Baro Başkanı Metin Feyzioğlu, Eskişehir Baro’sunda yaşanan olay hakkında konuştu. Geçtiğimiz günlerde Baro Başkanı Rıza Öztekin ile Avukat Pınar Çelik Arpacı arasında yaşanan tartışmayı yorumlayan Feyzioğlu, Öztekin’i savunarak “Yapılanı yanlış buluyorum” dedi.
Feyzioğlu, “Sayın Avukat Rıza Öztekin gibi kadın haklarının gerçek savunucusu olan bir insandan kadına ayrımcılık yapan bir kimlik çıkmaz. Bu zorlamadır. Burada öyle bir şey yoktur. Bu konuyu kadın- erkek meselesine sokmak, kadın haklarını savunduğunu iddia edenlerin, kadın hakları mücadelesine verdiği en büyük zarardır” dedi.
“YAPILANI YANLIŞ BULUYORUM”
Feyzioğlu, konuyla ilgili açıklamalarını şöyle sürdürdü: “Baro’daki en resmi tören genç meslektaşlarımızın yemin ederek cübbe giyip ruhsatlarını aldığı törendir. Bir avukatın hayatında bundan daha resmi bir tören olmaz. Bu törendeki sıralama yıllardır bellidir. Genç meslektaşımızın yanında staj yaptığı avukat sahneye davet edilir. Sahneye davet edilen meslektaşımız bu genç avukatımızın yanındaki stajyeri de değilmiş. Bir el sıkma sıkmama polemiği yaşanmıştır. Yaşanmaması tabi ki tercihim olurdu. Türkiye’nin, Eskişehir’in bu kadar uğraşacağı mesele varken bunlar konuşulmamalıydı. Eskişehir’in hatta Türkiye’nin gözbebeği olan ovanın ortasına Eskişehir’i katledecek termik santral yapılacak. Her gün şehitlerimiz geliyor. Biz bu tartışmaları konuşuyoruz.
Baro Başkanının sahneye çıkan bir kişiye elini uzatma yükümlülüğü vardır. Odamızın kapısını sevip sevmeme ölçüsüne göre değil, işimiz olduğu için açma yükümlülüğümüz vardır. Dilekçesine cevap yükümlülüğümüz vardır. Yıpranmakta olan devlet düzeninin aksine Baro’larımız bu konuda o kadar ciddi ve kurumsaldır ki biz o temayülleri yaşatırız. Meslek kurallarımızda da Baro Başkanının ve avukatın beni bağlamaz diyemeyeceği bazı kurallar vardır. Avukat konuştuğu, yazdığı ile hali ve tavrı ile mesleki itibarı her zaman gözetecek şekilde davranmalıdır. Resmi bir törende el uzamak jesttir, uzatılan eli sıkıp söylemen gerekeni söylemen de ifade özgürlüğündür. Bu yapılanı yanlış buluyorum. Kürsüden kimlerin konuşacağı bellidir. Bu kadar katı bir disiplinin olduğu Baro’larımızda ‘kürsüye çıkıp konuşacağım’ demesi bir hak değildir. Düşünce hürriyetine sonsuz saygımız vardır. Eğer tören bittikten sonra meslektaşlarına ve basın mensuplarına ‘şikayetlerimi söyleyeceğim’ dese, ben biliyorum ki Rıza Başkan kendine hakaret edileceğini bilse o ‘konuşamazsın’ diyeni susturur.”
ÖZTEKİN’İN YAPTIKLARINI HATIRLATTI
Öztekin’i savunan ve daha önce yaptığı örnek hareketlerden söz eden Feyzioğlu, “Rıza Başkan, 3 aylık meslek kıdemine sahip bir kadın meslektaşımızın bir mahkemenin hakimi tarafından azarlanması üzerine duruşmaya ara verildiğinde o duruşma salonuna girip bunun hesabını sormuştur. Rıza Başkan meslektaşları için 2 kere yargılanmıştır. Kadın haklarının en önde gelen savunucusudur” dedi.
Yaşananların basına yansımasını da değerlendiren Feyzioğlu, yaşanan sorunların Baro içinde çözülebileceğini dile getirerek, “Bu durum içeride kalmış olsaydı Baro’nun büyükleri buradaki yanlışları sıralar ve tüm meslektaşlarıma ders olacak şekilde bu konuyu aydınlatırlardı” ifadelerini kullandı.
Eskişehir Yunus Emre Lions Kulübü hakkında da konuşan Feyzioğlu, “Bizim iyiliği çoğaltmamız lazım. İyiliğin iyi bir şey olduğunu anlatmamız lazım. Yardımlaşma ve dayanışmayı arttırmamız lazım. Bu anlamda Lions Derneğine teşekkür ediyorum” dedi.
“BURADAN HİÇBİR KAHRAMANLIK ÖYKÜSÜ DEĞİL HUKUKSUZLUK ÇIKMIŞTIR”
AK Parti belediye başkanlarının istifalarını da değerlendiren Feyzioğlu, “Bunu, demokratik sürecin olağan bir parçası olarak görmüyorum. Elbette ki bir siyasi parti belediye başkanlarını partisinden istifaya davet edebilir. Disiplin kurullarını işleterek ihraç da edebilir. Ancak belediye başkanlığından ihraç diye bir şey yok. Yasalara göre İçişleri Bakanlığının yetkileri söz konusu olabilir. Bu da belediye yönetiminin birtakım suçlar, usulsüzlükler ile olabilir” dedi.
Feyzioğlu, konuyla ilgili açıklamalarını şöyle sürdürdü: “İstifa etmezseniz karşılığı ağır olur, bedelini ödersiniz demek acaba siyasi mi yoksa hukuki bir bedel mi? Hukuki bir bedel ise bunu gerektiren gerekçe istifa ile ortadan kalkmaz. Ortada bir suç varsa, istifa etmek o suçu aklamaz. Siyasi bir bedelse zaten sizin yüzünüzden yeniliyoruz sözü bir bedel ödetmiştir. Kastedilenin hukuki bir bedel olduğunu düşünüyorum. Bu iş istifa ile sonuçlanacak bir konu değil. İstifaları kendi tercihleri olmuştur. İstifa etmemeleri de mümkündü. Buradan hiçbir kahramanlık öyküsü çıkmamıştır. Bir hukuksuzluk çıkmıştır.”