AK Parti Yerel Yönetimler Başkan Yardımcısı ve 24. ve 25. dönem Eskişehir Milletvekili Salih Koca,  Gazeteci Kemal Göktaş’ın, Eskişehir Büyükşehir Belediye Başkanı Yılmaz Büyükerşen ile yaptığı röportaj da adının geçtiğini belirterek açıklamalarda bulundu.

  Dostlarımızın “Sizin de isminiz geçiyor” uyarıları üzerine röportajdan haberdar olduğunun altını çizen Koca, “. Tebessüm ederek gördüm ki Yılmaz Bey ’in “Salih KOCA” takıntısı bütün haşmetiyle, bütün azametiyle sürüp gidiyor; bir zamanlar, sıfırdan var ettiği yandaş medyası ile hakkımızda iftiralarla dolu kampanya yürüten, algı operasyonu yapan Yılmaz Bey halen adımızı anmadan edemiyor!

Röportajın v bir bölümü şöyle:

“– Cemaate karşı mücadeleniz ile biliniyorsunuz. Cemaatin üniversite açmasına engel olduğunuz için cemaat ve yandaş medya sizi hedef göstermişti.

– Onun dışında operasyon yaptılar. … Eskişehir’de şehir merkezine çok yakın bir alanda çok büyük bir arazi bir vakıf üniversitesi için Hazine tarafından kiraya çıkartılarak ve 40 yıllığına, yıllığı 90 bin lira kirayla alınmış ve projeleri hazırlanmış, üniversite kurulacaktı. Ancak biz orayı yeşil alana çevirdik. Yandaş gazetelerle birlikte muazzam hücuma geçtiler. Bir müddet sonra da şimdi yerel yönetimlerden sorumlu genel başkan yardımcısı olan bir AKP vekilinin (Salih Koca) gayretleri ile bana operasyona kalktılar. İhaleye fesat karıştırma suçu ile itham edildik. Beraat ettik tabii…”

Büyükerşen’in yukarıda alıntıladığımız bölümdeki soruya verdiği cevapta; bizi adeta bu vatan haini şebeke ile o tarihlerde kendisine karşı iş birliği yapmakla suçladığı, bize bir iftira daha attıkları ve çoğu zaman olduğu gibi bir kez daha gerçekleri ters yüz ettiği anlaşılıyor. Bize de kamuoyunun doğru bilgilenmesi adına gerçekleri bir kez daha hatırlatmak düşüyor.

Şunu hemen belirtmek isterim ki ortada Yılmaz Bey’in bahsettiği gibi kesinleşmiş bir beraat kararı söz konusu değildir. Bildiğimiz kadarıyla dava Yargıtay’da görülmeye devam etmektedir. Diğer yandan Karar duruşmasında savcı ceza talebinde bulunmuştur, yerel mahkeme sanıkların tamamı hakkında ‘beraat’ de vermiş değildir. Sanıkların bir bölümü ceza almışlardır.

Ayrıca Ağır Ceza Mahkemesi davalarına bakan üç kişilik mahkeme heyetinden iki hâkim Yılmaz Büyükerşen hakkında ‘beraat’ talep ederken birisi karşı çıkmıştır, sanıklar hakkında açıklanan hüküm için, çok ağır bir karşı oy yazısı ile muhalefeti söz konusu olmuştur. Haklarında olumlu oy kullanan iki hâkimden biri de FETÖ den dolayı meslekten ihraç edilmiştir.  

Yılmaz Büyükerşen, röportajında FETÖ ile mücadele ettiğini ileri sürmekte ancak buna sadece bir üniversite alanını söz konusu örgüte vermemekle açıklamaya kalkışmaktadır. (Aslında FETÖ’ya açık desteğini beyan eden bir Başkanın, Eskişehir’de tek Üniversite alanı olan bu yere ihaleden sonra müdahale etmesi de ayrı bir tartışma konusudur.) Ancak Eskişehir’de yaşananları yakından bilenler bu dava sürerken, FETÖ üyeliğinden 7 yıl hapis cezası alan bir ismi, CHP’lilerin ve zamanın Eskişehir valisinin tüm itirazlarına rağmen Büyükşehir Belediyesi Su ve Kanalizasyon İdaresi (ESKİ) Genel Müdürlüğüne atadığını ve KHK ile ihraç edilene kadar görevde tuttuğunu da iyi bilirler!

Bu ilişkilerin en açık göstergesi ise o tarihlerde bu hain yapının ‘Türkçe Olimpiyatları’ adı altında Türk halkının gözünü boyamak için düzenlediği etkinliklerin Türkiye’de yasaklanmasından ve Sayın Cumhurbaşkanımızın açıklamalarından hemen sonra Yılmaz Büyükerşen’in “Türkçe Olimpiyatlarına gereken tüm desteği belediye olarak önceki yıllarda verdiğimiz gibi bu yılda gelecek yılda vereceğiz, vermeye de hazırız. Eskişehir’de yapmaya hazırız!” diyerek bu yapıya desteğini tüm kamuoyunun gözü önünde deklare etmesidir!  

Şimdi soruyorum,

Beton yolsuzluğu davasında olumlu oy kullanan ve FETÖ’den dolayı görevden uzaklaştırılan hâkim varken, tüm uyarılara rağmen genel müdür yaptığı çalışanı ve 2014’ten sonra FETÖ organizasyonlarına karşı açık desteği ortada dururken, Yılmaz Bey’in FETÖ anlatımları ve FETÖ mücadelesi ne kadar samimidir?

Yılmaz Bey’in “Salih KOCA” takıntısından kurtulması, hatta kendi oluşturduğu sanal konularla gündeme gelmeyi bırakması, başta trafik ve altyapı olmak üzere şehrimizin uzun yıllardan beri kangren haline gelmiş konularıyla ilgilenmesi, hemşerilerimizin kendisine verdiği görevi ifa etmesi gerekmez mi?

Yılmaz Büyükerşen, şahsıma karşı daha önce de yandaş medyası ile iftira atmış ve hakaret etmiştir. Bu iftira ve hakaretleri nedeni ile ceza da almıştır. Aldığı bu cezaya rağmen iftiralarına devam etmesi düşündürücüdür. Bunu da halkımızın takdirine sunuyorum…