Başkan Ataç 1 Mayıs’ı işçilerle kutladı Başkan Ataç 1 Mayıs’ı işçilerle kutladı

Demiryol-İş Sendikası’nın hem genel merkez hem de şube başkanlıkları düzeyinde bu konu ile yakından ilgilendiğini ve taslak metnin TBMM gündemine dahi gelmemesi için çalışmalarını sürdürdüğünü aktaran Çakmak, “Demiryolu işçisinin aleyhinde olan her türlü niyet ve çalışmanın sonuna kadar karşısında olduğumuzu ve bu noktada her türlü mücadeleden asla geri durmayacağız.” dedi. Ülkenin son yıllarda demiryolu atılımında kat etmiş olduğu mesafenin ortada olduğunu ifade eden Çakmak, “Gerek yurtiçinde gerekse yurtdışına açılarak bölgesel anlamda bir güç olmak üzere demiryolu altyapısı ve hizmetleri her geçen gün daha da önem arz etmekte; hali hazırda pek çok demiryolu ağı projesi devam etmekte ya da planlanmaktadır.” şeklinde konuştu. Demiryolu araçlarının üretimini yapan, bakım ve tamirini gerçekleştiren tek bir çatı altında TÜRASAŞ ismiyle toplanan Sakarya ve Sivas'taki fabrikaların hem Demiryol-İş'in hem de bu şehirlerin simgesi haline geldiğini dile getiren Hüseyin Çakmak, “Böylesi güzide kurumların özelleştirilmesinin akıldan dahi geçirilmesi bir art niyet değilse bile budalalıktan başka bir şey değildir.” diye konuştu. 
DEMİRYOLCULARIN AĞZININ TADI KAÇIRDI
Demiryol-İş Sendikası Eskişehir Şube Sekreteri Hüseyin Çakmak sözlerini şöyle sürdürdü: “Ülkemizin 150 yılı aşan demiryolu macerasında en büyük pay bu yüksek ruhun ve tecrübenin sahibi olan demiryolu emekçilerinindir. Şimdi yapılmak istenilen şey bu tecrübeyi yok sayarak çöpe atmak ve demiryolunu emekçilerini cezalandırmak mıdır? Bu manada açıkça ifade etmek gerekir ki bahse konu taslak metin tüm demiryolcuların ağzının tadını kaçırmıştır. Sadece TÜRASAŞ'ı değil, bütün demiryollarını ilgilendiren bu metin serbestleştirme başlığı altında bir takım yeni düzenlemeleri öngörmektedir. Demiryollarının çağın gerekliliklerini yerine getiren, daha işlevsel bir yapıya kavuşması için serbestleşmesi ya da özelleşmesi gerekir düşüncesinde olanlara ise dünya üzerindeki demiryolu özelleştirmelerinin hüsranla sonuçlanan serüvenlerine bakmalarını öneririm. Karmaşık bir şekilde kaleme alınan nereye istersen oraya çek kabilinden bir anlayışla hazırlanan bu metinde bahsedilen şey bir özelleştirme emaresi ise bu durumun asla mümkün olmayacağını ve müsaade etmeyeceğimizi bir kez daha hatırlatmak isterim.”

Editör: Mustafa YILDIRIM