Haber: İrfan Üstündağ
Balkan Rumeli Türkleri Konfederasyonu Genel Başkan Yrd. İsmail Koca, ORSAM Başkanı Prof. Dr. Ahmet Uysal'a tepki gösterdi. Açıklama şöyle; "Saygıdeğer basın mensupları aracılığıyla Türk kamuoyuna çağrımızdır...
16 Eylül 2020 tarihli Haber Türk TV’deki Teke Tek isimli programda ORSAM Başkanı Prof. Dr. Ahmet Uysal tarafından kullanılan,
"Balkanlar'da yaşayanların Türk olmadığı, sonradan Türkleştiği; Suriye'den ve diğer Ortadoğu ülkelerinden son dönemde ülkemize gelen geçici koruma altındaki sığınmacılarla Balkan göçmenlerinin aynı statüde oldukları"
Anlamına gelen çirkin ifadeler, hem Balkanlarda yaşayan Müslüman Türk soydaşlarımız, hem de tarihi süreçte anavatana göç eden Balkan kökenli vatandaşlarımız arasında derin infiale yol açmıştır.
Ahmet Uysal'ın şiddetle reddettiğimiz açıklamaları;
1- Tarihsel gerçeklere aykırıdır, çünkü:
"Karadenizin kuzeyinden gelen Tatar - Peçenek - Uz - Avar - Bulgar - Hun gibi Türk soylu kavimlerin Osmanlı'dan çok önce gelip yerleştikleri Balkan coğrafyasında 13. yüzyıldan itibaren Oğuz kökenli Yörüklerin Türk kültürünü bu coğrafyaya çok güçlü biçimde taşıdıkları bilinmektedir. Balkan coğrafyasında çok uzun yüzyıllardır Haçlı zihniyetiyle süregelen kavgaların doğal bir sonucu olarak bölgedeki Müslüman halklar birbirine yakınlaşarak Müslüman - Türk kimliğinde birleşmişlerdir."
2- Güncel sosyal ve siyasal realiteye aykırıdır, çünkü:
"Balkanlardan gelen göçmenler, Türk kültürel kimliği ile yaşageldikleri için hiçbir kaygı duymadan anavatan olarak kabul ettikleri Türkiye'ye gelip yerleşmişlerdir. Büyük kısmı, devlet yardımı almaksızın kendi hayatlarını idame ettirmişler ve Türkiye Cumhuriyetinin kurucusu ve hemşehrileri Atatürk'ün "Ne mutlu Türküm diyene" sözünü canı gönülden benimseyerek, asil Türk milletinin asli unsuru olmanın bilinci ve gururuyla evlatlarını yetiştirmişlerdir. Suriye ve diğer Ortadoğu ülkelerinden gelenlerin (Türkmenler hariç) dil, kültür, gelenek ve milli değerler bakımından Türk kimliği ile herhangi bir gönül bağları olmadığı herkesçe malumdur. Ortadoğulu sığınmacıların fırsat buldukları anda batı ülkelerine gitmeye meyilli oldukları, Türkiye'ye karşı milli bir his duymadıklarının açık kanıtıdır."
Biz Evladı Fatihanlar olarak, elbette Suriyeli sığınmacıların içinde bulundukları zor koşulları görüyor ve üzülüyoruz. Bu komşularımızın kendi vatanlarına dönerek kendilerine mutlu bir gelecek kurmalarını canı gönülden arzu ediyoruz.
Dolayısıyla, milli çıkarlarımızın korunması ve Türk milli kimliğinin kendi anavatanında erozyona uğramaması adına Suriyeli ve diğer Ortadoğulu sığınmacıların en çabuk biçimde ülkelerine geri dönmelerini sağlayacak biçimde bir dış politika uygulanmasının zorunlu olduğu kanaatimizi bu vesileyle paylaşıyoruz.
En derin saygılarımızla..."