Özel Gürlife Hospital Hastanesi İç Hastalıkları (Dahiliye) Uzmanı Uzm. Dr. Ahmet DİNÇ;

Diyabet, şeker hastalığı ülkemizde ve dünyada hızlı artan bir hastalıktır. Her on kişiden birinde şeker hastalığı vardır.

Şişmanlık, kötü beslenme, hareketsizlik, aileden alınan genetik eğilim şeker hastalığının gelişmesine zemin hazırlamaktadır. Şeker hastalığı özellikle TİP 2 DİYABET dediğimiz, erişkin tip şeker hastalığı sinsi bir şekilde gelişmekte ve ilerlemektedir. Bunun için erken teşhis ve tedavi büyük önem taşımaktadır. Şeker hastası olan her üç kişiden birinin hasta olduğunu bilmediği görülmüştür.

Şeker hastalığına bağlı organ hasarları kan şekeri fazla yükselmeden 10-20 yıl öncesinde sinsi bir şekilde başlayabilir.

Şeker hastalığının esasta iki tipi vardır TİP 1 ve TİP 2 diyabet olarak adlandırılır.

TİP 1 diyabet daha çok çocuklarda görülen ve insülin tedavisi ile tedavi edilmesi gereken bir şeker hastalığı türüdür. Bu hastalarda insülin salgılanması olmadığından, ancak dışarıdan yapay insülin ile tedavi süreci izlenir. TİP 1 diyabet dokuz aylıktan itibaren ve en sık 12-14 yaşlarında ortaya çıkar.

TİP 2 diyabet en çok erişkin hastaların %95 ni oluşturmaktadır. İnsülin direnci diyabet ve gizli şeker çağımızın en çok rastlanan hastalığıdır. Önce gizli şeker oluşur, dikkat edilmez ise ve uygun beslenme değişikliği yapılmaz ise diyabet yani şeker hastalığı oluşur. Kan şekerinin sabah aç karınla yapılan açlık kan şekeri ölçümünde 126mg. Geçmesi şeker hastalığını düşündürür.

TİP 2 diyabet ve gizli şekeri olan kişilerde aynı zamanda tansiyon yüksekliği, kanda triglisrid yüksekliği, insülin hormonu yüksekliği, ürik asit yüksekliği, karın bölgesinde yağlanma ve şişmanlık bir arada ise METABOLİK SENDROM denir. Bel çevresi artmış şişmanlarda daha fazla görülmektedir.

Açlık kan şekerinin 80-100 mg. arası normal olup, 120 mg olması diyabete yatkınlığı, kan şekeri yükleme testi (OGTT) ile ikinci saatte 140-199 arasında olmasına da GİZLİ ŞEKER (glikoz tolerans bozukluğu) adı verilir. Şeker hastalığının erken devresi demektedir. Bu kişilerde diyabeti önleme, sağlıklı beslenme, eksersiz ve fazla kiloların verilmesi hastalığı geriletir veya ortaya çıkması geciktirilir. Toplumda her dört kişiden birinin GİZLİ ŞEKER hastalığı olduğu görülür.

Gizli şeker obez çocuk ve gençlerde salgın halinde artmaktadır. Hızlı kilo alan ve zor veren, adet düzensizliği olan, okul çağındaki çocukların ders aralarında sık sık tuvalete çıkmaları, derse konsantre olamama, algılama güçlüğü, unutkanlık varsa gizli diyabetten şüphelenilir.

Erişkin bazı hastalarda bulanık görme el ve ayaklarda uyuşma, karıncalanma, ayak ağrıları, tekrarlayan mantar enfeksiyonları veya yara iyileşmesinde gecikme olursa şeker hastalığını akıldan çıkarmamalı.

Erken teşhis için tarama testleri yapılmaktadır. Aşağıdaki risk gruplarından birisine mensup iseniz testlerinizi yaptırınız.

  1. Obez ve kilolu BKİ (Beden Kitle Endeksi) %25/m2 bel çevresi kadınlarda 88 cm erkeklerde 102 cm olan kişiler
  2. Birinci derece yakınlarında diyabet olan kişiler
  3. İri bebek doğuran hanımlar
  4. Düşük tartılı doğan kişiler
  5. Polikistik over olan bayanlarda
  6. HLD kolesterol ve TRİG yüksek olan kişiler
  7. Koroner ve kalp periferik ve serabral damar hastalığı olanlar
  8. Tansiyon yüksekliği olan kişiler
  9. Sedanter yaşam ve fiziksel aktiviteleri düşük olan kişiler
  10. Doymuş yağlarla beslenen kişiler
  11. Şizofrenik ve anti depresan ilaç kullananlar
  12. Organ nakli olanlar
  13. Görme bozukluğu bulunan hastalar

MUTLAKA AÇLIK KAN ŞEKERİ VE TARAMA TESTLERİNİ YAPTIRMALI!

Uzm. Dr. Ahmet DİNÇ

İç Hastalıkları (Dahiliye) Uzmanı

Editör: TE Bilişim