Ülkemizde sık görülen ( Her 100 kişiden 1’i çölyaklı ) , az ve zor tanı alan, yaşam boyu süren bir sağlık sorunu olan Çölyak hastalığı ile ilgili kurulan Eskişehir Çölyakla Yaşam Derneği, Çölyaklıların gereksinimlerini ve yaşam kalitelerini arttırmak için çalışmalar yapıyor.

 Dernek Başkanı Hicran Niron, derneğin faaliyetleri arasında, yurtiçi ve yurtdışındaki Çölkaykla ilgili tıbbi gelişmeleri izlemek, konuyla ilgili fuar ve kongrelere katılmak, yerli gıda üreticileri ile ambalaj ve üretim konusunda Çölyaklıların hayatını kolaylaştıracak çalışmalar olduğunu söyledi.

Derneğin amaçları arasında Çölyaklıların günlük yaşantılarını kolaylaştırmayı amaçladıklarını vurgulayan Niron, “Çölyak konusunda toplumu bilindirmeliyiz, Çölyaklıları konu hakkındaki gelişmelerden haberdar etmek, Glutensiz diyet yiyecekleri konusunda üretici ve ithalatçı firmalarla işbirliği yaparak bu ürünlerin toplumun her kesini tarafından satın alınabilecek şartlarda üretilmesini sağlamak, TürGıda  Kodeksinde gerekli değişiklikler ve düzenlemelerin yapılmasını sağlamak derneğimin amaçları arasında bulunmaktadır” dedi. 

Çölyak’ın; Buğday, arpa, çavdar ve yulafın doğal yapısında bulunan ve bir çeşit protein olan Gluten maddesine bağışıklık sisteminin tepki vermesi ve bunun sonucunda ince bağırsakların zarar görmesi ve emilim işlevinin yerine getiremeyecek duruma gelmesi olarak yorumlayan Eskişehir Çölyakla Yaşam Derneği Başkanı Hicran Niron, “İnce bağırsakların iç yüzeyini kaplayan villus yapılarının kısmen veya tamamen yok olması nedeniyle gıdalardan almamız gereken vitamin, mineral gibi yapıtaşları emilemez ve kana karışamaz. Bunun sonucunda da beslenme bozukluğu ve çölyak belirtileri ortaya çıkar.

  Gluten, gıda, ilaç ve kozmetik sektöründe kıvam artırıcı, nem tutucu, yapıştırıcı ve raf ömrünü uzatıcı özellikleri nedeniyle çok sık kullanılıyor. Bu yüzden Çölyaklılar  diş macunundan konservelere kadar aldığı her ürünün içeriğine dikkat etmek durumundalar.

   Çölyak hastalığı genellikle ishal, karın ağrısı gibi tipik yakınmalara sebep olur. Ancak bağırsaklara yönelik herhangi bir bulgu olmaksızın da başka sistemlere ait yakınmalarla da kendini belli edebilir. Bu yüzden çölyak zor tanı alan hastalık olarak bilinir. Atipik belirtiler nedeniyle çölyak akla  gelmeyebilir ve sadece semptoma yönelik tedavi alır ve tanı gecikir” diye konuştu.

Bu hastalığın belirtisinin yelpazesinin oldukça geniş olduğunu vurgulayan Niron şunları söyledi:

“Geçmeyen, tekrarlayan ishal atakları, Kansızlık ( İlaç tedavisine rağmen geçmeyen ve tekrarlayan), öne doğru çıkık bir karın, zayıflama, çocuklarda boy uzamasının durması, bulantı, kusma, sık tekrarlayan diş çürükleri, nedeni bilinmeyen karaciğer hastalıkları ve enzim yüksekliği, Romatizmal hastalıklar, kas güçsüzlüğü ve kramplar, çeşitli Troid Bezi hastalıkları, Migren tipi baş ağrıları, Şeker Hastalığı, geçmeyen, kaşıntılı cilt yaraları, saç dökülmesi, deride renk açılması ( Vitiligo ).

Gibi tipik ve atipik belirtiler verir. Bu belirtilerden bir veya birkaçı görüldüğünde Çölyak akla gelmeli ve bu yönde araştırma yapılmalıdır.”

(MY