Artık “Ne olacak bu ülkenin hali?” bile diyemiyorum. İçim yanıyor...
Çünkü güzel ülkem sahtekârlıklarla kuşatıldı.
Gıdalar denetleniyor ama sahte;
Görev başına gelenler sahte;
Diplomalar bile sahte.
Doğa talan ediliyor, çevre yok ediliyor, gelecek elimizden kayıyor.
Ve en acısı…
Bütün bu durumu bilmeden ya da bilip susarak savunanlar var.
Çünkü sahteliğe alışıldı.
Çünkü her şey sahte!
Ne tarafa dönsek elimizde kalıyor.
Yorgunuz… öfkemiz bile yoruldu.
Soruyorum size:
Gerçekten ne yapmak istiyorsunuz?
Bu kadar çirkinlik, bu kadar kötülük, bu kadar yalan için bir tek sözünüz yok mu?
Yalnız biz miyiz geleceği düşünen?
Savunduğunuz düzenin içinde sizin de çocuklarınız, torunlarınız yok mu?
Yarın uyansak ve…
Her şey güzel olsa.
Zindanlardaki gençler özgür olsa,
Adalet yerini bulsa,
Emeğin hakkı verilse,
Toprak, su, orman korunup yüceltilse,
Barış kardeşliğe dönüşse,
Düşmanlıklar yerini umuda bıraksa…
Çok mu zor?
Umudu yeşertmek elimizde.
Yeter ki sahteye değil, gerçeğe tutunalım.