3 yıl önce, 2022 yılında bağlanan ve 2025 sonunda sözleşme süresi dolacak olan Eskişehir’deki 3 üniversite ve bazı diğer kurumlarda, özellikle 657’ye tabi çalışanların maaş harici aldıkları tek ücret olan banka maaş promosyon ödemelerinde gerçekleşecek rakamlar, çalışanlarca büyük merakla bekleniyor.

2022 yılında Anadolu Üniversitesi’nin 3 yıllık banka promosyon ihalesinde, yakından takip ettiğim süreçte; yetkili sendika çalışmaları, rektörün desteği, bankanın alma kararlılığı ve mevcut bankanın bırakmak istememesi gibi etkenlerle 41.500 TL gibi bir rakamla Türkiye rekoru kırılmıştı. Uzun süre bu rakamın üzerine çıkan kurum olmadı.

O dönem öncesinde ESOGÜ ortalama 31.000 TL civarında bir promosyon alırken, Eskişehir Teknik Üniversitesi ise Anadolu Üniversitesi’nin etkisiyle 39.500 TL gibi kapasitesinin üzerinde sayılabilecek bir rakam elde etmişti.

Bugün geldiğimiz noktada, konuya ilgim ve bilgim sebebiyle banka maaş promosyon ihalelerini takip etmeye devam ediyorum. En son üniversiteler içinde Adıyaman Üniversitesi, 3 yıllık süreçte 111.000 TL gibi bir rakam aldı. Bu, beklenti ve ortalama olan 100.000 TL’yi aşmış durumda.

Ekonomik kriz döneminin en kârlı kuruluşları olan bankalar, biriken nakit stoklarını piyasaya sürmek zorunda. Rekabet ortamı, müşteri daralması ve ürün satış zorlukları nedeniyle yeni taktikler ve potansiyel fırsatlar arıyorlar. Bu nedenle kamu çalışanları, garanti maaşları ve özellikle akademik camianın tasarruf ile yatırım kabiliyeti sebebiyle üniversitelere ayrı bir önem ve fiyatlandırma uygulanmakta, uygulanmaya da devam edecektir.

Banka maaş promosyon ihaleleri, Kamu İhale Kanunu’na tabi olmayan özel ihale niteliğinde olduğundan, pazarlığa ve süreç devam ederken düzenlemelere açık şekilde yapılabilmektedir.

Anadolu Üniversitesi özelinde, otomobil üreticisi bir grubun bankasının, 10 yıllık bir süreç için çalışanlara promosyon olarak yerli üretim sıfır bir araç önereceği geçtiğimiz günlerde basında yer aldı. “Gerçekleşir mi?” derseniz, “Neden olmasın?” derim. Burada yetkili sendikaların, kurum çalışan temsilcilerinin ve bankanın iyi hazırlanmış bir çerçevede, gönüllülük esasına dayalı şekilde, araç almak istemeyenlere net bir maddi karşılık sunması konuyu neticeye ulaştırabilir.

Tam bu noktada, özel sektör çalışanlarına 2022 yılında siyasi iradeden bir milletvekili tarafından verilen bir sözü de hatırlatmadan geçemeyeceğim:
Özel sektör çalışanları banka maaş promosyonundan yararlanamıyor. Bununla ilgili destek verileceği ve çalışma yapılacağı söylenmişti ancak bir daha ses seda çıkmadı.

Özel sektörde bazı kurumsal ve duyarlı firmalar, bankalar ile çalışanlar arasında iyi niyetle promosyon alıp dağıtıyor. Ancak ülkemizde pek çok alanda olduğu gibi, burada da çifte standart örneği karşımıza çıkıyor. Bunu önlemek için özel sektör çalışanlarına promosyon hakkı verilmesi ve tek usulde uygulanması için kanun teklifi hazırlanarak meclise sunulmuştu. Ancak ne hikmetse bu teklif rafta kaldı. Bu da verilen bir sözün tutulmadığının göstergesi sayılabilir.

Emekliler için bankaların oluşturduğu maaş promosyonları giderek artmakta ve en azından bir “can suyu” olabilecek seviyeye gelmekte. Yeterli mi derseniz, asla değil. Ancak hiç olmamasındansa en azından bir başlangıç olması ve devam etmesi iyidir. Gelecek dönemde rakamların büyüklüğü, rekabeti daha da yukarılara taşıyacaktır.

Değerli okuyanlar,
Sizlerle paylaştığım bu konular hassas, teknik, bürokratik ve mali alanlarda uzmanlık gerektiren bilgiler olmayabilir. Ancak yaşanmışlıklar ve yakın takiplerim nedeniyle hafızamda net yer eden gelişmelerdir. Temennim, hak sahiplerinin sıkıntılarına merhem olan banka maaş promosyonlarından toplumun tüm kesimlerinin yararlanmasıdır.

Bu konuda söz verenlerin sözünü tutması, düzenleme yapacakların yapması, sendikaların ve sivil toplum kuruluşlarının üyelerine sahip çıkması, bankaların da elini cebine atması dileğiyle… Hak edenler için adeta bir ilaç, yüzlerde tebessüm olmasını temenni ediyor, hepinize esenlikler diliyorum.