RÖPORTAJ: SELMA GÜDER
SUSUZ HAYAT, TARIMSIZ DÜNYA OLMAZ
Es Gazete’nin “Susuz hayat, Tarımsız dünya olmaz ” başlıklı röportajlarından dördüncüsü ile birlikteyiz.
Az sonra paylaşacaklarımı Eskişehir Sulama Birliği ile ilgili yaptığım araştırmalar sonucunda derledim.
Türkiye’nin ilk açılan sulama tesislerinden biri; Eskişehir Sulama Birliği’dir.
1951 senesinde inşaatına başlanan Birlik, 1958 ‘de işletmeye açılmış olup, Türkiye’nin en eski Sulama tesislerinden biridir.
Eskişehir sulaması toplam 16.600 hektardır. 2019 yılı itibariyle 1488 adet birlik üyesi ve 1869 adet su kullanıcısı kayıtlı olup, 8158 adet parsel sulanmıştır. Tabii ki bu rakamlar değişkenlik göstermektedir.
26.05.1995 tarihli Bakanlar Kurulu kararı ile kurulan Eskişehir Sulama Birliği’ne işletme, bakım ve sulama sorumluluğu 31.08.1995 tarihinde DSİ tarafından devredilmiştir.
Bünyesinde 3 adet ilçe ve 24 adet mahalle bulunmaktadır.
Eskişehir sulamasının su kaynağı Porsuk Barajı’dır.
Porsuk Barajı’nın maksimum depolama hacmi 525 hektometre küp, aktif hacim 438,00 hektometre küptür. Baraj suyunun en fazla kullanıldığı alan % 36 ile sulama, taşkın % 28, içme suyu nedeniyle %21 ve enerji %15 ‘dir. Ancak; bugüne kadar enerji(HES) amacıyla kullanılmadığı gibi, bugünden sonra da faaliyete geçmeyecektir. Çünkü kuraklık ön safhalara gelmiştir. Porsuk Barajı sulama suyu ve içme suyu olarak hizmet vermektedir.
Sulama kanallarının “açık” ve “toprak” olmasının olumsuzluğu, mısır örneği ile!
Birliğin 2019 yılı verilerine göre; 126.244 da.’lık ekim alanında 88.860.000 metre küp’lük su kullanılmıştır.
1 da.’lık alanda 703 metre küp su tüketilmektedir.
(Geçit kuşağı Tarımsal Araştırma Enstitüsü Müdürlüğü’nün şehrimizde yaptığı araştırma sonucuna göre, tarladaki mısırın su tüketimi 1 da. 400 metre küp’ tür).
Hesaplamanın yorumu basitçe; Birliğe ait kanalların tamamının “açık olması” sonucu buharlaşmanın kaçınılmazlığı ve “toprak kanal” vasfından ötürü suyun tabanda kaybolarak, su kaybının yüksekliğidir.
Kapalı sisteme geçildiği takdirde, sulama oranı ile sulama randımanı artacaktır.
Ertuğrul Gazi mahallesinin sulama kanallarının tamamı betonlaştırıldı.
Eskişehir Sulama Birliği’ne ait sol ana kanal 92 kilometre, sağ ana kanal 38 kilometre uzunluğundadır. Şehir merkezinden de 30-35kilometrelik kanal geçmektedir. 1951 yılında projesi hazırlanıp, inşaata başlanıldığında sol ve sağ ana kanalın tamamı toprak olarak inşa edilmiştir. 2 yıl kadar önce; Ertuğrul Gazi mahallesinde bulunan evlerin ve iş yerlerinin su baskınlarından zarar görmesi sonucunda, buradaki tüm kanallar betona dönüştürülmüştür.
Eskişehir Sulamasının Başlıca Sorunları Arasında Neler Var?
*Yağmur bağlantılarının sulama kanallarına doğrudan bağlı olmasından dolayı, sulama sezonunda kanal taşmaları yaşanmaktadır.
*Ana kanal içerisinde yabancı otların fazlalığı.
*Ölüm ile sonuçlanan acı olayların yaşanması.
*Ana kanal çek kapaklarının çalınması.
Sulama kanalları açık hava çöplükleri değildir!
*Sulama kanallarına gelişi güzel atılan plastik tabaklar, şişeler, poşetler, çöpler… Bitkisel üretim amacıyla kullanılan suyun kalitesini olumsuz etkilemesinin dışında; insan, kanalda yaşayan canlılar ve tabii ki çevre sağlığını da olumsuz etkilemektedir. Bazı ürünlerin doğada yok oluş sürelerini özellikle tam da bu bölümde belirtmek isterim. Pet şişe 400-450 yıl, cam şişe 4000 yıl, plastik malzeme 1000 yıl…
Çözümlenen sorunlar nelerdir?
*Türkiye’de ilk Kompozit kapağı kullanan Birlik!
Ana kanal çek kapaklarının çalınması sonrasında, Eskişehir Sulama Birliği’nin bulduğu çözüm Türkiye’de bir ilke imza atmalarına sebep olmuştur. “Kompozit kapaklar” ana kanallarda kullanılmaktadır.
*Ana kanallarda su içi yabancı ot mücadelesi yosun biçme botu ile yapılmaktadır.
*Acı olayların yaşanmaması adına, uyarı ikaz levhaları yenilenerek, eksiklikler giderilmiştir.
*Sulama kanallarındaki atıklar periyodik olarak toplanmaktadır. Ancak; bu hususta vatandaşa da sorumluluk düşmektedir.
Sonuç olarak; maddeler halinde sıraladığım sorunların tek çözüm yolu vardır. Eskişehir sulamasının en kısa zamanda yenileme projesi ile kapalı sisteme geçmesidir.
Birlik tarafından, 2021 yılında yapılması planlanan çalışmalar nelerdir?
Şebeke dışı sahalarda sadece hububat ekilişine su verilecek, diğer ürünlere ve ikinci ürün ekimine su verilmeyecektir.
Şebeke içi sahalarda; salma(vahşi sulama) yapılmasına izin verilmeyecektir.
2021 yılı sulama programına ve sulama uygulama esaslarına bağlı kalınarak sulama yapılacaktır.
Sulama alanı dâhilinde, su tüketimi açısından uygun bitkiler ekilmelidir. Ayrıca; çiftçilerin aşırı su kullanımı da engellenecektir.
“Susuz hayat tarımsız dünya olmaz”
2021 yılı Ocak ayından bugüne baraj doluluk oranı % 38 civarında olup, özellikle 2016’dan itibaren azalma eğilimi göstermektedir. Kuraklık, susuzluk, iklim krizi kendisini şehrimizde, ülkemizde ve dünyamızda hissettirmeye başlamıştır. Ülkemiz sanılanın aksine, su zengini bir ülke değil, su fakiri olma yolunda ilerleyen bir ülkedir maalesef!
Susuz hayat tarımsız dünya olmaz. Olsa olsa filmlerde olur! Marslı’daki gibi…