Saadet Partisi, Eskişehir'de uzun yıllardır farklı ve aktif bir siyasi mücadele veriyor, mecliste olan partiler kadar bazen onlardan da daha çok Eskişehir ve ülke gündemine ilişkin açıklamalar yapıyor ve çözüm önerilerini paylaşıyorlar. Her ne kadar istedikleri üye sayısına ulaşamadıklarını ifade etseler de uzun yıllardır istikrarlı bir şekilde pazar toplantıları yapan Saadet Partisi, aynı görüşü paylaşın veya paylaşmayın mücadeleden vazgeçmeyen bu çalışkan siyaseti ile takdiri hak ediyor. Saadet Partisi İl Başkanı ve GİK Üyesi Fesih Bingöl ile buluştuk ve aklımızdaki soruları sorduk, Bingöl'den açık ve net cevaplar aldık.  

Hükümetin; eğitim, ekonomi, güvenlik, sağlık ve dış politika alanındaki çalışmalarını değerlendirir misiniz?

Sorunuza konu olan tüm alanlarda Türkiye tıkanmıştır. Buna iç siyaseti de dâhil edebiliriz. Maalesef ülkemiz yönetilemez hale gelmiştir. Bunun en önemli sebeplerinden biri tek adam yönetimidir. Ahmet Hamdi Tanpınar’ın bu konuyu açıklayan veciz bir sözü vardır:“Eğer toplum yanlışları kabul eder ve benimserse, yönetenler daha büyük yanlışlar yapar.” Ülkemizin kaynaklarının doğru kullanılmaması üretim ekonomisinden vazgeçilip, tüketim ekonomisinin benimsenmesi, israf, yolsuzluklar ve faiz sarmalıyla geleceğimizin ipotek altına alınması çözüm bekleyen ciddi sorunlarımız olmasına rağmen, algılarla, kutuplaşma siyaseti üzerinden gerçek gündemimizin tartışılıp çözüm üretilememesi, güzelim ülkemizi çok ağır bedeller ödeyeceğimiz bir sürece sürüklemektedir. 2021 bütçesiyle faize ayrılan para 179,5 milyar iken, tüm yatırımlara ayrılan para 103 milyar civarındadır. Bu rakamlar nasıl bir ekonomik anlayışla yönetildiğimizi yeterince açıkça ortaya koymaktadır. Bunun sonucu olarak artan işsizlik, tarım ve hayvancılığın yok edilmesi, eğitimin kalitesinin düşmesi, adalet ve hukukun yerle bir edilmesi, özgürlüklerin kısıtlanması, dış politikada yanlışlar serisi, yönetimde nitelik ve liyakate önem verilmemesi gibi gerekçelerle ülkemizin çok kötü yönetildiğini ifade ederek, Türkiye’nin kötü bir durumla karşı karşıya olduğunu söyleyebiliriz.

Hükümet salgın sürecini nasıl yönetiyor? Saadet Partisi olarak bunu değerlendirebilir misiniz?

Bu soruya cevap vermeden önce tüm sağlık çalışanlarına can-ı gönülden teşekkür ediyorum. Bu süreçte ciddi fedakârlıklar ortaya koydular, hayatlarını kaybettiler, hayatını kaybedenlere C.Allah’tan rahmet, ailelerine baş sağlığı diliyorum. Çok samimi olarak ifade etmek gerekirse bu süreçte yapılan hizmetleri kıymetli bulurken, yetersiz olduğunu söyleyebiliriz. Dünya Sağlık Örgütü 2019 yılında tüm dünyada böyle bir salgının olacağını ve buna yönelik tedbirlerin alınması hususunda bir uyarıda bulunmuştu. Bu uyarı yeterince önemsenmemiş ve kısmen geç kalınmıştı. O dönemde alınacak tedbirlerle toplum eğitilmiş olunsaydı bu tablo bu kadar ağır seyretmez, ülke ekonomisi allak bullak olmaz, ekonomi adeta çökme noktasında gelmezdi. Kısmi ve tam kapanmada stratejik hatalar yapıldı ve yapılmaya da devam edilmektedir. Toplum henüz bu kısıtlamalara tamamıyla inanmamaktadır. Ülkeyi yönetenler hiçbir kural tanımadan lebaleb kongreler, binlerce kişinin katıldığı cenaze merasimlerini tertip ederken, insanların bu kurallara uymasını beklemeleri çifte standart ve benzeri uygulamalar toplumda böyle bir salgının çok da tehlikeli olmadığı kanaati oluşturmakta ve bu tedbirlere uyma hususunda hassasiyetlerini azaltmakta ve maalesef bugünkü tablo ile karşı karşıya kalmaktayız.

Ramazan dolayısı ile yaptığınız özel çalışmalar var mı?

Eveli rahmet ortası mağfiret, sonuda Cehennem ateşinden kurtuluş olan Ramazan ayının son günlerini yaşıyoruz. C.Allah’tan hepimizi bin aydan daha hayırlı olan Kadir gecesine ve akabinde Ramazan Bayramı'na sağlık ve sıhhat içerisinde kavuşturmasını niyaz ediyorum. Ramazan ayı paylaşma duygularının yoğunlaştığı bir zaman dilimidir. Pandemi süreci ve kısıtlamalar olduğundan teşkilat çalışmalarımızı çevrim içi aksatmadan yapıyor, tüm üyelerimizi telefonla arıyor, hal hatırlarını soruyor, ihtiyacı olanlara yardım etmek için oluşturulan komisyonlar, fiziki imkânlar ölçüsünde yardım paketleri ulaştırma ve nakdi yardımda bulunmak için imkânlarını zorlamakta, kendi mahallelerinde yaşayan insanlara, ihtiyacı olan herkese yardım etmek üzere adeta yarışmaktalar. Bu çalışmayı çok anlamlı ve değerli buluyoruz.  

Eskişehir’de Saadet Partisi'ne ilgi nasıl?

Öncelikle bu sorunuz için teşekkür ederim. Saadet Partisi Türkiye siyasetinin son elli yılını formatlayan Milli Görüş’ün en son ve tek partisidir. Ahlâk ve maneviyatı önceleyen, maddi kalkınma, insanca yaşama, adalet ve özgürlükleri savunan, adil paylaşımı esas alan bir düşüncenin partisidir. Merhum Necmettin Erbakan hocamızın kısa iktidar dönemlerinde en başarılı hizmetleri yapmış ve özgül ağırlığı olan bir partidir. Kendimizi rakamlarla, aldığımız oy oranı ile ifade etmiyoruz. Savunduğumuz görüş ve ilkelerimiz tüm insanlığın, insanların olmazsa olmaz talepleridir. Bu talepleri dillendiren ve iktidar olduğu dönemlerde de bunları hayata geçiren bir parti olarak hakketmemiz gereken ilgiyi maalesef Eskişehir’de bulamıyoruz. Bunun nedenleri üzerinde yoğun bir çalışma içerisinde olduğumuzu ifade etmek isterim. Hem Eskişehir hem Türkiye’de müzmin hale gelmiş çözülemeyen, problemleri çözecek tek parti Saadet Partisi'dir. Çünkü bizim siyasetimizin merkezinde insan vardır. İnsana yapılan hizmeti Hakk’a yapılan hizmet olarak görüyoruz. Bizi diğer partilerden ayıran tek ve önemli unsur budur.

Saadet Partisi hangi konularda daha fazla çalışmalı, daha çok insana ulaşmak için ne yapmalıdır?

İnsan hayatını kolaylaştıran, yaşam kalitesini arttıran, çevre ve insan ilişkisini en iyi ortaya koyan nitelikli bir eğitim ve yüksek teknolojiye dayanan bir ekonomik modeli gençlere ve kadınlara ulaşma hususunda daha etkin çalışmalar yaparsa daha fazla insana ulaşır diye düşünüyorum. Teknolojiyi en iyi kullanan bir partiyiz. Sosyal medya ve kitle iletişim araçlarını kullanmada başarı gösterdiğimiz oranda daha fazla insana ulaşırız. Bu çalışmaları da gayretle sürdürmekteyiz.

Eskişehir’in sorunları nelerdir? Çözüm önerileriniz var mı?

Eskişehirimizin imardan altyapıya, ulaşımdan sosyal hayata kadar çözüm bekleyen önemli sorunları mevcuttur. Kent ve insan ilişkisi çok önemlidir. Kentsel gelişme=imar x mutluluktur. Burada imar fiziki gelişmeyi, mutluluk ise sosyal gelişmeyi ifade eder. Kentsel yenilenme ve trafik hususunda ciddi projelerimiz vardır. Bunları hayata geçirdiğimizde Eskişehir çok farklı bir şehir olur. Yeter ki Eskişehirli hemşerilerimiz bizi yetkilendirsin.

Erken seçim var mı? Erken seçime ihtiyaç var mı? Şayet bir erken seçim olacaksa sizce ne zaman yapılır?

Başlangıçta ülkenin yönetilemediğini ifade etmiştim. Tek adam yönetimi ülkeyi her alanda çıkılamaz hale getirdi. Bundan kurtulmanın tek yolu bir erken seçimdir. Anayasa amir hükümlerine göre bir kişi ancak 2 defa cumhurbaşkanı olabilir. Bu durumda Sn. Cumhurbaşkanı 2. hakkını da kullanmış durumda, tekraren aday olabilmesi için meclisin erken seçim kararı alması gerekmektedir. Tekrar aday olacağı bilindiğine göre mutlaka TBMM kararıyla bir erken seçim kararı alındığında aday olabilecektir. Bu gerekçe bir erken seçim olgusunu ortaya koymaktadır. Tarih olarak 2022 ilkbaharında, ya da sonbahar olabilir diye düşünüyorum. Sonuç olarak şartlar bir erken seçimi zorlamaktadır. Türkiye’nin güçlü bir parlamenter sisteme ihtiyacı vardır. Muhalefet partileri meseleye bu noktadan bakar, birliktelik ortaya koyarlarsa hem kendileri için, hem ülke için iyilik yapmış olurlar. Bu vesile ile sizlere teşekkür eder, saygılarımı sunarım.

Editör: TE Bilişim