Tüketici Hakları Derneği Bilecik Şubesi Başkanı Şerife Köse, pandemiden bu yana pek çok tüketicilerden teslim alınmayan kargolar bahane edilerek ücret talep edildiğini ve birçok tüketicinin bu isim altında dolandırıldığına şahit olduklarını söyledi.

Tüketicilerden “Kargomu almadım, hukuk bürosu beni aradı, beni icraya vereceklermiş” ya da “Ben kendilerinden hiçbir ürün almadım ama bana kargo yolladıklarını, teslim almadığım için beni icraya vereceklerini söylüyorlar ne yapmalıyım?” şeklinde şikâyetler aldıklarını belirten Şerife Köse; “Tüketiciler arayanların hukuk büroları ve avukat isimleri kullanarak aradığını bundan dolayı da ödeme yapmak zorunda kaldığını bizlere iletmeye devam ediyorlar. Öncelikle şu konuya açıklık getirmek gerekiyor; 6502 Sayılı Kanunun mesafeli satışlara ilişkin düzenlemesinde tüketicilerin 14 gün içerisinde sebep göstermeksizin cayma hakkını kullanabileceği ve satıcının hangi isim altında olursa olsun bu aşamada tüketiciden bedel isteyemeyeceği açık şekilde yer almaktadır. Teslim alınmayan kargolar ya da verilmeyen bir hizmet hakkında bedel talep edilmesi kanuni dayanağı olan bir uygulama değildir. Tüketiciler gerçekten kargo sipariş etmiş ancak teslim almamış olsa dahi böyle bir bedeli ödemek zorunda değildir. Zaten biz para talep eden telefon numaralarını geri dönüş sağladığımızda bu kişilerin gerçekten satıcı olmadığını gördük. Tüketicilerin bu kişilere karşı temkinli olması gerekiyor” dedi.

“Hukuk büroları ve avukat isimleriyle tüketicileri dolandırıyorlar”

Şerife Köse; “Sadece bu da değil, para istemek için arayanların birçoğunun hukuk büroları ve avukat isimleriyle tüketicileri dolandırdıkları ancak gerçekte bu isimde bir avukat olmadığı maalesef sıklıkla karşılaştığımız bir durum. Gördüğümüz kadarıyla dolandırıcılar hayali icra dosyaları oluşturmak ve bunlara birer numara vererek sanki hukuki bir bedel talep ediliyormuş gibi kendilerine uygun zemini arıyorlar. Bu durumda tüketiciler birden çok yol ile karşılarındakilerin dolandırıcı mı yoksa gerçekten avukat mı olup olmadığını anlayabilirler. İlki; tüketicilerin gerçekten kargo siparişi verip vermediği ya da hizmet alıp almadıkları konusunda emin olmaları gerekiyor. Ortada bir sözleşme yok, hizmet alınmamış hiç sipariş verilmemiş ise tüketiciler gönül rahatlığıyla karşılarındakilerin dolandırıcı olduğundan emin olabilir. Yine tüketiciler Türkiye Barolar Birliği’nin internet sayfasına girerek kendilerine verilen isimle kayıtlı bir avukat olup olmadığını öğrenebilirler. Bu isimde avukat yok ise yine dolandırıcılıkla karşı karşıyasınız demektir. Son olarak biliyorsunuz artık birçok hizmete e-devlet sistemi üzerinden kolaylıkla ulaşabiliyoruz. Tüketiciler e-devlet üzerinden “icra dosya sorgulama” sekmesine tıklayarak kendilerine karşı açılmış icra takiplerini öğrenebilirler. Burada görmediğiniz bir dosya yüksek ihtimalle açılmamış ve gerçekte var olmayan bir dosyadır. Tüketiciler kendilerine verilen dosya numaraları ile e devletten gerçekten böyle bir icra dosyası olup olmadığını karşılaştırıp öğrenebilirler. Tüketiciler dolandırılma eylemine karşı kendilerini arayan şahıslardan emniyet güçlerine ya da savcılıklara başvurarak şikâyetçi olabilirler” diye konuştu.

“Sosyal medyadan birçok hayali ürün satılıyor”

Şerife Köse, konuşmasına şöyle devam etti;

“Her zaman bahsediyoruz; güvenli alışveriş en önemlisidir. Tüketicilerin sadece reklam yoluyla gördükleri sitelerden, hiçbir araştırmadan alışveriş yapması sağlıksız bir uygulamadır. Tüketicilerin alışveriş yaptıkları satıcıların gerçekten dürüst bir satıcı olup olmadığına, vergi numarası var mı, bir deposu mağazası var mı, ödeme şekli nasıl kapıda ödeme, şeffaf kargo gibi güvenli ödeme yöntemleri sağlıyor mu sorularına yanıt verebildikleri satıcılardan alışveriş yapmaları gerekiyor. Maalesef biz sosyal medya üzerinden birçok hayali ürünün satıldığına şahit olduk. Bu yüzden önce tüketicilerin bilgilenmesi dolandırılmaktan korunmanın en önemli kuralıdır."

Kaynak: iha