KAYNAK: MANŞET GAZETESİ
ADD Başkanı Dr. Azmi Kerman, Esgazete Yayın Koordinatörü Şaban Bağcı’nın sorularını yanıtlayarak derneğin çalışmaları hakkında bilgi vererek gündeme ilişkin değerlendirmelerde bulundu.
ADD’yi bize anlatır mısınız? Nasıl ve ne amaçla kuruldu?
Atatürk devrim ve ilkelerine karşı açık ve kapalı saldırıların arttığı bir süreçte ADD kuruldu. Daha kötüsü planlı ve sinsi bir çalışma ile devrim ve ilkelerin yok edilmesi isteniyordu. Bu durum karşısında, Atatürk ilkelerinin toplumsal sorunların çözümlenmesinde rehber olacağına inananlar 19 Mayıs’ın 70. Yıldönümünde, 1989 yılında ADD’yi kurdular. Türk aydınlanmasının bilim savaşçılarından Prof. Dr. Muammer Aksoy kurucu başkanımızdır. Kurucular arasında dönemin, aydın, ilerici, yurtsever insanları yer almaktadır. Kurucu ve yöneticilerimizden Muammer Aksoy, Ahmet Bahri Üçok, Ahmet Taner Kışlalı gibi aydınlarımız gerici güçler tarafından şehit edildi.
İsteyenler derneğe üye olabilir mi?
Atatürkçü çizgide, geleceğin aydınlık Türkiyesi için 18 yaşını doldurmuş her vatandaş üye olabilir. Dernek olarak tüzüğümüzde yer alan ilkeler doğrultusunda zorlu bir mücadele veriyoruz. Kuruluş ilkelerine bağlı, laik, demokratik bir Türkiye için ben de varım diyen yurttaşlarımızı üye olmaya davet ediyoruz. Derneğimizde çok kapsamlı bir çalışma düzeni bulunmaktadır. Ama en önemlisi gençlerimiz ve onların eğitilmesidir.
Atatürkçülük nedir?
Atatürkçülüğün ne olduğu ya da ne olmadığı konusunda kafalar karıştırılmış durumdadır. En kısa tanımıyla Atatürkçülük, tam bağımsızlık ve çağdaşlaşma demektir. Bağımsızlık derken başta ekonomi olmak üzere, her alanda bağımsızlıktan söz ediyoruz. Atatürkçülük bilimi kendisine rehber edinen devrimci ve antiemperyalist dünya görüşüdür. Sürekli gelişme ve yenilikten yanadır.
Atatürkçü bakışla ülkenin durumu nedir?
Türkiye kuruluş ilkelerinden, Atatürkçü çizgiden hızla uzaklaşmaktadır. Ülkemiz batılıların istediği gibi sözde dini referans alan bir çizgiye çekilmiştir. Demokrasi ve insan hakları konusunda sıkıntılar büyüktür. Parlamento etkisizleştirilmiş, kuvvetler ayrılığı ilkesinden uzaklaşılmıştır. Eğitimde ise durum içler acısıdır. Öğrenim Birliği Yasası yok edilmiş, tarikat ve cemaatler bu alanda etkili bir noktaya gelmiştir. Paralı eğitim özendirilirken, Türkiye eğitim sıralamasında dünya ülkelerine göre çok gerilere düşmüştür. Ekonomide dışa bağımlılık artmış, gelir dağılımı bozulmuştur. Artık üreten bir ekonomi yerine tüketen bir Türkiye görüyoruz. Doğa ve doğal kaynaklar hızla tüketilmektedir. Sorunları burada anlatmakla bitiremeyiz. Ancak en yakıcı sorun ülke bütünlüğüne yönelik dış saldırılardır.
30 Ağustos programınız nedir?
ADD öncülüğünde bazı etkinlikler geleneksel hale getirilmiştir. Atatürk ilkelerini benimsemiş ulusalcı, tam bağımsızlıktan yana olan örgütler bir araya gelerek bu etkinlikleri gerçekleştirmektedir. Bu sene de 30 Ağustos Cuma Günü Zafer Alayı gerçekleştirilecektir. Adalar Atatürk Caddesi girişinde başlayacak yürüyüş Vilayet Meydanı’ nda sona erecektir. Gene 26 Ağustos tarihinde Afyon Kocatepe’de düzenlenen etkinliklere katılım sağlayacağız.
Yıllarca CHP kadrolarında yer aldınız. Seçimlerde her zaman adınız geçer. CHP’yi yerelde değerlendirir misiniz?
CHP devleti kuran partidir. Kuruluşundan bu yana ülkenin gelişmesinde ve çağdaşlaşmasında CHP’nin büyük etkisi vardır. Yaşadığımız dönemde de CHP ülkenin umudu olan partidir. Türkiye’nin gelişmesinde ve ilerlemesinde gene öncü olma özelliğini koruyacaktır. O nedenle gerek yereldeki yöneticilerimiz, gerekse genel merkez yöneticileri bu sorumluluk çerçevesinde hareket etmeliler.