Eskişehir’de boşandığı erkek tarafından sokak ortasında satırlı saldırıya uğrayan ve katledilen Ayşe Tuba Arslan davasında, katil Yalçın Özalpay için ağırlaştırılmış müebbet hapis cezası verilirken, 23 suç duyurusuna rağmen Arslan’ı koruyamayan kamu görevlileri hakkında hiçbir işlem yapılmaması tepki yarattı. Davayı başından beri takip eden CHP Eskişehir Milletvekili Utku Çakırözer “Mahkeme böyle bir caniye verilmesi gereken cezayı indirimsiz olarak verdi. Ama kararın vicdanlarda yer bulması için Ayşe Tuba’yı yaptığı 23 suç duyurusuna rağmen koruyamayan emniyet, yargı ve diğer kamu kurumlarının mensupları hakkında caydırıcı yaptırım uygulanması gerekir” dedi. Hakimler Savcılar Kurulu ile Eskişehir Cumhuriyet Başsavcılığı’nın, bu cinayette ihmali olanlarla ilgili başlattığı inceleme ve soruşturma sonuçlarının kamuoyu ile paylaşılmadığına dikkat çeken Çakırözer, “Ayşe Tuba’nın öldürülmesinden bu yana 220 gün yani yedi buçuk ay geçti. Yaptığı 23 suç duyurusuna rağmen onu koruyamayan ve bu nedenle göz göre göre öldürülmesinde sorumluluğu olan yargı, emniyet mensupları ile Aile Bakanlığı Şiddet Önleme Merkezi uzmanları hakkında hala bir işlem yapılmadı. Soruşturmanın bitip bitmediği bile açıklanmış değil. Devlet bu soruşturmayı derhal bitirmek ve sonuçlarını Ayşe Tuba’nın acılı ailesi ve kamuoyu ile paylaşmak zorundadır. Başka Ayşe Tuba’ları öldürülmesin diyorsak burada ihmali olanlara caydırıcı yaptırımlar uygulanmalı” dedi.
Eskişehir’de boşandığı erkek tarafından sokak ortasında satırlı saldırıya uğrayan ve katledilen Ayşe Tuba Arslan davasında Arslan’ı katleden Yalçın Özalpay indirimsiz ömür boyu hapis cezası verildi. Duruşmayı takip eden CHP’li Utku Çakırözer, Eskişehir adliyesi önünde yaptığı açıklamada kararın eksik ve yetersiz olduğunu söyleyerek, 23 kez suç duyurusuna rağmen Ayşe Tuba Arslan’ı ölüme götüren ihmaller ve sorumluluğu bulunan kamu görevlileri hakkında başlatılan inceleme ve soruşturmaların bir an önce sonuçlandırılması ve sonuçlarının kamuoyu ile paylaşılmasını istedi.
220 GÜNDÜR AÇIKLAMA YAPILMADI
Çakırözer, “23 kez suç duyurusuna rağmen Ayşe Tuba Arslan’ı katleden Yalçın Özalpay için ömür boyu hapis cezası verildi. Ayşe Tuba’nın katili cezalandırıldı ama ihmali olan kamu görevlileri hakkında ne yapıldı bilmiyoruz. Bu yüzden bu karar eksiz ve yetersizdir. Ayşe Tuba Arslan karakola gitmiş, Savcıya başvurmuş ama hakkında tek bir işlem yapılmamış. Göz göre göre öldürülmesine devlet seyirci kalmış.. Bugün itibariyle Ayşe Tuba Arslan öldüreli tam 220 gün oldu. 220 gün içinde Hakimler Savcılar Kurulu bir inceleme başlattıklarını duyurdu. Adalet Bakanı açıklamalarda bulundu. Eskişehir Cumhuriyet Başsavcılığı inceleme, soruşturma başlattığını duyurdu. Ama aradan geçen 220 günde cezalandırılan tek bir kamu görevlisi yok. Soruşturmaların bitip bitmediği bile belli değil” dedi.
İNCELEME VE SORUŞTURMALAR KAMUOYU İLE PAYLAŞILMALI
Ayşe Tuba Arslan’ın ölüme götüren ihmallere ilişkin Eskişehir’de kadın avukatların hazırladığı raporu hatırlatan Çakırözer, şu değerlendirmelerde bulundu:
“Eskişehir’de kadın avukatlar 23 suç duyurusuna rağmen Ayşe Tuba Arslan’ı ölüme götüren ihmallere ilişkin kapsamlı, Türkiye’ye örnek bir rapor hazırladılar. O raporda, emniyet, mahkemeler, şiddet önlem merkezlerinin Ayşe Tuba Arslan’ın ölümündeki ihmalleri tek tek ortaya çıkarıldı. Bu dava gerçek anlamda vicdanları rahatlattı, adalet yerini buldu diyebilmemiz için işte bu ihmali olanlar hakkında işlem yapılmalıdır. Bu soruşturmaların sonuçları Ayşe Tuba Arslan’ın acılı ailesi ve kamuoyu ile derhal paylaşılmalıdır.”
“İSTANBUL SÖZLEŞMESİ’NE SIKI SIKIYA SARILMALIYIZ”
Çakırözer, davada mahkeme heyetinin İstanbul Sözleşmesi’ne harfiyen uyduğunu da hatırlatarak, “Mahkeme heyeti İstanbul Sözleşmesi’nin kurallarına harfiyen uydu. Türkiye bu sözleşmenin ilk imzacısı. Bugünlerde iktidar partisinden bazı yetkililerden İstanbul Sözleşmesi’nden memnunuyetsizlik açıklamaları geliyor. Şimdi burada Ayşe Tuba Arslan’ı öldüren katile verilen cezada bizlerin İstanbul Sözleşmesi’ne sıkı sıkıya sarılmamız gerektiğini bir kez daha gözler önüne sermiştir” dedi.
ŞİDDETİN UZLAŞTIRMASI OLMAZ
- Tuba Arslan’ın yaptığı onlarca suç duyurusuna rağmen mahkemeler tarafından katiliyle uzlaşmaya zorlandığını da hatırlatan Çakırözer, “Kadına yönelik şiddet dosyalarında uzlaştırmaya yönlendirilmesi mağdur açısından büyük risk oluşturmakta. Ortada bir şiddet varsa ve kadın bundan şikayetçiyse bunun uzlaşmaya gönderilmesi birçok kadının öldürülmesiyle sonuçlanmakta. Ayşe Tuba Arslan’ın ölümünde rolü olan bir sebep de budur. Bundan mutlaka vazgeçilmeli, İstanbul Sözleşmesi kuralları harfiyen uygulanmaladır” dedi.