Eskişehir’de tamamen öğrenciler tarafından yapılan ve çeşitli ödüller alan ESATAMAT isimli elektrikli otomobil, TEKNOFEST’te birinciliği amacıyla daha da geliştiriliyor.
Eskişehir Atatürk Mesleki ve Teknik Anadolu Lisesi Motorlu Araçlar Teknolojisi Alanı öğrencileri tarafından TÜBİTAK’ın desteklediği TEKNOFEST’e katılmak için hazırlanan ESATAMAT isimli elektrikli otomobil, birinciliği kazanma hedefine yönelik daha da geliştirilerek hazırlanıyor. Liselerarası Elektrikli Otomobil Yarışması’nda ‘En İyi Tasarım’ ve ‘Teşvik’ ödüllerini alan yüzde 100 öğrenci yapımı olan aracın ilerleyen dönemlerde 2 kişilik olarak tekrardan tasarlanması planlanıyor. Daha önceden 350 kilogram olduğu bilinen aracın zaman içerisindeki çalışmalar sonucunda 400 kilogram ağırlığına ulaştığı öğrenildi. Motor ve programlama dâhil tüm işlemlerin öğrenciler tarafından yapıldığı aktarılırken, içerisindeki tabletle araca dair bütün bilgilerin görülebildiği ve 100 kilometre başına 13 TL yaktığı belirtildi. Öğretmenlerinden izin alabildikleri zaman kendi yaptıkları otomobille okul bahçesini turlayan öğrenciler, ESATAMAT ile arkadaşlarını kıskandırıyor.
“Önümüzdeki yarışmalarda Eskişehir’i temsil etmek istiyoruz ve birinciliği hedefliyoruz”
Atatürk Mesleki ve Teknik Anadolu Lisesi Motorlu Araçlar Teknolojisi Alanı Ahmet Tunçbilek, aracın yapım aşamasında 5 öğrenciyle birlikte çalıştıklarını ve tamamen öğrenci yapımı olduğunu söyledi. Zaman içerisinde daha da geliştirilen aracın ağırlığının arttığını ifade eden Tunçbilek, “Aracımız 2021 yılında TEKNOFEST’te yarışmak amacıyla yapıldı. ‘Efficiency Challenge’ elektrikli kategorisinde yarıştı. Yapım aşamasında 5 öğrenciyle birlikte çalıştık, tamamen öğrencilerimiz yaptı bu aracı. ‘En İyi Tasarım’ ve ‘Teşvik’ ödülü alarak bunları Eskişehir’e getirmiş bulunmaktayız. Aracımız 400 kilogram ağırlığında olup, 64 kw’lik bir motora sahiptir. Her aşamasında kaporta, motor, elektrik, elektronik aksam ve programlama dâhil her şeyi öğrencilerimiz kendi emekleriyle yaptı. Hedefimiz bu aracı birazcık daha geliştirip, çift kişilik yaparak daha güzel bir hale getirmek. Önümüzdeki TEKNOFEST yarışmalarında da Eskişehir’i temsil etmek istiyoruz ve birinciliği hedefliyoruz” dedi.
“Gelen desteklerle birlikte aracın ikinci jenerasyonunu hazırlayarak yine yarışmalara gireceğiz”
Motorlu Araçlar Teknolojisi Alanı 11’inci sınıf Murat Özaşık, aracın yapımı için yaklaşık 9 ay boyunca uğraştıklarını belirtti. Gelen desteklerle birlikte aracın ikinci jenerasyonunu hazırladıklarını ve bu yıl da yarışmalara katılacaklarını dile getiren Özaşık, “Bu araç için 9 aylık bir süreçte uğraştık. Tamamen öğretmen ve öğrencilerle birlikte yapıldı. Gayet mutluyuz, teknolojiyle ilgili böyle çalışmaların yapılması gayet güzel. Gelen desteklerle birlikte aracın ikinci jenerasyonunu hazırlayarak yine yarışmalara gireceğiz. Aracın 2 kişilik olması düşünülüyor. Buna ek olarak voltaj ve motor dengesi yükseltilebilir, güneş panelleri eklenebilir. Camlar ve tamponla ilgili farklı düşüncelerimiz var. Renk ve lastiklerle ilgili değişiklikler yapacağız. Yapım aşamasında elektrikli araçlar, batarya ve motor teknolojisi hakkında bilgiler edindik. Araştırma sürecinde ve yapım aşamasında önemli şeyler öğrendik. Hem eğitim açısından hem de aracın yapılması açısından öğretmen ve öğrencilerimizle birlikte gayet verimli bir zaman geçirdik. Bu projede yer aldığım için çok mutluyum. Öğretmenlerime ve ekip arkadaşlarıma buradan teşekkür ediyorum. Gayet iyi bir proje oldu. Umarım 2024 yılında daha iyi bir şekilde konuşuruz. Önümüzdeki yıl için söz vermeyelim ama muhtemelen dereceye gireriz” ifadelerini kullandı.
“Ara sıra öğretmenlerden izin alıp okul bahçesinde turluyoruz”
Motorlu Araçlar Teknolojisi Alanı 11’inci sınıf Melih Kartal ise araçla ilgili bazı bilgilerden bahsederek şöyle konuştu:
“3 bin volt elektrik motoru var, 200 tane lityum iyon pil birleştirdik. 2023 verilerine göre 100 kilometrede 13 TL yakıyor. İçindeki tabletle hız göstergesi, geri vites, ileri, boş ve gittiği kilometre görülebiliyor. Ayrıca aracın ne kadar süre gittiğini de hesaplayabiliyor. Bir sonraki sene otonom olarak yapmayı düşünüyoruz. Ara sıra öğretmenlerden izin alıp okul bahçesinde turluyoruz, herkesin dikkatini çekiyor. Öğrencilere de özgüven veriyor, bir sonraki sürüşe onlar da katılmak istiyor. Bir nevi diğer öğrencileri teşvik etmiş oluyoruz.”
