Depremzedelerin devletin lütfuna değil, haklarına ihtiyacı var!

 
Devletin, depremzedeler için hak çerçevesinde anayasada belirtilen hakları temele alarak çalışmalarını yürütmesi gerektiğini ifade eden Ektaş, şunları söyledi: “Depremde doğrudan veya dolaylı sorumluluğu olan, devletin bu görevi yerine getirmemesinden kaynaklanan sorumluluğu da depremzedelere karşı sağladığı haklarla yerine getirmesi gerekiyor.” Depremden sonra depremzedelerin canlarının korunması barınma ihtiyacının karşılanması gerekiyordu, bunlar karşılanmaya çalışıyor, 5 bin lirayı aşmayacak bir kira yardımı ve hasar görmüş evleri olanlara 10 bin lira yardım sağlandı. Ancak depremzedenin hakları bunlarla sınırlı değil, öncelikle depremzedelerin psiko-sosyal destek, sağlık, eğitim gibi haklarının sağlanması gerekiyor. Hayat yemek içmekten ibaret değil, depremzedelerin sosyalleşmesi için de acil önlemlerin alınması gerekiyor. Devletin evleri ağır hasar gören hak sahiplerine ev yaptırıp evlerini teslim etmesi gerekiyor. Sigorta yaptırmayan vatandaşların da zararını devletin karşılamasını talep etme hakkı vardır.” 
MÜTEAHHİTLERE DAVA AÇILMASI YETERLİ DEĞİL
Deprem sonrası müteahhitlere dava açılabileceğini ancak bunu yeterli olmadığını dile getiren Ektaş, “Bunlar da önemli, onlara karşı da dava açılabilir, ancak bu davalarda elde edilecek sonuçların tasnifinin karşılıksız kalması söz konusu, pek çok müteahhidin üstünde mal varlığı barındırmadığını biliyoruz. Bu noktada devletin sorumluluk alması ve vatandaşların, idarenin sorumluklarını ortaya koyarak haklarını karşılanmasını talep etme hakkı vardır.  Vatandaşların, bunun yanı sıra Cumhuriyet başsavcılıklarına yapacakları şikayetlerle de ‘görevi kötüye kullanma’, ‘yaralanmaya, ölüme neden olma’ suçlamasıyla şikayette bulunmak hakları vardır.” ifadelerini kullandı. 
MERKEZ BANKASININ BAĞIŞI HUKUKA AYKIRI
Hem Merkez Bankası hem de kamu banklarının yardım yapması ile ilgili tartışmaya da değinen Ektaş, “Merkez bankası 1211 sayılı kanunla kurulmuş bir banka ve kuruluş kanunun hiçbir maddesinde bağışla ilgili bir hüküm söz konusu değil, dolayısıyla bağış yağması söz dahi olamaz. Yapılan bağış kendilikle hukuka aykırıdır.”