CHP Eskişehir Milletvekili İbrahim Arslan, TBMM Genel Kurulu’nda görüşmeleri süren Maden Yasası değişikliğine yönelik sert açıklamalarda bulundu. “Bu yasa, zeytinlikleri sermayeye peşkeş çekme yasasıdır!” diyen Arslan, teklifin anayasal suç teşkil ettiğini savundu.

Anayasal koruma neden yok sayılıyor?

Konuşmasında, Türkiye Cumhuriyeti Anayasası’nın tarım alanları ve zeytinliklerin korunmasını açıkça emrettiğini hatırlatan Arslan, “Bu düzenlemeyi getirenler ve susanlar, anayasanın ilgili maddelerine aykırı hareket ediyor. Bakanlar ve milletvekilleri olarak hepimiz anayasaya bağlılık yemini ettik. Bu yemin sadece bir formalite mi?” diye sordu.

Kamu yararı mı, şirket yararı mı?

Yasa teklifinde “kamu yararı” ifadesine özel vurgu yapıldığını belirten Arslan, “Bu düzenleme yürürlüğe girerse, kamu yararı adı altında zeytinlikler madenciliğe açılacak. Peki kamu yararını kim tanımlayacak? Sermaye mi, halk mı?” ifadelerini kullandı.

Doğal denge tehlikede

Tarım ve orman alanlarının imara ve madencilik faaliyetlerine açılmasıyla yerel ekosistemlerin büyük risk altında olduğuna dikkat çeken Arslan, “Çevresel Etki Değerlendirme (ÇED) raporları var mı? Sularımız, toprağımız ne olacak? Bu bir kalkınma değil, doğa yağmasıdır” dedi.

Zeytin ağacı direnişi

Zeytinin Türkiye'nin en stratejik tarım ürünlerinden biri olduğunu hatırlatan Arslan, “Bu düzenleme soframızdaki zeytine saldırıdır. Üreticiye, çiftçiye ve gıda güvenliğine darbedir. Meclis’in görevi üreticiyi korumaktır, köylüyü tasfiye etmek değil!” dedi.

Beylikova’da Cevher Çıkıyor, Rakam Yok!
Beylikova’da Cevher Çıkıyor, Rakam Yok!
İçeriği Görüntüle

“Köylünün hakkı toprağın namusudur”

Arslan konuşmasını şu sözlerle tamamladı:
“Unutmayınız ki köylü milletin efendisidir. Bu nedenle Meclis’ten beklenen; üreticiyi yoksullaştıran, toprağı ranta açan politikalardan derhal vazgeçmesidir. Köylünün hakkını savunmayan siyaset, bu toprakların ruhuna da tarihine de ihanettir.”