Eskişehir Bilecik Tabip Odası Yönetim Kurulu tarafından yapılan açıklamada; “Salgın tüm yıkıcılığı ile devam ediyor. Her gün birkaç meslektaşımızı COVİD-19 nedeniyle kaybediyoruz. Salgına karşı yeterli önlem alınmaması, etkin bir mücadele yürütülmemesi nedeniyle sağlık çalışanları olarak tükendik” dendi.

Yönetim Kurulu’nun ortak açıklamasında şu ifadelere yer verildi:

Tüm ülkede ve Eskişehir özelinde yoğun bakım yatak sayılarının, filyasyon ekip sayılarının arttırıldığını biliyoruz. Buna rağmen COVİD-19 pandemisini önleyemiyoruz. Salgın canlar almaya devam ediyor. Bire bir tedavisi olmayan bir hastalığı sadece tedavi edici hekimlikle yenmek, önlemek mümkün değildir. Evet vakaların artması sonrası filyasyon ekip sayıları artmış, filyasyonda çalışan arkadaşlarımız sabahlara kadar ev ziyaretlerine gitmek zorunda kalmıştır. Fakat bu yeterli, etkin ve etik değildir. Temaslılara ve ilk kaynağa ulaşmak önemlidir, ancak bu kapı ağzında sabaha karşı üçte dörtte olamaz. Gördük ki bazı illerde filyasyon ekipleri ev ziyaretleri sırasında şiddete uğramıştır.

Bütün bunlar olurken, Aile Sağlığı Merkezlerinde temel koruyucu sağlık hizmetlerinden olan aile planlaması çalışmaları, malzeme gelmemesi yüzünden yürütülememektedir. ASM’lerde son günlerde yaşanan bir diğer yoğunluk nedeni de grip aşısı karmaşasıdır. Yıllardır risk grubunda olup da grip aşısı olan yüzlerce insan aile hekimine giderek aşı için uygun olup olmadığını sorgulatmaktadır. Bu yoğunluk hem hastaları hem de sağlık çalışanı arkadaşlarımızı riske sokmakta gereksiz bir yoğunluk ve virüs yüküne maruz bırakmaktadır. Aile Hekimlerimizin birçoğu hastalanmış ya da risk altındadır.

ASM’lere bu salgın döneminde yeterli ve kaliteli kişisel koruyucu ekipman verilmemekte, ASM çalışanları için sağlık müdürlüğü üzerine düşen sorumluluğu almamaktadır. Salgının artmasıyla beraber her gün aranan hasta sayısının artışı, diğer işleri yapılamaz hale getirmektedir.

Hastanelerde ise artan yoğun bakım sayıları bu konuda ki eğitimli sağlık çalışanlarına taşıyamayacakları kadar fazla bir iş yükü getirmektedir.

Kronik hastalığı olan hastaların pandemi başlangıcından bu yana olan rutin kontrollerinde gecikme ve sıkıntılar yaşanmaktadır. Bu günlerde kronik hastaların daha kötü tablolarla sağlık merkezlerine müracaat ettiklerini gözlemekteyiz. 8 aylık pandemi sürecinden bu yana salgında; başladığımız noktadan daha kötü bir noktadayız. Artık ciddi kronik hastalıklarla ilgili de sıkıntılar yaşamaktayız.

Uzun ve yoğun çalışma süreleri bizleri tüketiyor. Sağlıktaki yöneticiler çalışanların sorunlarına çözüm aramıyorlar. Dinlenemiyoruz, hastalıktan korunamıyoruz, çözüm önerilerimiz dikkate alınmıyor.

Biz hekimler olarak diyoruz ki; yaşayamazsak yaşatamayız.

Pandemi sürecinde yüzlerce sağlık çalışanımızı kaybettik. Tükendik ölüyoruz diyoruz. Covid -19 hastalığı bir meslek hastalığıdır. İvedilikle bir yasa çıkarılarak Covid-19 hastalığının meslek hastalığı olarak kabul edilmesini talep ediyoruz.”