Her yolun bir sonu, bir başı vardır…

Muazzez Ersoy’un 1996 yılında çıkardığı Nostalji 2 albümünden bir şarkı ile başlayalım yolculuğumuza.

İki yıl öncesi;  “ODA HİKÂYEM” başlıklı yazımda, üniversite yıllarımın geçtiği Tezok Kampüsü’nden yüreğimin derinliklerinden seslenmiş ve Aralık 2021’e gelmiştim.

Doğum ve ölüm arasındaki yolumuzu anlamlı kılan; kimilerine göre yolun sonundaki hedeflere varmak, kimilerine göre o yolu kiminle yürüdüğümüz, kimisine göre her ikisi ya da hiç biridir.

Floransalı devlet adamı, şair ve oyun yazarı Machiavelli’ye göre: “Amaca ulaşmak için her yol mubahtır.” Peki ya sizce?

Ölüm denilen, kimi zaman sonun başlangıcı olarak nitelendirilen zamana ne kadar kaldı bilinmez…

Boş yere bekleme geçen günleri.

Böyledir ne yazık ezelden beri…

Her yolun karı-boranı, inişi-yokuşu, yazı-kışı vardır. Takatin düştüğü zamanlar olur, birileri tutar elinizden ya da siz tutarsınız: “Haydi” dersiniz!

Gün gelir, hedefe varıldığında; yol arkadaşlarınızın gözleri ışıldar, yüzler-kalpler gülümser. Ve hep beraber dersiniz ki; “Yürekten gelen fark yaratır.”

Değerli Okurlar; 10 Aralık 2023 tarihinde gerçekleştirilen, TMMOB Ziraat Mühendisleri Odası Eskişehir Şubesi seçimi sonucunda, Başkan adayı olduğum aday Yönetim Kurulum ile birlikte,  en yüksek oyu alarak, göreve layık görüldük. Bu bağlamda; katkı sağlayan, destek olan meslektaşlarımıza, basın mensuplarına, çevremizdeki herkese ve tabii ki ailelerimize ayrı ayrı çok teşekkürler. İyi ki varsınız!  

Geçmiş dönemlerde, temsilcilikten bugüne kadar geçen süreçte, şubemizde görev alan tüm Başkan ve Yönetim Kurulu üyelerimiz de sağ olsunlar.

Seçimlerimizin demokrasi şöleni olarak gerçekleşmesinde emeği olan tüm üyelerimizin de kattıkları önemli!  

Yönetim Kurulu olarak söz verdiğimiz amaçlarımızdan bazıları:

“Cumhuriyetimizin 100. Yılında Mustafa Kemal Atatürk’ün ilke ve devrimlerinin ışığında, bilimsel ve teknik doğruları tarafsızca kamuoyu ile paylaşıyoruz, paylaşacağız!

Tarım ortak paydasında; kendisine, çevresindeki insanlara saygılı, liyakat sahibi, hırsları ve siyasi beklentileri olmayan, hiç kimseyi ötekileştirmeden hizmet ediyor, edeceğiz!

Meslektaşlarımız adına tamamen gönüllü olarak çalışıyor, çalışacağız!”

Kıymetli dostlar, 2023 ile hayatımızın ajandalarından birini daha kapattık, 2024 yılına geçiş yaptık.

Hepimizin hayat amacı, yaşamdan beklentileri, dünyaya kattıkları ya da evrenin ona verdikleri birbirinden farklı…

Kah bilincinde, kah değiliz.

İğneyi kendine, çuvaldızı başkasına batırmak lazım kimi zaman.

Bazen oturup, bir muhasebeci edasıyla, kendimize baktığımız zamanlar olmalı belki.

Dereyi görmeden de paçaları sıvamamak gerekir bazen de!

Neticede; insanlık olarak şehrimiz, ülkemiz ve dünyamız adına, zor zamanlardan geçmekteyiz.

Zülfü Livaneli’nin Huzursuzluk adlı romanında da geçen “Harese” diye Arapça bir kelime vardır.

Rivayete göre; develerin çölde yemeği çok sevdiği bir diken.

Harese dikeni.”

Develer bir kez yediğinde, ağızlarında yaralar açar ve oralardan kan akmaya başlar. Tuzlu kan dikenle karışınca, bu tat devenin çok hoşuna gider. Böylece yedikçe kanar, kanadıkça yer, bir türlü kendi kanına doyamaz. Ve engel olunmaz ise, deve kan kaybından ölür.

İşte bunun adı haresedir. Hırs, ihtiras sözleri bu sözcükten türemiştir.

Bu örneği yaşamın içinde, savaşlarda, ekonomik, siyasi hayatta ve pek çok alanda görmeniz mümkündür.

Ünlü Rus yazar Dostoyevski’ye göre: “Ne yaparsan yap, pişman öleceksin. Belki yaptıklarından, belki de yapmadıklarından.

Sonuç olarak gerçek olan, her geçen gün ömürdendir!

Sağlıkla ve dostlukla kalın!