Alışkanlıklar, gelenekler, teamüller değişiyor. Artık öyle bildiğimiz yöntemlerle istenilen neticeleri almak pek mümkün olmuyor. Son örneğini faiz artırım kararında gördük. Oysa standart neydi? Faiz yükselecek döviz düşecekti. Ama tam bir ters köşe oldu. Düşen, yandaş sözde ekonomistlerin, nassçıların, iktidar yanlılarının yüzleri oldu. Öyle ya! Düşen rakamla övünürken yükselen rakama bir kılıf bulmaları gerekecek. Bir de döviz coştu, şimdi ayıkla pirincin taşını. Nasıl anlatacaksın? O yüzden moralleri çok bozuk. Seçim öncesi sık sık “Faizi düşürdük” masalı ile sürekli başarılı bir ekonomi yönettiklerini iddia edenler, hüsrana uğradı. “Düşen Faiz Oranı” masalının bir balon olduğu eninde sonunda patlayacağını anlatıp durduk. Onlar ise “nass” dediler, “Vatan, Millet” dediler. Sonuç Zengin daha da zengin, fakir ise daha da fakir oldu.

Bakınız yeni asgari ücret henüz elimize geçmeden bin TL’lik değer kaybına uğradı. Bakalım ne kadar yetecek bizlere. Yanlışta ısrar bedeli çok ağır olacak. Ama herhalde değişmeyen alışkanlığımız yanlışta ısrar etmek olacak. SAADET PARTİSİ olarak peynir gemisinin lafla yürümeyeceğini anlattık durduk. “İnsin” demekle faiz inmiyor, “çıksın” demekle de olmuyor. Ağacın yaprağını parlatmayla, dallarını boyamayla ağacı ihtişamlı gösterebilirsiniz ama ağacın kökü çürümüşse o ağaç eninde sonunda devrilecektir. Tüm kainat bir sebep-sonuç ilişkisi içinde varlığını sürdürüyor. Gerekli alt yapı oluşmadan, üretim ekonomisine geçmeden, paradan para kazanma devrini bitirmeden, manevi kalkınmayı başarmadan sadece rakamları konuşup dururuz. Ama Milletimizin büyük bir kesimi mutlu olmaz. Mutlu olduklarını söyleyebilirler veya hallerine şükredebilirler. Ama yatağa girip kendileri ile baş başa kaldıklarında acı gerçeği kendilerine de itiraf etmekten kaçamazlar. Bizleri, mutlu olduklarına, hallerinden memnun olduklarına ikna etmeye çalışabilirler ama kendilerini asla kandıramazlar.

İktidar ısrarla “Durmak yok, devam” diyor. Bir kısmı da “Biz iktidarın yanlışlarını düzelteceğiz” diyerek destek olmaya karar vermişti. Merak ediyorum, pazarlık masalarında faizsiz ekonomiyi dayatıp, güya kabul ettirenler nerede? Bizleri, birilerinin dış güçlere, küffara teslim olmakla suçlayanlar nerede? Ne zaman konuşacaklar? Yoksa atılan nutukların hepsi bir seçim şarkısı mıydı? Söylendi ve geçip gitti mi? “Dün dündür, bugün bugündür” mü diyelim?

SAADET PARTİSİ olarak biz de ısrarla “Böyle gitmez, gitmemeli” diyoruz. İnşaAllah bu Millet de bir gün “Bu böyle gitmeyecek” diyecektir. İşte o gün Milletçe bayramımız olacaktır. Bu vesile ile Kurban Bayramınızı tekraren tebrik ediyorum. Basın açıklamamıza gösterdiğiniz ilgiye teşekkür eder, hepinize hayırlı günler dilerim."