AK Parti Eskişehir Milletvekili ve Avrupa Konseyi Parlamenterler Meclisi Üyesi Prof. Dr. Emine Nur Günay, Portekiz’in başkenti Lizbon’da Avrupa Konseyi “Kuzey-Güney Merkezi” Toplantısına katıldı. Kuzey-Güney Merkezi 1989 yılında Lizbon’da kurulmuştur. Amacı, Kuzey ve Güney ülkeleri arasında demokrasi ve insan onurunun korunması temelleri üzerine inşa edilmiş adil, dengeli ve sürdürülebilir kalkınmayı sağlamak.
21 ÜYE ÜLKE, GÜNAY YÜRÜTME KURULUNDA
Kuzey-Güney Merkezi’nin 21 üye ülkesi bulunuyor. Türkiye’nin üye olmadığı bu organizasyonda Prof. Dr. Günay Avrupa Konseyi Parlamenterler Meclisi ‘Sosyal İşler, Sağlık ve Sürdürülebilir Kalkınma Komitesi’ni temsilen Yürütme Kurulu Üyesi olarak görev yapmakta.
Prof. Dr. Günay “Sürdürülebilir Kalkınma Hedefleri, 2015-2030 döneminde geçerli olmak üzere 17 Hedeften ve 169 alt-hedeften oluşmaktadır. Bu hedefler, sürdürülebilir kalkınmanın “ekonomik, sosyal ve çevresel” üç boyutunu dengeli olarak yansıtmaktadır. 2030 Gündemi, fakirliğin ortadan kaldırılmasını en büyük küresel sınama olarak görmekle birlikte, sadece en az gelişmiş veya gelişmekte olan ülkelerin ihtiyaçlarına odaklanmamakta, gelişmiş ülkeler de dahil tüm ülkeler için geçerli evrensel hedefler ortaya koymaktadır. Bu toplantıda da ‘2030 Sürdürülebilir Kalkınma Hedefleri’ değerlendirilirken ülkelerin ulusal gerçeklikleri, kapasiteleri ve kalkınma düzeylerindeki farklılıklarına vurgu yapıldı, yerel ve ulusal politika ve önceliklerinin önemi tartışıldı.” Şeklinde açıklamada bulundu.
DÜNYADA YENİ DÜZEN ARAYIŞINDA 2030 HEDEFLERİ ÖNEMLİ
Prof. Dr. Günay Avrupa Konseyi Kuzey-Güney Merkezi Toplantısı ile ilgili ‘’2030 Hedefleri bize ekonomik kalkınmanın adil bir toplumsal düzen ve yaşanılabilir bir çevre olmadan kalıcı ve mümkün olamayacağını, kalkınmayı daha geniş bir perspektif ile ele almamız gerektiğini göstermektedir. Kalkınmanın, sadece ekonomik büyümeyi değil, sosyal adalet ve çevresel sürdürülebilirlik kavramlarını da içeren bütüncül bir yaklaşım olduğunu vurgulamaktadır. Bu nedenle çok önemli olduğunu düşünüyorum. Şu anda her kıtada tanık olduğumuz sosyal protestoların temelinde mevcut toplumsal düzene karşı çıkış yatmakta, sosyal adalet talep edilmektedir. Hedeflere baktığımızda ise 2030'a kadar günde 1.25 dolardan az gelirle yaşayan grubu yani aşırı yoksulluğu bitirmek; açlığı bitirmek ve sürdürülebilir tarımı desteklemek; herkese eşit derecede kaliteli eğitim sağlamak; ülkelerin içinde ve aralarındaki eşitsizlikleri azaltmak; sürdürülebilir tüketimi ve üretimi sağlamak; sürdürülebilir ve kapsayıcı ekonomik kalkınmayı sağlamak, tam ve üretici istihdamı ve insan onuruna yakışır işleri sağlamak gibi temel ihtiyaçlardan refah düzeyini artırıcı hedefler yer almaktadır. Bu konuda adım atmak yalnız hükümetlerin değil hepimizin sorumluluğudur. Sürdürülebilir Kalkınma Hedefleri hakkında ne kadar çok insanın bilgisi olursa, hedeflere ulaşılma ihtimali de o kadar artar. Küresel düzen daha adaletli bir sisteme evrilebilir.” Şeklinde konuştu.