Eskişehir İdare Mahkemeleri önünde konuya ilişkin basın açıklaması yapan Halkevi Eskişehir Şube Başkanı Cevat Aydemir, “Halkevleri olarak bugün Eskişehir Valiliği’nin hukuksuz ve dayanaksız 15 günlük yasaklama kararına karşı iptal davası açtık.” diyerek sözlerine başladı. Laik ve sosyal hukuk devletinin gereklerini yerine getirmek için Eskişehir Valiliği’ni göreve çağırdıklarını belirten Aydemir, halkevleri olarak söz konusu tarihlerde yapacakları çalışmaları ve etkinlikleri Valiliğin yasaklama kararına bağlı olarak iptal etmek zorunda kaldıklarını söyledi.

“SADECE BİZİM DEĞİL, HALKINDA DÜŞÜNCE VE İFADE ÖZGÜRLÜĞÜ YOK SAYILDI!”

Eskişehir’de yapılacak gençlik buluşmaları, konserler ve festivaller gibi etkinliklerin de bu yasağa takıldığını belirten Cevat Aydemir, “Bu durum kabul edilemez dedik ve tarikat, cemaat baskısıyla Eskişehir’i yasaklar kentine çeviren Valilik kararının iptali için idare mahkemesinde iptal davası açtık.” dedi. Başkan Aydemir, yalnızca kendilerinin değil, tüm yurttaşların düşünce ve ifade özgürlüğünün yasak ile beraber yok sayıldığını dile getirerek, halkın iktidarına, düşünce özgürlüğüne, hoşgörüye ve insan sevgisine dayalı bir ulusal demokrasi ilkesini hayata geçirmek için çalışan derneklerinin de örgütlenme özgürlüğünün engellendiğini sözlerine ekledi.

ANADOLU FEST HUKUKA AYRI ŞEKİLDE İPTAL EDİLDİ

Aydemir, 12-15 Mayıs tarihlerinde yapılması planlanan, birçok sanatçı ve katılımcı açısından önem arz eden, büyük bir organizasyon olan Anadolu Fest’in hukuka aykırı şekilde iptal edilmesinin, kabul edilemeyeceğini ifade etti. Kent kamuoyunda, festivalin içkili olması sebebiyle yasaklama kararı alındığının konuşulduğunu söyleyen Aydemir, Valiliğin keyfi ve hukuka aykırı kararının, laik, demokratik ve sosyal devlet anlayışına tamamıyla aykırı olduğunu öne sürdü.

ESKİŞEHİR HALKININ YAŞAM ŞEKLİNE MÜDAHALE VAR

Başkan Aydemir, “Eskişehir halkının yaşam şekline müdahale anlamına gelen bu yasaklama kararı; çağdaş demokratik toplumlarda karşılaşılamayacak bir zihniyetin ürünüdür.” dedi. Halkevleri olarak gerici, keyfi yasaklamanın takipçisi olacaklarını belirten Aydemir, meydanda, festivalde, mahkeme koridorlarında hukuksuz kararı en yüksek sesle protesto edeceklerini ve halkın duyarlılığı ile beraber valilik kararının boşa çıkıp, iptal edileceğini söyleyerek cümlelerini noktaladı.

ALDEMİR: “ÇOKLU İNSAN HAKLARI İHLALİDİR”

Aydemir’in açıklamasının ardından konuşan Yaşam Bellek ve Özgürlük Derneği Şube Başkanı Nurettin Aldemir, şunları söyledi: “Eskişehir’deki son yasak çoklu insan hakları ihlali anlamına geliyor. Sokakta sendikalar, platformlar, meclisler 15 gün süreyle etkinlik yapamıyor engelleniyor. Bu arada siyasi partiler için bir sınırlama yok ya da izin alıp da faaliyet yürütebilecek olanlar için de yok. Oysa barışçı hiçbir etkinlikle ilgili izin almak gerekmez. Verilen karar son derece sakıncalıdır. Evrensel insan haklarına, yasaya, uygun tamamlayıcı yasalarımıza aykırı bir tutumdur. Yasağın festivalle alakalı olduğunu anlıyoruz. Bu çok daha vahim. Bir festivali doğrudan yasaklayamıyorsunuz, etrafına başka gerekçeler ekliyorsunuz. Eskişehir Valiliği’nin bu kararından vazgeçmesini acilen bekliyoruz.”

ARPACI: YASAKLAMA BİR KENT YÖNETİM ŞEKLİNE DÖNÜŞMÜŞTÜR.

Son olarak söz alan Avukat Pınar Çelik Arpacı, şöyle konuştu: “Birazdan Eskişehir İdare Mahkemesi’ne geçip söz konusu yasaklama kararının iptali ve öncelikle yürütmesinin durdurulması için dava açacağız. Çünkü bu yasaklama kararı Eskişehir Valiliği’nin alışkanlık haline getirdiği bir kent yönetim şekline dönüşmüştür. Bu tarz yasaklama kararları kanuna da açıkça aykırıdır. Yürütmenin durdurulmasını istiyoruz. Bir kent böyle yönetilemez. Eskişehir halkı, Eskişehir Valiliği’nden daha büyüktür. Bunu da göstermek için birçok kurumla gelip dava açmak için başvuru yaptık. Sesimizi çıkartmak için sokaklarda olacağız. Bu yasaklama kararını tanımayacağız, tanımıyoruz.”

Editör: Mustafa YILDIRIM