Türkiye’de havacılık motorları alanında çalışan TEI-TUSAŞ Motor Sanayii A.Ş., Paris Air Show’a katılarak özgün ürünlerini ve imalat kabiliyetlerini sergiledi.
TEI, dünyanın en büyük havacılık fuarı Paris Air Show’da, gerçek ölçülerinde hazırlanan TEI-TS1400 turboşaft motoru modelini, TEI-PD170 turbodizel havacılık motorunu, TEI-TJ90 turbo jet motorunu sergiliyor. Bunun yanında en büyük tedarikçisi olduğu dünyanın en çok tercih edilen yeni nesil ticari motoru olan LEAP için ürettiği 5 kademe bliski ve katmanlı imalat kabiliyetlerini de görücüye çıkardı. Kabul edilen en prestijli havacılık fuarlarından olan Paris Air Show’a katılarak yerli ve millî havacılık ve savunma sanayiinde geldiği noktayı göstermenin yanında olan TEI, global sivil havacılığa sunduğu katkılarını da ortaya koyuyor.
“Fuarın ilk günü işbirliği anlaşması imzalandı”
Fuarın ilk günü TEI ile GE Additive arasında katmanlı imalat tezgah alım ve işbirliği anlaşması imzalandı. Anlaşma kapsamında iki adet M Line sistemi ve iki adet M2 makinesi tedarik edilecek. TEI’nin katmanlı imalat teknolojisine yaptığı yatırım, bu alanda Türkiye’deki pozisyonunu perçinledi. Yeni GE Additive M Line ve M2 sistemleri, TEI’nin Eskişehir’deki genel merkezine kurularak şirketin mevcut toz yatağı, metal toz ergitme makineleri filosunu tamamlayıcı nitelikte olacaktır. İmza töreninde konuşan TEI Genel Müdürü Prof. Dr. Mahmut F. Akşit, “Bugün, katmanlı imalata yatırım yaparak TEI’nin ve imalat teknolojisinin geleceğine yatırım yapıyoruz. GE ile uzun süredir devam eden ortaklığımız ve işbirliğimiz, GE Additive makine portföyü ile daha kapsamlı bir hal almıştır. Katmanlı imalat ve diğer ileri imalat teknolojilerine yatırım yaparak gerek özgün motor projelerimizde gerekse müşterilerimizin ihtiyaçları doğrultusunda kabiliyetlerimizi artırmaya devam ediyoruz " şeklinde konuştu.
“Desteklenmek için mükemmel bir çözümdür”
Konuyla ilgili açıklamalarda bulunan GE Additive CEO’su Jason Oliver, "M2, havacılık alanında faaliyet gösteren müşterilerimizin haklı gerekçelerle tercih ettiği bir sistemdir. Bu durum sistemlerimizin yalnızca iyi performans sergilemesine dayalı değildir. Makine portföyümüz, son derece üst düzey gerekliliklere tabi olan bu sektöre özel ihtiyaç ve taleplere cevap verebilmektedir. Havacılık ve uzay sanayi şirketlerinin sanayileşmede bir eşik noktasını yaşadığı böyle bir dönemde, modüler makine mimarisinin yanı sıra olağanüstü bir otomasyona ve güvenilirliğe sahip olan M LINE sistemimiz, sektörel bazda ekonomik ve sürdürülebilir seri üretimi desteklemek için mükemmel bir çözümdür” dedi.