İYİ Parti İl Başkanı Av. Mehmet Ektaş engellilere yönelik politikaların ve araçların sorunları çözmede yetersiz kaldığını belirterek; şunları söyledi: “Türkiye, engelli istihdamının en düşük olduğu ülkelerden birisidir. Avrupa Birliği’nde engellilerin işsizlik oranı yüzde 17,4 ve istihdam oranı yüzde 38,1 iken Ülkemizde 15 yaş ve üstü en az yüzde 20 engel oranına sahip olan engelli bireylerin sadece yüzde 14.3’ü çalışırken, yüzde 85.7’si çalışmamaktadır. Bu düşük orana rağmen çalışan engelli bireylerin ne yazık ki yüzde 30.4’ü de kayıt dışı çalışmaktadır. Ülkemizde engelli olmayan bireylerde işsizlik oranının yüzde 11 civarında olduğu dikkate alınırsa engelli bireylerle engelsiz bireylerin istihdamı arasındaki korkunç ayrımcılık daha net anlaşılmaktadır.”

RAKAMLAR ORTADA

TÜİK verilerine göre, 6 yaş ve üstü engelli bireylerin yüzde 41.6’sının okuma yazma bilmediğini aktaran Ektaş, “Engellilerin sadece yüzde 7.7’si lise ve daha üstü bir eğitime sahiptir. AB ülkelerinde ilkokuldan sonra okulu bırakan engelli oranı yüzde 25, İsveç’te yüzde 11’ken, Ülkemizde bu oran yüzde 60’tır. Engellilerin düşük eğitim düzeyi işgücüne katılımlarına, işsizlik oranlarına, çalışacakları işlerin niteliğine ve çalışma koşullarına doğrudan olumsuz etki yapmaktadır” diye konuştu. Uluslararası sözleşmeler ve yasalar ile zorunlu kılınan erişilebilirliğin nasıl sağlanabileceğine yönelik standartlar ve kılavuzlara karşın uygulamaların da yetersiz kaldığını ifade eden Başkan Mehmet Ektaş, “Engelli bireylerin yüzde 66.9’u kaldırımların, yaya geçitlerinin ve yaya yollarının; yüzde 58.4’ü kamu binalarının; yüzde 55.4’ünün postane ve banka benzeri mekanların uygun olmadığını belirtmektedirler. AB’de engellilerin yüzde 29,9’u yoksulluk/sosyal dışlanmışlık riski altındayken, Türkiye’de bu oran yüzde 77,1’dir” dedi. İYİ Parti İl Başkanı Av. Mehmet Ektaş açıklamasını şöyle sürdürdü: “Engelli vatandaşların, eğitim, sağlık, çalışma hayatı gibi alanlarda fırsat eşitliği sağlanması ve farklılıklarına saygı gösterilmesi, mekânsal erişim yanında teknoloji ve bilgiye erişimin bu bireyler için ne kadar önemli olduğuna dikkat çekilmesi için toplumsal farkındalık oluşturmalı ve farkındalığı sürdürülebilir çözümlere dönüştürmeliyiz. Örneğin, istihdama katılımda büyük öneme sahip olan mesleki eğitim ve yaşam boyu öğrenim hizmetlerini yaygınlaştırmalı ve niteliği artırmalı; İŞKUR, MEB, Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı gibi kuruluşlar arasında yeterli işbirliği ve koordinasyonu kurmalı, geliştirilmeliyiz. Ancak, engelli sorunlarını çözebilmenin başlangıcı anlayış değişikliğinden geçmektedir. Öncelikle toplumda ve özellikle engelli olmayan bireylerde ‘Engellilere Yardım’ temelli anlayıştan ‘Engellilerin Hakları’ temelli anlayışa geçiş sürecini tamamlamalıyız.

Editör: TE Bilişim