vEl kadar kumaş parçası deyip, geçmeyin. Biranda ölümünüze sebep olabilir. Yokluğu büyük bir suç teşkil ederken, varlığı hayat kurtarabilir. İnsanlığın doğduğu o günden buyana ilk avlanan hayvan postlarıyla başlayan giyinme temel ihtiyacı,  cilalı taş cağından bu yana icatlarla kumaşın hikâyesini doğuruyor.   1490 yılında Vinci’nin icadı mekik sektörel bir çığır açarken,  evler de ve lokal alanlarda öreke ve çıkrıklar kullanılıyor. 17. Yüzyılda John Kay’ın uçan mekiği buluşuyla kumaşı oluşturan ipliğin hammaddesi pamuk için bir sıkıntı doğurdu. Güney devletlerindeki pamuk plantasyonlarında fiziksel emeğe bağlı işçilik gerekiyordu. El kadar kumaş parçası deyip geçmeyin…  Pamuk plantasyonlarında kullanılmak üzere, Kuzey Amerika’daki köleliğin başlamasına sebep oldu.

                   El kadar kumaş parçası deyip geçmeyin…   En önemlisi de günahları örttü…  21. Yüzyıldayız karanlık dönemleri geride bırakarak aydınlığa doğru yol aldığımız dönemdeyiz derken…  Ellerinde Amerikan yapımı son model silahlarla havaya ateş açarak Mağara dönemlerinden kalma saçları sakalları birbirine karışmış görüntüleriyle havaya ateş açarak ‘’Allahuekber’’  diye bağırarak elli yaşlarında çarşaflı bir kadını tekmelerle yere çömelttiler. Bir tanesi bir taraftan kadının başına dayadığı tetiği çekmek için diğer adamın silah sesleri fonuyla yaptığı konuşmasının son cümlesini bekliyordu. Ellerini havaya kaldıran cüppeli adam yere çömelmiş kafasını önüne eğmiş kadının suçunu okurken;  kadın belki içinden bu zebanilerden kurtarması için Tanrıya yakarıyordu. Belki bir mucize bekliyordu.  Belki de insanlığa küfrediyordu… Ne zaman Tanrının yerine göz koydunuz diye… Suçu okunmuştu;  yüzüne peçesini takmamıştı, yüzü görünüyordu. Bundan büyük günah mı olurdu? Allah adına kadını tek kurşunla infaz etti…  Isıd mücahitleri ‘’Allahuekber’’… Bu Isıdın sosyal ağlarda yayınladığı kan dondurucu bir videoydu…  El kadar kumaş parçası deyip geçmeyin…  Kadının yüzü el kadar kumaş parçasıyla örtülü olup, doğuştan var olan günahkâr yüzünü kapatsaydı hayattaydı…

                  El kadar kumaş parçası deyip geçmeyin… Bu sadece izlediğim bir infazın videosuydu…   Bunlar Ortadoğu menşeili bize bir şey olmaz demeyin… Kasım ayında coluk çocuk demeden Ankara’nın göbeğinde yapılan katliam aynı zihniyetin eseri. Demem o ki bir kumaş parçası deyip geçmeyin… Güney Amerika da nasıl zencileri köle olarak dünyaya ilan ettiyse;  Şeriatla yöneltilmene de sebep olabilir… Bu mutasyona uğramış, kanserli hücre gibi yayılan zihniyete esir olarak bir kadın olan anneni, kız kardeşini, kız evladını,  eşini kendi ellerinle ölüme gönderdiğini unutma…  Ey dünyaya kadın cinsiyetiyle gelmiş, insanlık rahminde hayat bulmuş, saçı,  yüzü, elleri günahkâr ilan edilmiş Kadın;  her şeyden önce sen izin verme…