Norm Kadro Uygulamaları Eğitim Emekçilerini Mağdur Ediyor Norm Kadro Uygulamaları Eğitim Emekçilerini Mağdur Ediyor

Eğitim İş Sendikası Eskişehir Şube Başkanı Fadime Arslan Öğretmenlik Meslek Kanunu’nun öğretmenler, eğitim emekçileri, uzmanlar, eğitimin diğer bileşenleri ve ilerici kamuoyunun itirazlarına rağmen TBMM’den geçirilmek istendiğini ifade etti. Eğitim-İş olarak en başından beri bu kanun tasarısının hem var edilme biçimine hem de içeriğine dair mücadele verdiklerini hatırlatan Arslan, “Eğitim emekçilerine fikri dahi sorulmadan hazırlanan ÖMK’nin, öğretmenliğin, zaten bir uzmanlık mesleği olduğu gerçeğini hiçe saydığını, öğretmenlerin diplomalarını, birikimlerini, mesleki tecrübelerini görmezden geldiğini, öğretmenleri, ülkede diploması geçersiz sayılacak tek meslek grubu haline getireceğini, zaten sözleşmeli, ücretli, kadrolu gibi kategoriler altında sömürülen öğretmenlerin bu vesileyle bir kez daha ayrıştırılacağını ve okullardaki çalışma barışının baltalanacağını, liyakatsizce atanmış eğitim yöneticilerinin yarattığı haksızlıklarla boğuşan eğitim emekçilerinin üzerindeki mobbing baskısını, daha da artıracağını, kangren haline gelmiş atanmayan öğretmenler sorununun, özel okul öğretmenlerinin vahim durumunun, ücretli adı altında sömürülen yüzbinlerce eğitim emekçisinin halinin görmezden gelindiğini defalarca söyledik.” ifadelerini kullandı.

MİLLİ EĞİTİM BAKANLIĞI’NA SESLENDİLER

İktidarın uzun bir süredir halkın istemediği, razı olmadığı, fayda bulmadığı kararları; halka rağmen çıkartarak ülkenin köklü demokrasi kültürünü hiçe saydığını dile getiren Arslan, şunları söyledi: “Sadece mesleğimizin değil, milli eğitim sisteminin de üzerine kara bir bulut gibi çöken Öğretmenlik Meslek Kanunu’na karşı MEB’e raporlar, Anayasa Mahkemesi’ne somut görüşler sunduk. Alanlara çıktık. ÖMK’ye karşı yükselen itirazı örgütledik yıllardır yan yana dahi gelmemiş eğitim sendikalarının alanlarda ortak ses çıkarmasına ön ayak olduk. Ama şimdi bunca mücadeleye ve somut itiraza rağmen bu kanun Meclis’ten, iktidarın oradaki aritmetiğinin de verdiği özgüvenle geçirilmek isteniyor. Milletin egemenliğinin sembolü olan Meclis’ten; milletin aleyhine, milli eğitim sisteminin aleyhine, geleceğimizin aleyhine bir kanun geçirilecekken bizlerin eli kolu bağlı oturması bekleniyor.​Bugün hem Milli Eğitim Bakanlığı’nın önünden hem de Türkiye’nin tüm illerindeki alanlardan sesleniyoruz: Boyun eğmeyeceğiz!