Akar, depreme dayanıklılığı bilinen hiçbir okulda eğitim-öğretime devam edildiğini, öğrenci ve öğretmenlerin can güvenliğinin her şeyin önünde olduğunu vurguladı. “Deprem tetkikleri sonrası güçlendirme veya yıkım kararı alınan okullar anında boşaltılarak eğitim başka bir binaya aktarılıyor” dedi.

Akar, acil çözüm bekleyen okulların durumunu da paylaştı:

  • Porsuk İlkokulu: Yıkım işlemi başladı, yıl sonuna kadar ihalesi bekleniyor; eğitim şu anda Gülen Kanat Ortaokulu ile birlikte yürütülüyor.

  • Muallel Zeyrek İlkokulu: Dayanıksız binası boşaltıldı, Şehit Barış Öztürk Ortaokulu’nda eğitim devam ediyor.

  • Osman Gazi Ortaokulu: Arsa sorunu çözüldü, ihale süreci hızla tamamlanmalı.

  • Sami Sipahi Ortaokulu: Önce boşaltılan okul, bir binası yıkıldıktan sonra diğerine taşındı; fiziki şartlar zor.

Akar, bu geçici çözümün çeşitli sorunlar doğurduğunu belirtti: ilkokul ve ortaokul öğrencilerinin yaş farkı nedeniyle lavabo ve tuvalet gibi imkanların kullanımı zor, ikili eğitim uygulamaları eğitimi olumsuz etkiliyor ve öğretmen odası gibi ortak alanlarda kapasite sorunları yaşanıyor.

Yunus Emre Meslek Lisesi binasının yenilenmesi sürecinin de uzun sürdüğünü belirten Akar, binanın ikinci döneme yetişmesinin beklendiğini söyledi. Önceki binası yıkıldıktan sonra okul 7-8 yıl boyunca geçici alanlarda eğitim yapmak zorunda kalmış, bürokratik ve siyasi engeller süreci uzatmıştı.

İyi ki genç dostlarımızla beraber yürüyoruz
İyi ki genç dostlarımızla beraber yürüyoruz
İçeriği Görüntüle

Emek Mahallesi Lisesi inşaatının da bir an önce tamamlanması gerektiğini vurgulayan Akar, “Emek Mahallesi öğrencileri uzak mesafelerdeki okullara gitmek zorunda kalıyor. Fiziki ortamın elverişli, sağlıklı ve yaş seviyesine uygun olması büyük önem taşıyor” dedi.

Akar, Eskişehir’deki eğitim camiasının, özellikle deprem riski nedeniyle boşaltılan ve yapım süreçleri geciken okullar için hızlı ve kalıcı çözümler beklediğini belirtti.