Demokrat Parti Genel Başkanı Gültekin Uysal, Eskişehir’de Porsuk Konukevi’nde yaptığı açıklamada nadir toprak elementlerinin küresel rekabetin yeni stratejik alanı olduğunu vurgulayarak Türkiye’nin kaynak yönetiminde ciddi riskler bulunduğunu söyledi. Uysal, Eskişehir’den yaptığı çağrıda yolsuzluk, kayıt dışılık, hukuksuzluk ve seçim sürecindeki baskılara dikkat çekti.
Uysal, nadir elementlerin artık dünya devletleri arasında büyük bir rekabet alanı haline geldiğini belirtti. Türkiye’nin bu stratejik kaynaklar konusunda ciddi bir yönetim sorunu yaşadığını ifade eden Uysal, demokratik meşruiyeti zayıflayan hükümetlerin iktidarlarını korumak adına ülkenin menfaatlerini yabancı aktörlere aktarma eğiliminde olduğuna dikkat çekti. Bu durumun yalnızca Türkiye’de değil, bölgedeki diğer ülkelerde de benzer şekilde görüldüğünü vurguladı. Türkiye’nin sahip olduğu yeraltı ve yerüstü kaynaklarının milletin refahı için kullanılmasının en büyük temennileri olduğunu söyledi.
YOLSUZLUK ELEŞTİRİLERİ
Konuşmasının önemli çoğunluğunda yolsuzluk ve kayıt dışılık eleştirileri gündemine alan Uysal, Türkiye’de kayıt dışılığın bir “yönetim usulü” haline geldiğini, yolsuzlukların ise bilinçli politikalarla sistematik bir yapıya dönüştüğünü ifade etti. 2024 bütçesinin yüzde 62’sinin Kamu İhale Kanunu dışına çıkarak keyfi şekilde harcandığını belirten Uysal, bu tablonun Türkiye tarihinde hiçbir dönemde görülmediğini söyledi. Yoksulluğun derinleşmesinin de bu sistematik yolsuzluğun bir sonucu olduğunu dile getirdi.
Uysal, mevcut iktidarın hukuku ve anayasayı tanımayan bir yönetim anlayışıyla hareket ettiğini savunarak, yargıya açık talimat verildiği ve siyasallaşmış soruşturmalar yürütüldüğü bir dönemin yaşandığını söyledi. Özellikle kamuoyunda tepki çeken bazı soruşturmalara değinen Uysal, Melih Gökçek dönemindeki büyük usulsüzlük iddialarına rağmen hiçbir soruşturma açılmazken, Ankara Büyükşehir Belediye Başkanı Mansur Yavaş’a “çorba dağıttığı” gerekçesiyle soruşturma izni verilmesinin adalet sisteminin geldiği noktayı gözler önüne serdiğini ifade etti.
MUHALEFET İKTİDARA KARŞI ORTAK MÜCADELE İÇİNDE OLMALI
Türkiye’de siyasi tehditlerin arttığını, iktidarı değiştirme potansiyeli taşıyan tüm siyasi aktörlerin önümüzdeki süreçte daha fazla baskıyla karşı karşıya kalacağını söyleyen Uysal, seçim sürecine yaklaştıkça siyasi gerilimin daha da yükseleceğini belirtti. Siyasi partilerin bu tabloyu kendi stratejileri doğrultusunda yeniden değerlendirerek, iktidara karşı ortak bir mücadele içinde olunması gerektiğini ifade etti. Uysal, Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın içinde bulunduğu siyasi koşullar nedeniyle İmralı ile işbirliği yapma zorunluluğunun doğabileceğini söyleyerek bunun ne AKP’ye ne de muhalefete tek başına bir avantaj sağlamayacağını belirtti. Muhalefetin rekabet zeminini koruyabilmesi için mutlaka diyalog geliştirmesi gerektiğini vurgulayan Uysal, 2023 seçimlerinde Altılı Masa’nın önemli bir işlev gördüğünü hatırlattı. Bugünün şartlarının değiştiğini ancak siyasi partilerin mecburen yeniden işbirliği zeminlerine dönebileceğini söyledi. Türkiye’de siyasi rekabetin korunmasının en önemli öncelik olduğunu ifade etti.





