50 bin can gitti, aileler yıllardır gözyaşı döküyor
50 bin can gitti, aileler yıllardır gözyaşı döküyor
İçeriği Görüntüle


CHP Eskişehir Milletvekili İbrahim Arslan, Devlet Su İşleri (DSİ) 3. Bölge Müdürlüğü’nde
yaşanan tartışmalı bir atamayı Türkiye Büyük Millet Meclisi gündemine taşıdı. Arslan, Enerji
Sanayi Maden Kamu Emekçileri Sendikası (ESM) İl Temsilciler Kurulu Üyesi Yener Çalışkan’ın
sendikal faaliyetleri nedeniyle “sürgün” edildiğini belirterek, Tarım ve Orman Bakanı İbrahim
Yumaklı’ya yazılı soru önergesi sundu.
Arslan, Çalışkan’ın hukuksuz şekilde görev yerinin değiştirildiğini, açılan davada ise istinaf
mahkemesi tarafından atamanın yetkisiz makam eliyle yapıldığı gerekçesiyle iptal edildiğini
hatırlattı. Ancak DSİ yönetiminin bu kararı dikkate almayarak, aynı işlemi bu kez Genel
Müdürlük onayıyla tekrar ettiğini belirtti.
“Yargı kararı dolanılıyor”
Milletvekili Arslan, konuyla ilgili açıklamasında şu ifadelere yer verdi:
“Yargı kararına rağmen aynı içerikteki atamanın yeniden yapılması, sadece hukuk tanımazlık
değil, aynı zamanda mahkeme kararlarını dolanma girişimidir. Bu tutum, kamu görevlilerine
karşı yıldırma ve cezalandırma pratiği anlamına gelir. Mahkeme açıkça, bu işlemin yetkisiz
makamdan kaynaklı olarak hukuka aykırı olduğunu belirtmişken, şimdi aynı işlem bu kez yetkili
makam eliyle tekrar edilerek, mahkeme kararının ruhu yok sayılmaktadır.”
Atama ısrarla aynı yere: Neden 14. Şube?
Arslan, soru önergesinde şu kritik sorulara yanıt istedi:
• Hukuksuz atama yapan yetkisiz bölge yöneticileri hakkında herhangi bir idari işlem
başlatılmış mıdır?
• İptal edilen atama neden ve hangi gerekçeyle tekrar edilmiştir?
• Aynı kişinin, ısrarla DSİ 14. Sondaj Şube Müdürlüğü’ne gönderilmek istenmesinin
gerekçesi nedir?
• ESM’nin iddia ettiği gibi bu işlem, sendikal faaliyet nedeniyle yapılmış bir cezalandırma
mıdır?
“Sendikal faaliyetler cezalandırılamaz”
Yener Çalışkan’ın uzun süredir ESM bünyesinde aktif görev yürüttüğünü belirten Arslan, bu tür
uygulamaların kamu görevlilerinin anayasal haklarını hedef aldığını vurguladı. “Anayasaya göre
sendikal faaliyet bir haktır. Bu hakka karşı cezalandırma veya sürgün gibi uygulamalar, sadece
görevliyi değil, demokrasiyi hedef almaktır” ifadelerini kullandı.