SÖYLEŞİ: ŞENAY BİLİK YILDIRIM
Anadolu Üniversitesi, yeni hayata geçirdiği açıköğretim sistemiyle Endonezya’dan Güney Amerika’ya uzanan geniş bir coğrafyada binlerce kişiye Türkçe ve Türk kültürü eğitimi sunuyor. TRT ve Yunus Emre Enstitüsü iş birliğiyle hayata geçirilen bu dijital kampüs projesi, Eskişehir’i Türkçenin küresel merkezlerinden biri haline getiriyor. Anadolu Üniversitesi Rektörü, Yusuf Adıgüzel, Açıköğretim Fakültesi çatısı altında hayata geçirilen Türkçe bölümü ile, Türk dizilerinin etkisiyle büyüyen küresel Türkçe ilgisini üniversiteye taşıdıklarını anlattı. Bu yeni program sayesinde dünyanın dört bir yanındaki öğrenciler,Türkçe ve Türk kültürüyle Anadolu Üniversitesi ile online olarak tanışma fırsatı yakalayacak…
Çok yeni bir proje başlamak istiyorum, Açıköğretim Fakültesi’nde başlattığınız “Türkçe öğrenme” projesini anlatır mısınız?
Evet, Türk dili ve kültürü üzerine açtığımız yeni bölüm, yurt dışındaki öğrenciler için tasarlandı. Dünyayı Türkçe konuşturacağımız yeni bir projenin startını verdik. Bu herkesi heyecanlandıran bir iş… Güney Amerika ve Uzak Doğu’da Türkçeye olan ilgi giderek artıyor. Bu projeye özellikle Endonezya’dan başvurular bekliyoruz. Tanıtımlarımız Endonezya dilinde başladı. Eğitimi tamamlayan öğrenciler, gerekli koşulları yerine getirdiklerinde Türkiye’deki üniversitelere geçiş yapabilecek.
Bu çalışmalara TRT ve Yunus Emre Enstitüsü de destek veriyor sanırım…
TRT, projemizi 10 farklı dilde tanıtarak büyük katkı sağladı. Tanıtım videolarının altına doğrudan başvuru linkleri eklendi. Yunus Emre Enstitüsü ile de iş birliği içindeyiz. Dünyada yaklaşık 130 Türkoloji bölümü var ama çoğunda öğrenciler Türkçeyi konuşamıyor. Onlara Türkçeyi konuşma düzeyinde öğretmeyi amaçlıyoruz. Bu çalışmayla iki yıllık eğitimi başarıyla tamamlayanlar, gerekli koşulları yerine getirdiklerinde Türkiye’de eğitimlerine devam edebilecekler.
ANADOLU PRESS KURULDU
Akademik yayıncılıkta da yeni bir oluşum başladı…
Bugün itibarıyla Anadolu Üniversitesi Press’i kurduk. Bu oluşum, uluslararası düzeyde bilimsel yayınlara ev sahipliği yapacak. Türkiye’den ve dünyadan akademisyenlerin kitapları burada yayımlanabilecek. Ders kitabı formatının ötesine geçip bilimsel yayınlarla üniversitemizin görünürlüğünü ve etki alanını artıracağız.
Akademik sıralamalarda görünürlüğü artırmak için başka ne tür adımlar planlanıyor?
Akademik sıralamalarda görünürlüğü en çok yükselten bölümlerden biri olan Tıp fakültemiz artık bizde değil. Yayın sıralamalarında öne çıkan bölümlerden biri Eczacılık Fakültemiz. Yayın sayısını artırmak için başka üniversitelerle ortak çalışmalar yapmamız gerekiyor. Avrupa Birliği projeleri, TÜBİTAK fonları ve Kalkınma Ajansı destekleri bu süreçte çok önemli.
TÜRKİYE’NİN ÖNEMLİ ANİMASYON MERKEZLERİNDEN BİRİ…
Hocam, yeni eğitim-öğretim yılında öne çıkan yeniliklerden biri Bilişim Teknolojileri Meslek Yüksekokulu oldu. Detaylarını öğrenebilir miyiz?
Evet, bu yıl dört farklı bölümden oluşan Bilişim Teknolojileri Meslek Yüksekokulu öğrenci alımına başlıyor. Her bölüme 30 öğrenci kabul edilecek; böylece toplam kontenjan 120 olacak. Öğrencilere ön yüz geliştirme, arka yüz yazılım geliştirme, büyük veri analistliği, oyun geliştirme ve programlama alanlarında eğitim verilecek.
Ayrıca, İktisadi ve İdari Bilimler Fakültesi bünyesinde yeni açılan Uluslararası Ticaret ve Lojistik ile Yönetim Bilişim Sistemleri bölümleri, yüzde 100 İngilizce eğitim verecek.
Dijital oyun tasarımı da bu yıl öğrenci almaya başlıyor değil mi?
Doğru. Güzel Sanatlar Fakültemizdeki Dijital Oyun Tasarımı bölümü, bu yıl ilk kez ÖSYM kılavuzu üzerinden öğrenci kabul edecek. Daha önce özel yetenek sınavıyla öğrenci alan animasyon bölümümüzle birlikte burası, Türkiye’nin önemli animasyon merkezlerinden biri haline geldi. Ancak bu alanda ders verecek uzman bulmak hâlâ zor.
Özellikle pandemiden sonra geçen yaklaşık beş yıllık süreçte, Anadolu Üniversitesi'nin adeta bir tür “uykuya” daldığını söylemek yanlış olmaz diye düşünüyorum. Sinema Anadolu, Tiyatro Anadolu gibi kültür-sanat alanları kapatılmış, kampüs içindeki depreme dayanıksız binalar elden geçirilmediği gibi, bu alanların öğrenciler tarafından kullanılmaya devam etmesi de ciddi bir risk oluşturmuş... Neyse ki artık bu alanlarla ilgili somut adımlar atıldığını, özellikle çok sayıda öğrencinin kullandığı AKM ve kütüphane gibi yapıların yeniden inşa edileceğini öğreniyoruz. Kampüs içinde fiziki dönüşüm sürecinde neler yapılıyor?
Evet, kampüste kullanılmayan bazı binaların yenilenmesi ve taşınması gündemde. AKM binası yıkılacak, yerine daha büyük ve işlevsel bir salon yapılacak. Üniversitemizin 1000 kişilik bir konferans salonuna ihtiyacı var. Konservatuvarın, halkbilimin ve tiyatronun da ayrı sahnelere ihtiyacı var. Bu dönüşüm sürecinde çok değerli piyano enstrümanlarımızın taşınması için de özel bir çalışma yürütüyoruz.
Kültür-sanat alanındaki canlanmayı da görüyoruz. 4 yıl sonra Eskişehir Uluslararası Film Festivali 22’nci kez başladı ve Tiyatro Anadolu yeniden sahnede…
Evet, Tiyatro Anadolu, Türkiye’nin ilk üniversite tiyatrosu olarak 30 yıl önce kurulmuştu. Ancak uzun bir süre boyunca sahneye oyun çıkaramamıştı. Şimdi konservatuvar öğrencilerimizin katkısıyla yeniden ayağa kalktı. Kendi sahnesine ve idari birimlerine kavuştu. Kısa sürede iki yeni oyun sahnelediler ve Balkan turnesi için davetler almaya başladılar.
Üstelik sahnemizi, Avrupa’daki yeni eğilimleri dikkate alarak tamamen etkileşimli tiyatro anlayışına uygun biçimde yeniden tasarladık. Bu sahne, izleyiciyle doğrudan bağ kuran, klasik tiyatro kalıplarını kıran çağdaş bir yapıya sahip. Tamamen üniversitemizin kendi imkânlarıyla inşa edildi. Bu bizim için hem akademik hem sanatsal anlamda çok değerli bir kazanım oldu.
KISA FİLM SENARYO YARIŞMASI BAŞLIYOR
Yine yeni bir gelişme olarak; kısa film senaryo yarışması düzenleyeceğiniz bilgisine ulaştık, bu konuda bilgi alabilir miyiz?
Tabii. Anadolu Üniversitesi olarak ulusal düzeyde bir kısa film senaryo yarışması başlatıyoruz. Yarışmada kazanan senaryoların Eskişehir’de çekilmesi şart. Kültür ve Turizm Bakanlığı’ndan da temsilciler projede yer alacak. Türkiye’nin önde gelen yönetmenleri ve teknik ekipleriyle birlikte, öğrencilerimiz filmlerin çekim sürecinde aktif rol üstlenecek.
Öğrenciler doğrudan yapım sürecine mi dahil olacaklar?
Evet. Çekimler İletişim Fakültesi stüdyolarında yapılacak. Konservatuvar oyuncularımız projelerde yer alacak. Öğrenciler teknik ekiplerle çalışırken bir yandan da atölyelere katılarak sektörle doğrudan temas kuracaklar. Bu projeyle hem sektöre yeni senaristler kazandırmak istiyoruz hem de Eskişehir’i bir film platosuna dönüştürüyoruz.
Hangi isimlerle iş birliği yapıyorsunuz?
Görüntü yönetmeni Mehmet Aksın, yönetmen Barış Pirhasan ve Zeki Demirkubuz ile görüşmeler sürüyor. Hedefimiz, bu projeyi hem uluslararası yarışmalara taşıyacak hem de TRT Tabii gibi platformlarda yayınlanabilecek güçlü bir seçki haline getirmek.