"15 Temmuz Demokrasi ve Milli Birlik Günü" nedeniyle Türkiye Kamu-Sen Eskişehir İl Temsilcisi Haydar Urfalı bir açıklama yaptı. Urfalı, "15 Temmuz 2016, üzerinden on yıllar geçse de unutulmayacak önemli bir eşiktir. Emperyalizmin Truva atı olan Fetö’nün 15 Temmuz kalkışmasının, sadece yönetimi ele geçirmek isteyen bir darbe girişiminden ibaret olmadığı, bunun ötesinde, ülkemizde bir iç kargaşa hatta iç savaş çıkarılması ve akabinde çok uluslu gücün müdahalesini meşru kılacak bir karmaşa ortamının hedeflendiği görülmelidir.

              Tarihimizin en büyük ihanetlerinden birine şahit olduğumuz alçak darbe girişiminin üzerinden 4 yıl geçti. Vatandaşlarımızın temiz duygularından nemalanan, maneviyatını istismar eden, ülkemizin münafığı olarak yandaşlarına menfaat devşirip, adaleti, liyakati, ehliyeti ve hakkaniyeti ayaklar altına alan bir kesim, yıllarca her türlü ahlak dışı yolu kullanarak kendi mensuplarına ikbal ve istikbal sağladı. 

              Bir taraftan ülkemizin kaynaklarını pervasızca yandaşlarına kullandıran bu hainler bir taraftan da toplumsal yapımızı dejenere etmek, tüm değerlerimizi yozlaştırmak istediler. Bu ihanet içinde elde ettikleriyle yetinmeyen bu güruh, 15 Temmuz 2016’da ülkemizin yönetimini gasp edip dış mihraklara peşkeş çekmek adına masum, silahsız, kendi vatandaşlarına namlusunu doğrulttu, ülkemizi kana ve teröre boğdu. Ancak milletimizin birlik, beraberlik ve kararlılığı karşısında bozguna uğradı. 15 Temmuz 2016 günü kahraman TSK içindeki milli unsurlar, Türk milletine hizmet etmeyi şeref sayan polis teşkilatımız ve demokrasiye inanan ve Türkiye Cumhuriyeti Devleti’nin haysiyetine sahip çıkan feraset sahibi Türk milletinin direnciyle yalnızca bizden görünerek toplum içinde kendilerine yer edinen vatan haini güruhu değil 100 yıl önce vatanımızı işgal eden ve yine aynı emelle sınırlarımıza dayanmış olan dış güçleri de bir kere daha bertaraf etti. .

              Milletimiz, devletimizin, bağımsızlığımızın ve demokrasimizin tehlikeye düştüğünü gördüğü anda her türlü siyasi ve ideolojik farklılığı bir tarafa bırakarak bu coğrafyadaki varlığımız için tek ve en yüce amaç olan vatanın bağımsızlığı gayesi etrafında birleşti ve bir kere daha tüm dünyaya gücümüzü ve kararlılığımızı göstermiştir.

              İhanet kalkışması bir kez daha göstermiştir ki, Türk milleti olarak bu topraklarda şerefimizle varlığımızı sürdürmemizin tek yolu, milli birlik ve beraberliğimizi muhafaza etmektir. Nitekim hain saldırının bertaraf edilmesinden sonra İstanbul Yenikapı’da toplanan milyonlar bu iradeyi açık şekilde Dünya’ya ilan etmiştir. Milletimiz her türlü siyasi, ideolojik, sosyal ve itikadi farklılığını bir yana bırakarak yekvücut halde Yenikapı’dan cihana bir kez daha haykırmıştır: Biz büyük Türk Milleti’yiz!

              15 Temmuz ihanet saldırısı, milletimizin her bir ferdi ve özellikle devletimizi yönetme sorumluluğunu taşıyanlar için büyük bir tecrübedir. Birlikte yaşama ülküsü, vatan yaptığımız bu topraklardaki milli varlığımızın teminatıdır. Milletimizin her bir ferdi milli bekamız gerektirdiğinde tüm farklılıklarını bir yana bırakıp, “Bir” olmayı becerebilmesinin ne derece ehemmiyetli olduğunu görmelidir. Devletimizi yönetme sorumluluğunu taşıyanlar da artık kamusal alanda sıfatı, rengi ve aidiyeti ne olursa olsun “Dışarıdan yapıların” kamu yönetimine tasallutuna meydan verecek inisiyatiflere müsamaha göstermemelidir.

              Kamu idaresi, adaletli bir yönetim anlayışı dahilinde sadece liyakat ve ehliyet esasına göre tanzim ve tasnif edilmelidir. Aksi durumda herhangi bir yapılanmayı Truva atı olarak kullanan illegal oluşumlar, milletimizin hayatını tehdit edecek cürete ulaşmaktadır. Yaşadığımız ve bedeli ağır olan sürecin herkese gösterdiği en büyük gerçek; artık bu ülkede kaynağı ne olursa olsun kamusal alanda liyakatin dışında hiçbir ölçüte bakılmamasıdır.

              Şunu rahatlıkla iddia edebiliriz ki, 15 Temmuz ihanetini yaşamış bu ülkede kim hala kamusal alanı mensubiyetler üzerinden okuyor ve hala toplumu ayrıştırıcı ve kutuplaştırıcı tutum ve tasarruflara tenezzül ediyorsa kripto fetö yapılanmasının hizmetkarıdır.

              Türkiye Kamu-Sen olarak, milletimizin selametine ve devletimizin bekasına kast eden istisnasız tüm terör örgütlerini karşısındayız. Devletimizin, küresel operasyonların bir aracı olan terör örgütlerine yönelik mücadelesini amasız ve koşulsuz sonuna kadar destekliyoruz. Kaynağı ne olursa olsun ülkemize kasteden tüm terör unsurları yok edilmelidir. Birliğimize, huzurumuza, toprak bütünlüğümüze saldıran her yapı, her örgüt layığını bulmalıdır. Bu konudaki en küçük bir zafiyet milli varlığımızın devamını sekteye uğratacaktır.

              Bu vesile ile tüm milletimizin 15 Temmuz Demokrasi ve Milli Birlik Gününü kutluyorum. Başta devletimizin kurucusu ölümsüz lider Atatürk ve silah arkadaşları olmak üzere, tarih boyunca bu millet için can veren bütün şehit ve gazilerimizi, 15 Temmuz 2016 gecesinde mübarek canlarını devletimizin bekası ve milletimizin selameti için vatana adayan kahraman atalarının emanetine canlarını feda ederek sahip çıkan yiğitlik abidesi 15 Temmuz gecesi, 251 kahramanı ve cesaret timsali 2.190 gazimizi minnetle anıyor, hatıraları önünde saygıyla eğiliyoruz. Rabbim cümlesinden razı olsun şehitlerimizi rahmet, minnet ve şükranla anıyoruz. Ruhları şad olsun.

              Var olsun Büyük Türk Milleti. Yaşasın Türkiye Cumhuriyeti Devleti.

              Ne mutlu Türk’üm diyene"

Editör: TE Bilişim