Haber Kaynağı: Manşet Gazetesi
Eskişehir Alpu kömür yatırımları ile ilgili gelişmelere TEMA’dan itiraz geldi. TEMA, Alpu’ya yapılacak kömürlü termik santrallerin tarıma ve insan sağlığına zararlarına değinerek uyarıda bulundu.
Türkiye’nin enerjide dışa bağımlılığını azaltmak için yerli enerji üretiminin arttırmak ile 2012 yılı kömür yılı ilan edildi. Bu bağlamda Enerji ve Tabi Kaynaklar Bakanlığı tarafından yeni kömür rezervlerinin tespit edilmesi ve mevcut rezervlerin değerlendirilmesi ile yerli kömürden elektrik üretiminin iki katına çıkarılması hedeflendi. Yerli kömür yani linyit rezervlerinin değerlendirilmesinin planlandsıı Konya- Karaman, Afyon- Dinar, Eskişehir- Alpu, Ergene ovaları dışında başta Adana, Çanakkale, Zonguldak ve İzmir gibi kıyı şeridinde birçok ithal kömürlü santral projeleri de lisans ve izin aşamasına geldi.
Enerji Bakanlığı’nın 2015- 2019 Stratejik Planı’na göre, Bakanlık Eskişehir Alpu’daki kömür rezervini 2019’da yatırımcıya hazır hale getirmeyi planlıyor.
ALPU KÖMÜR REZERVİNİN ÖZELLİKLERİ
Eskişehir- Alpu linyit sahası kuzeyde Kızılcaören ve Yakakayı köyleri, güneyde Sevinç ve Ağapınar köyleri arasında kalan yaklaşık olarak 10 kilometrekarelik geniş bir çanakta yayılım gösteriyor. Yapılan çalışmalara göre kömürün kalorifik değeri düşük, nemi ve kükürt içeriği yüksek. Alpu’daki rezervin 6.000 MW’lik termik santralle değerlendirilmesi planlanıyor. Bu, bölgeye 10 tane kömürlü termik santralin kurulması demek. Türkiye’nin şu andaki linyit yakıtlı termik santral kurulu gücünün 9.800MW olduğuna göre, tüm Türkiye’deki yeri kömür kurulu gücünün yüzde 60’ının tek başına bu bölgeye kurulması anlamına geliyor.
KÖMÜRLÜ TERMİK SANTRALLER TARIMIN BAŞ DÜŞMANI
TEMA ise, kömür madenciliğine ve kömürlü termik santrallere itiraz ediyor. TEMA Vakfı Yönetim Kurulu Başkanı Deniz Ataç, konuyla ilgili yaptığı açıklamada, kömür termik santrallerin doğa ve insan sağlığı açısından zararlarına değindi.
Kömür yatırımlarının artıma olan olumsuz etkisinden söz eden Ataç, “Alpu’nun genelinde sulu tarım yapılıyor. Taban suyu da yüksek olan ova İç Anadolu Bölgesi’nin zengin ovalarından biri. Kömür yatırımları ise tarımın baş düşmanı. Kömür madenciliği için verimli üst toprağın sıyrılıp, sahanın susuzlaştırılması gerekiyor. Kömürlü termik santraller neden oldukları zehirli gazlar ve uçucu küllerle, asit yağmurları ile tarım arazilerinin verimini düşürüyor, su kaynaklarını kirletiyor. Ayrıca soğutma suyu ihtiyacı için çiftçilerin suyuna ortak oluyor. Planlanan kömürlü termik santral projeleri, hava, su, toprak varlıklarına etkileri bakımından kümülatif olarak değerlendirilmiyor, tekil projeler olarak değerlendirilip etkilerin az olduğun gösteriliyor” diye konuştu.
İNSAN ÖMRÜNÜ 10 YIL KISALTIYOR
Kömürlü termik santrallerin insan sağlığına zararlarına da değinen Ataç, “Kömürlü termik santraller neden oldukları hava kirliliği nedeniyle solunum sistemi, kalp damar sistemi hastalıklarına, kanser ve sinir sistemi hastalıklarına neden oluyor. Çocuklarda otizm, IQ düşmesi gibi sonuçlara neden oluyor. Kömürlü termik santraller, bulundukları yerde nende oldukları sağlık etkileri ile insan ömrünü 10 yıl kısaltıyor” dedi.
Ataç, bu yatırımların ekonomiye etkisinden de söz ederek, “Kömürlü termik santraller, aldıkları teşviklerle, maliyet hesabına katılmayan dışsallıkları ile en pahalı elektrik üretme biçimlerinden biridir. Kömürlü termik santrallerden kaynaklanan hava kirliliği her yıl 3,6 milyar Euro sağlık maliyetine neden oluyor. IMF’nin çalışmasına göre 2015 yılında Türkiye’de kömüre verilen teşvik 24,2 milyar Euro’dur. Bu teşvik, termik santral sahibinin ödemediği ama halkın refahına mal olan kömürden kaynaklı iklim değişikliği ve yerel hava kirliliğinin maliyetlerini içeriyor” diye konuştu.
 
 
 
 
Editör: TE Bilişim