Eskişehir’de, dün akşam saatlerinde başlayan sağanak yağışın ardından meydana gelen sel felaketi birçok vatandaşı olumsuz etkiledi. Gece boyunca etkisi devam eden sel sonucu özellikle mevsimlik tarım işçileri büyük zarar gördü. Çadırları kullanılmaz hale gelen, kıyafet ve yiyecek-içecekleri sele kapılan işçilerin yaşadığı bölge çamur deryasına döndü. 
Dün saat 17.00 sıralarında başlayan şiddetli rüzgâr ve sağanak yağış kent yaşamını olumsuz yönde etkiledi. Yağışın etkisini arttırarak sele dönüşmesiyle özellikle kırsal bölgelerdeki hanelerde su baskınları ve taşkınlar meydana geldi. Gece boyunca devam eden yağışla birlikte şiddetlenen sel, Şanlıurfa’dan Eskişehir’e mevsimlik tarım işçisi olarak gelen insanları daha da etkiledi. Arazi içine kurulan çadırlar, suların yükselmesiyle önce çamur içinde kaldı. Ardından yağmurla birlikte rüzgârın da etkisiyle yüksek kesimlerden gelen sular, çadırları yerinden sökerken, temel gıda maddelerini ve kıyafetlerini de kullanılmaz hale getirdi. Yaşanan felaket sonrası gece gelen Eskişehir AFAD ve Kızılay ekiplerinin yardımlarıyla yeniden çadırlarını kurmaya çalışan mevsimlik tarım işçileri yaralarını bu şekilde sarmaya çalışıyor. 

“Çadırlarımız uçtu çoluk çocuk yağmurun içinde kaldık” 
Sel baskını sırasında yaşadıklarını anlatan mevsimlik tarım işçisi Memduh Engin, “Biz tarladaydık, yağmur bastırdı. Yağmur başlar başlamaz biz çadırlara doğru geldik. Çadıra geldiğimizde fırtına çıktı ve dolu yağmaya başladı. Ondan sonra çadırlarımız uçtu. Çoluk çocuk yağmurun içinde kaldık, perişan oldular. Giysilerimiz, döşeklerimiz, yorganlarımız, battaniyelerimiz hepsi suyun içinde kaldı. Ben İl Jandarma Komutanlığını aradım. Sağ olsunlar bizimle ilgilendiler. AFAD’ı aramışlar, numaramı vermişler. AFAD geldi, bize yardımda bulundu, gerekeni yaptılar sağ olsunlar. Biz şimdi çadırlarımızı kuruyoruz. Cana geleceğine mala gelsin. Şükürler olsun çoluk çocuğumuz sağ, Allah’a bin şükürler olsun” ifadelerini kullandı. 

“Çadırı rüzgârdan korumak buraya arabayı çevirdim” 
Aynı arazide bulunan mevsimlik işçi İsmail Çiftçiler ise, “Biz işten geldik, çadırı rüzgârdan korumak buraya arabayı çevirdim. Baktım çadırlar komple uçtu. 5 çoğumuz var, 5’i de engellidir. Ben bizzat kaç kere muhtara ve diğer personellere söyledim. Tuvaletlerimiz yok, çocuklarımız perişan. Yani biz perişan durumda burada kalıyoruz. Allah razı olsun devlet akşam bize geldi. Bize yardım ettiler. Devletimiz olmasa zaten halimiz perişan olur, burada barınamayız. Görüyorsunuz halimiz ortada, belli yani. Akşam geliyoruz karanlıkta kalıyoruz. Ne elektrik var, ne tuvalet var, ne de banyo var. Perişanız yani ne diyeyim. Devletten Allah razı olsun gene bize bakıyor” dedi.