OKK (Odunpazarı Kent Konseyi) İklim Krizi ve Çevre Çalışma Grubu, yaptığı yazılı açıklamada iklim krizine, orman yangınlarına ve Torba Maden Yasası ile zeytinliklerin madenciliğe açılmasına tepki gösterdi. Açıklamada, “Yanan sadece ağaçlar değil, geleceğimiz de yok oluyor. Artık dur demek zorundayız” denildi.
Şehit ormancılar unutulmadı
Eskişehir’in Seyitgazi ilçesinde çıkan orman yangınında yaşamını yitiren ormancılar anılırken, özellikle bir işçinin “Ben anlamam güvenli bölgeden, bunda 80 milyonun hakkı var” sözleri ve bir diğerinin “Maaşımızı zamlı alabilecek miyiz?” sorusu ile geçim derdini haykırışı vurgulandı. 10 günlük evli ormancının kaybı ise toplumun yüreğinde derin bir iz bıraktı.
Zeytinlikler maden tehdidi altında
Açıklamada Torba Maden Yasası'nın 11. maddesi ile binlerce yıllık zeytinliklerin şirketlerin insafına terk edileceği uyarısında bulunuldu. Zeytinliklerin kültürel ve ekolojik miras olduğunun altı çizilerek, “Her zeytin ağacı yılda yaklaşık 11–14 kg karbonu tutabilir. Bu alanların yok edilmesi, iklim krizine teslim olmaktır” ifadeleri kullanıldı.
Yasalar arasında açık çelişki var
OKK Çevre Grubu, İklim Kanunu’nun 5. maddesinin, doğal varlıkların korunmasını ve ekosistem bütünlüğünü gözettiğini, ancak Torba Yasa’nın 11. maddesiyle bunun açıkça çeliştiğini vurguladı. “Kamu yararı gerekçesiyle zeytinliklerin taşınabilir ilan edilmesi, hem çevre hakkı hem de iklim politikaları açısından ciddi bir tehdittir” denildi.
“İklim adaleti lüks değil, zorunluluktur”
İklim krizinin sadece çevresel değil, sosyal ve etik bir sorun olduğuna dikkat çekilen açıklamada, “En az sorumluluğu olan yoksul kesimler en ağır bedeli ödüyor. Bu nedenle iklim adaleti artık bir lüks değil, zorunluluktur” denildi.
Beş talep, beş çağrı
OKK Çevre Grubu, açıklamasını aşağıdaki taleplerle sonlandırdı:
-
#OrmanYangınlarıİçinGerçekÖnlemler
-
#OrmanYangınlarıİşçiEğitimMerkezleriAçılsın
-
#ZeytinimeDokunma
-
#SermayeninDeğilHalkınYararınaİklimKanunu
-
#İklimKriziKarşısındaSessizKalmayacağız
“Hazır değiliz, dur demek zorundayız”
Açıklamada; pandemi, sel, don, baraj taşkınları, orman yangınları gibi afetlerde yetersiz kalındığı ifade edilerek şu sözlerle çağrı yapıldı:“Pandemiye hazır değiliz. Depremlere, sellere, yangınlara hazır değiliz. Barajların alarm vermesine de hazır değiliz. Artık dur demek zorundayız!”
