Adalar Porsuk Mevkii’nden bir araya gelen Eskişehir Emek ve Demokrasi Platformu üyeleri, emekli maaşlarına zam yapılması talebiyle yürüyüş düzenledi. Yürüyüşe CHP Eskişehir Milletvekilleri Utku Çakırözer ve Jale Nur Süllü de destek verdi.
Adalar Porsuk Mevkii’nden   AK Parti binasına yürümek isteyen Platform üyelerine emniyet görevlileri izin vermedi.   Bunun üzerine basın açıklaması Asarcıklı Caddesi’nde yapıldı. Basın açıklamasını okuyan Tüm Emeklilerin Sendikası Eskişehir Şubesi Yönetim kurulu Üyesi Nalan Karagöz, şunları söyledi: "En düşük emekli maaşı 2008 yılı öncesi asgari ücretin yüzde 110 üzerinde olması yasal güvencesi vardı. SGK'da reform adıyla AKP iktidarı tarafından yapılan düzenlemeyle bu yasal güvence kaldırıldı. Aylık bağlama oranları her yıl sürekli düşürüldü ve bugüne geldik.

SGK, YARGI ve MALİYE bakanlığında örgütlü olan kısa adı BES olan Büro Emekçileri Sendikası BES-AR'ın son ocak ayı verilerine göre açlık sınırı 21 bin 953 lira. Yoksulluk sınırı 56 bin 942 lira. Bekar bir çalışanın aylık yaşama maliyeti 26 bin 712 lira. Bilim insanlarından oluşan enflasyonu araştırma grubu ENAG'ın son tespit ettiği yıllık enflasyon oranı yüzde 129.11 dir. Aylık asgari ücret 17 bin 2 lira. Tüm Bilimsel veriler apaçık  orta yerde dururken, Akp'nin  Saray iktidarı emekli aylığını 10 bin lira yapmakla övünerek, bizlere sefalet içinde bir yaşamı kader olarak dayatıyor. Bunu kabul etmiyoruz. Sefalete teslim olmayacağız.

Geçmişte AKP genel başkanlığı ve başbakanlığı döneminde çay simit hesabı yaparak, bir işçinin asgari ücretle yaşamını sürdürmesinin mümkün olmadığını her yerde haykırarak dile getiriyordu Cumhurbaşkanı Erdoğan.

Bugün Eskişehir de dört kişilik bir aile günde üç öğün çay simitle yaşamını sürdürebilmesi  enaz 5-6 bin lira tutuyor. Yetim, dul ve engellilerin durumu ise içler acısı. Onların aylık maaşları yarım çay ve  yarım simite bile yetmez. Metropol kentlerde ise bu rakam  şehrimizin enaz 3-4 katınıda aşar. Emekliler olarak  Cumhurbaşkanına seslenerek  bir hatırlatma yapmak istiyoruz: Haydi şimdi.! çay simit hesabı yapsana.!

Biz emekliler : Hırsızlık yapmadık. Sahtekarlık yapmadık. Ülkemizin malını mülkünü biz talan etmedik. Dilenci de değiliz. Vergilerimizi ve primlerimizi ödeyerek emekli olma hakkı kazandık. Tüm bu birikimlerimizin karşılığı olan  insan onuruna yaraşır bir yaşam hakkımız var. Bu hakkımızı istiyoruz.

Açlık ve yoksulluk sınırını görmemezlikten gelen Cumhurbaşkanı Erdoğan, " 2024'ü Emekliler Yılı olarak ilan ediyoruz" dedi. 10 bin lira aylık maaşla sadece karnını bile doyuramayan biz emeklilerle resmen dalga geçip, alay ediyor. Yetim, dul, engelli ve tüm emeklilerden özür dilemesini bekliyoruz.

Şimdi bir çağımızda tüm yetim, dul, engelli ve emeklilere:

Ülkemiz genelinde 16 milyon emekliyiz. Eşlerimiz, çocuklarımız ve çevremize birlikte 40 milyonu aşan seçmeni temsil ediyoruz. Aciz ve çaresiz değiliz. Demokratik Türkiye ve İnsanca Yaşam Haklarımız  Taleplerimiz için birlikte mücadele edersek, hiçbir siyasi iktidar bizleri yok sayamaz. Verdiğimiz mücadele ülkemizde herkes için adaletli gelir dağılımı sağlama mücadelesi dir. Emekliler, insan onuruna yaraşır insanca bir yaşamı sağlayacak aylık maaş almadıkları sürece, adaletli gelir dağılımından bahsedilemez. Saray iktidarı ve  Cumhur ittifakı ortaklarıda bunu biliyorlar. Onlar saraylarında bir eli balda bir eli yağda manda yoğurduyla beslenirken, emeklilerede yoksulluk içinde açlıktan ölün diyorlar. Bunu da kader diye bizlere yutturmaya çalışıyorlar. Artık yeter.! Bıçak kemiği de geçti. Sizin  kalkınmanız, sizin adaletiniz bumu?!?

İNSANCA YAŞAM HAKLARIMIZ ve TALEPLERİMİZ için bir kere daha çağrımızdır.

İntibak yasası derhal çıkarılmalıdır.

Ekonomik büyümeden emeklilerede pay verilmelidir.

Sağlık hizmeti güvenli zamanında erişilebilir ve ücretsiz olmalıdır.

Sağlıkta katkı payı kaldırılmalıdır.

Aylık maaş bağlama oranı yüzde yüz olmalıdır.

Maaşlarda yüzdelik artış değil, bilimsel verilerle belirlenen açlık ve yoksulluk sınırı temel alınmalıdır.

En düşük emekli maaşı en düşük memur maaşına eşitlenmeli ve ardından yoksulluk sınırı üzerine çıkarılıp yasal güvence altına alınmalıdır.

Bayram ikramiyesi maaş tutarında yılda dört kez verilmelidir.

Sendikal mücadele ve örgütlenmenin önünde ki tüm engeller kaldırılmalıdır.

Sendika Hakkımız yasal güvence altına alınmalıdır.

Tüm bu haklar ve taleplerimiz yetim, dul ve engelliler için de sağlanmalıdır.

 İnsanca yaşam haklarımızı ve taleplerimizi yok sayarlarsa, bizlerde onları sandıkta yok sayacağız. 31 Mart bizler için sandıkta hesap sorma günüdür.

Eskişehir Emek ve Demokrasi Platformu olarak, Demokratik Türkiye ve İnsanca Yaşam Haklarımız ve Taleplerimiz için her zaman hep birlikte mücadele edeceğiz.”