce, yeniden bir vatan ve millet inşa eden atalarımız, ülkemizin kaderini ve geleceğini bizlere emanet etmişlerdi. Bizler! Hala bu bilinç ve şuur içinde olsak dahi yönetim erkini elinde bulunduran ve bu sisteme muhalefet eden partiler ve kişiler, ne yazık ki bu sorumluluğu yeterince idrak ve icra edememişlerdir.

Yüz yıl önce Türk Milleti adına, kanlarıyla bir harita çizen atalarımız; bugün, ülkemizin maruz bırakıldığı çürümüşlüğe, yozlaşmışlığa ve salt menfi ikballer uğruna; her türlü soygun, talan, ahlaksızlık, hak hukuk bilmezlik karşısında, asla rahat uyuyamayacaklardır. İktidarın kendine göre oluşturduğu bu sistem; yargıyı, medyayı, bürokrasiyi ve tabi ki siyasileri de kapsayan, bir yalan ve talan düzenidir. Cumhuriyet tarihimizde görülmemiş ölçüde yaşanan ve devletin her kademesine sirayet eden bu korkunç dejenerasyon, ülkemizin geleceği için bir tehdit ve hatta beka sorunudur. Eğer bu ülkede hala bağımsız yargı var ise bu iddialar derhal soruşturulmalı ve asılsız ithamlarda bulunulmuşsa, bunun da gereği yapılmalıdır. Suç isnat edilen kişilerin derin sessizliği, sükût ikrardan gelir sözünü akıllara getirmektedir.

Ancak! Bütün bu olumsuz duruma ve yeterince çaba sarf etmediği gözlemlenen kişi ve kurumlara rağmen, bizler; laik Türkiye Cumhuriyetinin ve Atatürk ilkelerinin yılmaz savaşçıları olarak, tıpkı 100 yıl önce olduğu gibi ülkemizin aydınlık ve temiz geleceğinin inşası için, var gücümüzle mücadeleye devam edeceğiz”

Editör: Mustafa YILDIRIM