Yeşil Dönüşümde Öncü Adım Yeşil Dönüşümde Öncü Adım


“Yurt içinde hayvan kalmadı”
Et ve süte yönelik senelerdir bir kriz yaşandığını ifade eden Küçükarslan, bu krizin önümüzdeki süreçte daha da derinleşeceğini dile getirdi. Küçükarslan, “Hayvan yok, hayvan olmayınca et de yok. Olan et de pahalı. Vatandaş yakında ete de süte de ulaşamayacak, kara borsaya düşecek. O da elimizde hayvan kalırsa. Et ve sütte yıllardır kriz var. Bu kriz daha da derinleşecek. Bu süreçte yurt içinde hayvan olmadığı için yurt dışından hayvan getirmek mantıklı bir hareket. Denize düştük, yılana sarılıyoruz. Ben yurt dışından hayvan getirmeye karşıyım ama mecbursun çünkü yurt içinde hayvan yok.” açıklamasında bulundu. 
Hayvanı olanın zamlı fiyattan satmak için elindeki hayvanı satmadığını da dile getiren Küçükarslan, artık ülkeye devamlı ithal et geleceğini sözlerine ekledi. 
“Eskişehir’de üretim yüzde 50 düştü”
Şu anda Eskişehir’de hayvan üretiminin yüzde 50,60 civarında düştüğünü ifade eden Küçükarslan, “Hayvan üretimi girdilerin pahalı olması, vatandaşın para kazanamaması gibi birçok sebepten kaynaklı düşmüş durumda. Eskişehir’de çok sayıda işletme kapandı. Kâğıt üzerinde hayvan çok gözüküyor ama hiçbir işletmede hayvan yok şu an. Et fiyatları vatandaşa pahalı geliyor. Ete zam olunca vatandaş çiftçiyi suçluyor. Ete zammı biz yapmıyoruz.” dedi. 
“Süt desteği tatmin etmiyor”
Sütte üreticiye verilen paranın çok düşük kaldığına da değinen Küçükarslan, “Sütte üreticiye verilen para en az 20 lira olmalı. Yemin kilosu 11 lira, bir hayvan günde 10 kilo yem yer. Saman, küspe, arpa, vitaminler, veteriner masraflarını hesaplarsak bizim bu işi çoktan bırakmamız gerekiyordu. Süt desteği veriliyor ama litre başı 50 kuruş bazen 1 lira. O da kimseyi tatmin etmiyor.” şeklinde konuştu