Eskişehir Gazeteciler Cemiyeti ve ESGROUP iş birliği ile düzenlenen Çalışan Gazeteciler Günü Kutlaması, Eskişehir basınını buluşturdu. Katılımın yoğun olduğu gecede birlik ve beraberlik mesajları verildi.

 

Eskişehir Gazeteciler Cemiyeti ve ESGROUP tarafından Çalışan Gazeteciler günü sebebiyle Anemon Otel’de yemek düzenlendi. Geceye Büyükşehir Belediye Başkanı Yılmaz Büyükerşen, Odunpazarı Belediye Başkanı Kazım Kurt, Tepebaşı Belediye Başkanı Ahmet Ataç, Organize Sanayi Bölgesi Başkanı Nadir Küpeli, Sanayi Odası Başkanı Celalettin Kesikbaş, Ticaret Odası Başkanı Metin Güler, Seyitgazi Belediye Başkanı Uğur Tepe, Mihalıççık Belediye Başkanı Haydar Çorum,  Anadolu Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Şafak Ertan Çomaklı, Türkiye Gazeteciler Federasyonu Genel Başkanı  ve Eskişehir Gazeteciler Cemiyeti Başkanı Yılmaz Karaca ve gazeteciler katıldı.

ESKİŞEHİR BASININA

DESTEK VERİN

Gecede bir konuşma yapan Yılmaz Karaca, Türkiye’nin en kaliteli televizyon ve gazetelerinin Eskişehir’de olduğunu söyledi. Karaca, “Eskişehir basını Türkiye genelinde en üst düzeyde. Tüm çalışan arkadaşlarımın gazeteciler gününü kutluyorum. Anadolu basını için 2019 kapkara bir yıldı. Bunu yaşayan tüm okuyucularımız, herkes biliyor. Bu yıl içerisinde 125 tane gazetemiz kapandı. Uyduda yayın yapan 80 televizyonun 40 tanesi ekranları kararttı. 2020 yılında ümitli olmak zorundayız. Biz iyimser olacağız, mücadelemizi sürdüreceğiz. Sizlerden şunu istiyoruz; Anadolu basınına, Eskişehir basınına destek verin. Hocamın bize basın kültür merkezi yapma sözü vardı. Alkışınızı bu sözü verdiniz diye kabul ediyoruz. Gazete ve televizyonların sahiplerinin böyle birlik beraberlik içinde olması da bize ayrı bir gurur verdi. Bu mücadele ile inşallah yakında gerek gazeteler gerek televizyonlar bazı kararlar alacak, duyuracağız. Eskişehir basınına sahip çıkmalarını bekliyoruz” ifadelerini kullandı.

SAHİP ÇIKMALIYIZ

Sanayi Odası Başkanı Celalettin Kesikbaş, basının varlığının çok kıymetli olduğunu vurgulayarak, “Fikri hür, vicdanı hür nesiller yetiştirmek hepimizin sorumluluğunda ama özellikle demokrasinin ve özgürlüğün uzun ince bir yolda gittiğini düşünürsek, bunun sağda ve solda ki tane kaldırımı da olduğunu düşünürsek fazla abarttığımızda özellikle bir şekilde yönetimlerin diktatöryaya döndüğünü biraz aşağıya indirdiğimizde anarşiye döndüğünü görüyoruz. Bu balansı sağlayan Türk basını. Bunlar en büyük güç. Artısında da eksisinde de her zaman sisteme ayar verecek güçte özgür bir basın hepimizi çok daha fazla mutlu edecek. Varlığınız çok kıymetli, çok değerli. Hepimizin kendi basınımıza sahip çıkması gerekiyor. Bu Eskişehir’den başlayıp sonra da akın akın her tarafa yayılması gerekiyor” diye konuştu.

TEKNOLOJİYE AYAK

UYDURMAK ZORUNDAYIZ

Organizasyonun çok anlamlı olduğunu belirten Ticaret Odası Başkanı Metin Güler, “Siz gerçekten hem kamuoyu adına kamu adına iş yapıyorsunuz hem de bizim haber almamızı sağlıyorsunuz. Haberi ulaşmada önemli katkılar sağlıyorsunuz. Türkiye’de şu anda 120 civarında gazeteni kapanmasından bahsetti. Ama Avrupa, İngiltere’ye bakın yazılı basın yüzyıllardan beri gündemde. Çok önemli rakamlar bunlar. Önemli olan sıkıntıların içerisinde bizlerin yeni yol haritaları çizmemiz. Yeniliğe açık olmalıyız, gelişmeleri yakından takip etmek zorundayız, teknolojiye ayak uydurmak zorundayız” dedi.

KUTSAL GÖREV

Günümüzde herkesin birer gazeteci olduğunun altını çizen Organize Sanayi Bölgesi Başkanı Nadir Küpeli, “Son dönemde herkesin birer medyası var. Yalan yanlış, iftira çok kolay bir şekilde yazılıyor. Biz de bunları sosyal medya adı altında maalesef paylaşarak besliyoruz, ekmeğine yağ sürüyoruz. Sizler olmasanız bütün dünyada bir çok şey yolunda gitmez. Hiçbir güvenlik gücünden korkmayanlar sadece ve sadece basından korkuyor. Basının diline düşerse herkes kendisine çeki düzen veriyor. Bu anlamda gerçekten çok ciddi bir göreviniz var. Doğruları yazmak, adaletli davranmak ve gerçekleri herkesin duymasını sağlamak bence çok kutsal bir görev. Üstüne üstlük mesai saati de yok. Gece 2 de olsa başka bir saat de olsa benim 8-5 arası mesaim var. Bundan sonrasında çalışamam diyemiyorsunuz. Haber her zaman anında iletilmeli. Gerçekten çok zor şartlarda görev yapıyorsunuz. Yazılı ve görsel basının bundan sonra da öneminin azalmayacağından çok eminim. Sıkıntısı olduğunu biliyorum. Herkes elinden geldiği kadar, gücü yettiği kadar basının ayakta durması için gayret etmeli. Basını desteklemek başka, kendi geleceğimiz için, kendi haber alma özgürlüğümüz için, kendi adaletli yaşantılarımız için de basının hür ve cesur olması ve mali güce erişmesi çok önemli” ifadelerini kullandı.

BASIN ÖZGÜRLÜĞÜ YOK

Türkiye’nin yaşadığı sorunları basının net bir biçimde hissettiğini belirten Odunpazarı Belediye Başkanı Kazım Kurt, “Birbirimize bir takım şeyleri anlatmaya ihtiyaç duymuyorum. Kötü yönetiliyoruz, basın da kötü yönetiliyor. Üstüne üstlük basının özgürlüğü de yok. İçerde haksız yere tutuklanan gazeteciler var. Davaları açılmadan bir yıl boyunca cezaevinde tutulan gazeteciler var. Bu şartlar altında bin liraya çalıştırılan gazeteciler var. Biz çağ atlayacağız, Almanya bizi kıskanacak. Böyle bir şey yok. Gerçekleri bize göstermek sizin göreviniz, görevinizi yapınız. Sizden bunu bekliyoruz. Belediyeler olarak, kamu gücü olarak nasıl bir destek olunabilir? O işleri hocamla konuşmamız lazım. Yerel basına destek sağlanmalıdır. Onun formülleri de bulunabilir. Biz uğraşırız. Önce kendi düzenlerimizi ayağa kaldırmamız lazım. Sonra etrafımızdaki yerel basına destek olma adına adımlar atabiliriz” şeklinde konuştu.

İLKLERİ YAŞIYORUZ

 “Eskişehir pek çok konuda ilklerin şehridir sloganını kullanırız. Bu akşam da o ilklerden birini yaşıyoruz” ifadeleriyle sözlerine başlayan Büyükşehir Belediye Başkanı Yılmaz Büyükerşen, “O ilk de gazete patronunun patronlar adına, çalışan basın mensuplarına bir kutlama vesilesiyle bir araya topladığı bir yemekte bulunuyoruz. Bu çok önemli. Geçmişte Eskişehir’de çıkan gazetelerin teknolojik imkanları yoktur. Buna rağmen ilk defa ofset makine de 1960’larda Eskişehir’e gelmiştir. Bugün ise fevkalade ileri bir teknolojiye sahip basınımız var. O zamanlar gazetecilik yaparken gıptayla izlediğim gazeteciliği neden Eskişehir’de yapılmıyor diye kafa yorardım. Basın teknolojisinin yenilenmemiş olmasıydı sebebi. Asıl sebep vardı. Onu kimse görmüyordu. Eskişehir’de sayısal olarak çoktu” dedi.

YAPACAK ÇOK İŞİMİZ VAR

O dönemde gazetecileri bir araya toplayarak öneri sunduğunu anlatan Büyükerşen, “Dedim ki ayrı ayrı her birinizin gazetesini alacak sayıda okuyucu kitlesi Eskişehir’de yok. Ama gelin şöyle yapalım; hem basın ilan kurumunun dağıttığı ilanların bu gazeteler arasında paylaşılmasından dişinizin kavuğuna gitmeyecek kadar para kullanılıyor. Ortaklaşa birleşin bir tek gazete çıkaralım İstanbul’un gazeteleri ile rekabet edebilecek büyüklükte ve kalitede bir gazete çıkaralım. Baskı makineleri hazır. Ben de her türlü fedakarlığı yapmaya hazırım. Gazeteci arkadaşlarımızdan birinden itiraz geldi. Bütün gayretlerimize rağmen o girişimimiz akamete uğradı. Eğer olsaydı bugün bambaşka bir Eskişehir olacaktı. Mekan tahsisine gelince; bugüne kadar yerine getiremedim. Söyleyecek çok sözümüz var. Yapacak çok işimiz var. Gazete patronları olarak başlarını iki ellerinin arasına alıp, bizlerle de konuşarak yen bir rejim konusunda dikkatli olmaları lazım” ifadelerini kullandı.