Eskişehir Barosu İnsan Hakları Komisyonu’na üye sekiz avukatın komisyondan görevine yönetimi tarafından geri dönmemek üzere son verildi. Komisyon üyesi diğer avukatlar da bugün bir basın açıklaması yaparak görevlerinden istifa etti. Konuyu mahkemeye taşıyacaklarını belirten avukatlar BARO yönetiminin bu uygulamasının kabul edilebilir olmadığını söyledi. İnsan Hakları komisyonu olarak ilk olarak Enis Berberoğlu, Adalet Yürüyüşü ardından Nuriye Gülmen ve Semih Özakça ile ilgili açıklama yapmak istediklerini fakat BARO yönetimi tarafından engellendiğini söyleyen komisyon üyesi avukat Fatma Girgin son olarak komisyon üyeleri, Büyükada’da Uluslararası Af Örgütü temsilcilerinin toplantı yaptıkları sırada hukuka aykırı biçimde gözaltına alınmaları ve savunma imkânlarından yoksun bırakılmalarına karşı da basın açıklaması yapılmasına karar vermeleri üzerine BARO yönetiminin bu açıklamaları yapmalarına izin vermediğini söyledi.
İnsan Hakları komisyonu Başkanı Avukat Fatma Girgin, açıklamalara izin verilmemesi üzerine, kendisiyle birlikte toplam sekiz kişinin konuyla ilgili baro yönetim kurulu toplantısında yazılı eleştiri sunduklarını aktardı. Girgin, "Baro yönetimi tarafından eleştirilerimize herhangi bir hukuki gerekçe gösterilmeden komisyondan bir daha üye olamamak koşuluyla atıldık. Katılımcı, demokratik ve çağdaş bir baro anlayışı içerisinde kabul edilemeyecek bu görevden alma işlemi, Eskişehir Barosu’nun geleneklerine aykırıdır” şeklinde konuştu.
4 dönemdir görevinde olan, son iki genel kurula rakipsiz giren bir baro yönetiminin oybirliği ile alınmış bu kararı baronun geleceği adına avukatları daha çok kaygılandırdığını ifade eden Girgin şunları söyledi:
"Ülke yanıyor, anayasa hükümleri ve diğer yazılı kurallar iktidar marifetiyle terbiye ediliyor… Yargısal denetim yolu kapalı 'Kanun Hükmünde Kararnameler' ile ülkenin tamamı hukuksuzlaştırılıyor, vekiller tutuklanıyor, ifade hürriyeti, basın hürriyeti, seyahat hürriyetine OHAL sopası ile yasaklama, tutuklama, kapatma ve yurtdışı yasakları konuluyor. İnsan hakları savunucuları İstanbul Büyükada’da gözaltına alınıyor, gözaltı kararı yakınlarına dahi bildirilmiyor. Keyfi ve özensiz usullerle tesis edilen KHK’lar ile işini, aşını, sosyal güvencesini kaybeden görevlilerin hak, hukuk, adalet talepleri yüksek duvarlardan geri dönüyor. Uzun yıllar devlet içindeki gizli örgütlenmeyi göremeyen, bu yöndeki uyarıları dikkate almayan siyasi iktidar bu vesileyle toplumun bütün kesimlerinin hukuki güvenliğini ortadan kaldıracak düzenlemeler ile hak ihlalleri gerçekleştiriyor.
Avukatlık mesleğini iktidarların vesayetine tabi kılmaya çalışan avukatlık kanunu tasarısına karşı yapmaya çalıştığımız basın açıklamasının baro yönetimince yasaklanması vesayetin baro içinde genişleyen sınırlarına örnektir.
Komisyonunun bir açıklamasına Eskişehir Barosu Yönetim Kurulu üyeleri tarafından meslek ilkelerine aykırı eylem olarak görülmesini baroya nüfuz eden OHAL ruhunun bir yansımasıdır. Mizah dergilerine, internet haber sitelerine, gazete, radyo ve televizyonlara, hatta anayasa mahkemesinin bir örnek kararını yayınlayan resmi siteye getirilen erişim yasaklarını değerlendirdiğimizde insan hakları komisyonu çalışmalarının maruz kaldığı sansür, yasaklama ve görevden alma tasarrufunu herhalde yadırgamamayı öğrenecek kadar demokrasi ve adalet hayatımızdan hızla uzaklaşmaktadır.
Avukatlık mesleğinin birikimi ve avukatlık mücadelesinin biriktirdikleriyle ortaya çıkan baro yönetimleri gelenekleriyle var olurlar. Yazılı olmayan, baro kültürü ve gelenekleri içine sinmiş bir tarihsellik içinde, hukuk ve adalet mücadelesi vermek veya kapalı kapılar ardında telkin, tehdit ve seçeneksiz bir güç tutulmasının etkisiyle hukuksuz kararlar almak arasında bir tercihtir bu.
Eskişehir Barosu camiası, Eskişehir barosu yöneticilerinden güçlüdür. Ve seçilmiş yönetimlerin ait oldukları kurumların iradesini bütünüyle yansıtamadıkları, genel kurullardan aldıkları yetkileri ölçüsüz, hukuksuz kullandıkları sayısız örnek yakın tarihimizin arşivi içinde durmaktadır.
12.07. 2017 tarihli Eskişehir Barosunun 163 sayılı yönetim kurulu kararını tarihsel bir vesika olarak belleğimizde saklayacağız. Komisyonlarda büyük özveriyle çalışan; eşitlikçi, adil, demokratik, laik bir Türkiye mücadelesi veren avukatların insan hakları mücadelesi Baro koridorlarına, komisyon toplantılarına, yönetim kurulu kararlarına sığmaz. Baro yönetiminin görevden almadığı komisyon üyesi diğer avukat arkadaşlarımızın da istifalarını az sonra vereceğini buradan duyuruyoruz.
Eskişehir’de işini kaybetmiş emekçilerin, şiddete uğramış kadınların, siyaset yapma hakkının, yasaklanmış demokratik etkinliklerin, öğrencilerin, gazetecilerin, aydınların, mazlum toplumsal kesimlerin mücadelesini amaçlamış bir avukatlık geleneğinin sürdürücüleri olacağımızı kamuoyuna saygıyla duyuruyoruz.”
Basın açıklamasına Baro İnan Hakları komisyonu üyeleri; Nilav Kesim, Ceren Koçak, Pınar Çelik Arpacı, Serbay Akın, Zafer Kurter, Deniz Eren Dönmez, Fatma Girgin, Neriman Ersin, Heval Yıldız Karasu, Barış İpek, Duygu Akyol, Ozan Güzel, Merve Bahar Çakır, Seçil Çam katıldı.