Çağdaş Yaşamı Destekleme Derneği (ÇYDD) Eskişehir Şube Başkanı Sevgi Akmen, derneğin çalışmaları ve projelerini anlattı. Akmen, İyilik Peşinde Koş Projesi için insanları online bağış yapmaya çağırdı.

ÇYDD hakkında bizi bilgilendirir misiniz?

ÇYDD, çağdaş eğitim yoluyla çağdaş topluma ulaşmayı hedefliyor. Çalışmalarımız “Eğitim” ve “Kadın” odaklı olmak üzere ağırlıklı olarak iki başlıkta toplanabilir. Bu bağlamda çağdaş eğitimin tüm olanaklarını kullanarak toplumun aydınlanmasına katkıda bulunmak amacıyla geliştirilen Kardelenler Projesi (Çağdaş Türkiye’nin Çağdaş Kızları) en çok bilinen projemiz. Bu projemizin asıl amacı; eğitimde fırsat eşitliğinden yararlanamayan kız çocuklarının eğitime katılması, onların meslek sahibi olmalarını sağlamak ve ekonomik özgürlüklerini elde ettikten sonra da cinsiyet eşitliği temelinde toplumsal üretime katılmalarını sağlamak…

Ülke genelinde çok ses getiren bir proje oldu Kardelenler, bu projeyi biraz daha açar mısınız?

Dediğim gibi kız çocuklarımıza bu proje ile burs veriyoruz. Çok kardeşli, hiç bir şekilde okuma imkânı olmayan ya da maddi güçlük içindeki kız çocuklarına, onların ailelerine destek veriyoruz. Bu çocuklarımız yıllar sonra karşımıza doktor, mühendis olarak çıkıyorlar. Kardelenlerle ilgili çok güzel örnekler var. Gittiğimiz birçok yerde liseden itibaren ÇYDD'nden burs aldığını öğrendiğimiz gençlerle karşılaşıyoruz. Sivas Kongresi’nin 100. Yıldönümü nedeniyle tüm şubeler olarak Sivas'a gittiğimizde ÇYDD Hatıra Ormanı’nda fidan dikimi yapılırken Orman Bölge Şefliği’ndeki görevli ÇYDD’den burs alan bir öğrencimiz çıkmıştı. Türkiye’nin her yerinde görev yapan ve meslek hayatında çok başarılı noktalara gelmiş mezunlarımızla her zaman karşılaşıyoruz. Bu noktada belirteyim, Ayşe Kulin'in “Kardelenler” kitabında anlattığı yaşam öyküleri gerçekten de okunmaya değer. Her bir öykü, bulunulan bölgedeki baskılı ve zor yaşam kesitlerini en canlı şekilde ortaya koyuyor. Gururla ifade ediyoruz ki, burs verdiğimiz “Kardelenler”imizin sayısı 30 bini geçti. Üniverisite eğitimi sırasında “Bir Işık Da Siz Yakın Projesi’nden” burs alan öğrenci sayısı ise 70 bini geçti. Görüldüğü gibi sadece 2 projeden 100 binin üzerinde gence burs desteği sağlandı.

Eskişehir'de vatandaşlar size nasıl katkıda bulunabilirler?

Derneğe gelerek makbuz karşılığında bağışta bulunalabilirler veya internet üzerinden ödeme imkânı da var. Şubemizin hesap numarasına bağış göndermek mümkün. Bu yıl üniversite öğrencisine 10 ay boyunca 250 TL burs veriyoruz. Orta öğretim öğrencisine de aylık 140 TL veriyoruz... Kamu yararına çalışan bir dernek olduğumuz için bağışçılarımız çok rahat olsun. Harcamalarımız ve gelen bağışlar çok dikkatli bir şekilde kayıt altına alınıyor. Ayrıca kamunun ilgili birimleri tarafından ve de Genel Merkez denetim uzmanlarınca çok sıkı denetimden  geçiyoruz. Tekrarlayayım, bireysel bağışçıların katkıları ile ayakta duruyoruz. Bize ulaşan bağışları çok ciddi bir kurumsal süreçten geçirerek, başarılı ve gerçek ihtiyaç sahibi öğrencilere ulaştırıyoruz.

ESKİŞEHİR’DE 1100 ÖĞRENCİ BURS BAŞVURUSU YAPTI

Eskişehir Şubesi çalışmaları hakkında bilgi verir misiniz?

Eskişehir Şubesi olarak orta öğretim ve üniversite bursları önemli çalışma alanlarımızdan birini oluşturuyor. 3 devlet üniversitesi ve binlerce öğrencisi olan Eskişehir’de okuyan öğrencilerden çok sayıda burs başvurusu alıyoruz. Bu yıl, 1100’e yakın başvuru aldık. Bu durum aslında Türkiye'nin ekonomik koşulları ile ilgili zorlukların bir göstergesi, diğer taraftan da kurumumuza duyulan güvenin bir sonucu denilebilir. Aileler çocuklarının burs desteği talep ettikleri kurum konusunda çok dikkatli davranıyor. Bu anlamda burs deyince ilk akla gelen ve çok güvenilen bir kurum olduğumuz için çok memnunuz. Son yıllara kadar orta öğretimde 9. sınıftan itibaren burs veriyorduk. Ancak son dönemde 6. 7. sınıflarda olduğu halde burs talebini karşıladığımız öğrencilerimiz olmaya başladı. Ekonomik kriz nedeniyle aileler çok büyük bir sıkıntı içindeler. Artan işsizlik nedeniyle çok zor koşullara karşın çocuklarını okutmak isteyen aileler doğal olarak burs arayışına giriyor.

Diğer yandan, derneğimizde çok sayıda ücretsiz kurs veriyoruz. Kursları verenler yine öğrencilerimiz. Örneğin bilgisayar, mühendislik, matematik bölümünde okuyan öğrencilerimiz kendi alanlarında orta öğretimdeki öğrencilere ücretsiz dersler veriyor. Üniversiteye hazırlanan öğrenci gruplarımıza da ders, soru kitapları, kaynak yayın desteği veriyoruz. Yetişkinlere yönelik el sanatları kurslarımız da var.

4’üncü ve 7’nci sınıf aralığındaki öğrencilerimizin bilgisayar becerilerini geliştirmek amacıyla uygulamaya geçirilen “Kodlamaca” projemiz var.  “Denizyıldızı” projemizde, üniversite öğrencilerinin kişisel gelişimlerini, sosyal becerilerini, liderlik potansiyelini arttırmayı öngörüyoruz. Bu noktada belirtmeliyim ki, ÇYDD, Türkan Saylan ve arkadaşlarının kurduğu günden beri projeci bir dernek olarak varlığını sürdürdü. Bürokratik bir yapı yerine projeci bir anlayış var, çok sayıda proje üretiliyor. Başka bir örnek bugünlerde “İyilik Peşinde Koş” isimi bir projemiz var. 3 Kasım’da yapılacak olan İstanbul maratonunda şubemizden iki gencimiz bizim adımıza koşarak bağış toplayacaklar.

Batıkan Erdem ve Caner Aksoylu, şubemiz adına iyilik peşinde koşacaklar. İlgilenenler için söyleyeyim, ipk.adimadim.org sitesine girerek ismini verdiğim gençlerimize 17 Kasım akşamına kadar online bağış yapmak mümkün. Bağışla ilgili üst sınır yok, en az 5 TL ile katkıda bulunulabilir. 

Eğitimde fırsat eşitliğini sağlamak için yürüttüğünüz Kardelenler Projesi’nden söz etmiştiniz, ÇYDD Başkanı olarak eğitim sistemini değerlendirir misiniz?

Eğitim alanında en önemli konulardan bir tanesi, 4+4+4 uygulaması. Bu yasa çıkmadan önce birçok sivil toplum örgütü ile birlikte, çok yoğun bir şekilde yaşanabilecek zorlukları ve oluşabilecek tehlikeleri ortaya koymaya çalışmış ve uyarılarda bulunmuştuk. Maalesef haklı çıktık. Kız çocuklarının örgün öğretimden koparılarak açık liseye yönlendirildiğini görüyoruz. Aynı sonuçları biz şubemizde de gözlemliyoruz. Ortaöğretimde burs verdiğimiz öğrencilerin bazılarının açık liseye geçtiğini üzülerek öğreniyoruz. Oysa ki kız çocuklarını okuldan alıkoymak, onların eğitimi hakkını elinden almak, ülkemizin geleceğini karartmak demektir. Geleceğimizi ilgilendiren çok endişe verici bir sorunla karşı karşıyayız. Bu tablo ne yazık ki toplumu aydınlatma yerine karanlığa sürüklüyor. Kız çocuğu okuyamadığında, çok erken yaşta evlendiriliyor, çocuk anne oluyor sosyal yaşamdan tümüyle soyutlanıyor.

Maalesef toplumun aydınlanmasında en önemli unsur olan kız çocuklarımız son dönemdeki cinsiyetçi eğitim anlayışının da baskısıyla eğitim hakkından mahrum bırakılıyor. “Dindar ve kindar eğitim anlayışı” maalesef toplumun tüm kesimlerine işlenmeye çalışılıyor. Atatürk'ü unutturmaya yönelik siyasi anlayış var ve bu durum ders müfredatlarında, okullardaki törenlerde her yerde kendisini hissettiriyor. ÇYDD olarak bizler toplumun aydınlanması ve çağdaş değerlere ulaşması için uğraş veriyoruz.

ÇYDD her konuda tepkisini koyan sivil toplum örgütleri ile birlikte hareket eden bir görünüm sergiliyor.

Biz ÇYDD olarak, toplumsal konularda bizimle aynı çizgideki sivil toplum örgütleri ile bir arada hareket etmekten yanayız. Atatürk ilkeleri doğrultusunda, çağdaş değerleri hedefleyen sivil toplum örgütleri ile her zaman işbirliği yapıyoruz. Başta eğitim olmak üzere çevre, kadın hakları, çocuk tacizleri emekçilerin sorunları gibi bir çok konuda anayasal hakkımızı kullanarak toplumsal muhalefet adına düşüncelerimizi ifade ediyoruz. Örneğin; son olarak Eskişehir’de Kömürlü Termik Santralin kurulmasına karşı yapılan eylemlerde etkin bir şekilde yer aldık.

Son sözleriniz…

Türkan Saylan ve arkadaşlarının kurduğu ÇYDD olarak toplumsal hizmette 30 yılı tamamladık. ÇYDD, 110 Şubesiyle Türkiye'nin her yerinde hizmet veriyor. Bugüne dek verdiği burslarla binlerce gence dokundu.

Bu kapsamda önemle vurgulamak istiyorum; eğitim konusunda ailelere çok büyük bir görev düşüyor. Ailelere özellikle çağrı yapmak istiyoruz “din eğitimi” adı altında çocuklarının zihin dünyasını ve yaşamlarını alt üst etmeye çalışan karanlık yapılanmalara karşı çocuklarını korusunlar. Sosyal faaliyet ya da spor hizmeti veren kurum görüntüsü içinde olup aslında gerçek amaçları çocukları kullanmak ve yanlış yönlendirmek olan karanlık odakların çocuklarının geleceğini mahvetmesine izin vermesinler.

ÇYDD olarak aydınlık Türkiye mücadelesinde omuz omuza görev yapacağımız herkese kapımız sonuna kadar açık, bize ulaşan zor durumdaki kadınların ve gençlerin sorunlarını dinlemeye, çözüm yolları için birlikte çalışmaya hazırız.