Türkiye Çevre Platformu'ndan Sulak Alanlar çağrısı: 'Bindiğimiz dalı kesmeyelim'
Türkiye Çevre Platformu (TÜRÇEP), sulak alanların korunmasına yönelik acil tedbirlerin alınması gerektiğini belirterek kamuoyuna bir basın açıklaması yaptı. TÜRÇEP Koordinatörü Abidin Özkaymak ve TÜRÇEP Sekreteri A. Oktay Demirkan imzasıyla yapılan açıklamada, sulak alanların ekosistemler için vazgeçilmez olduğu vurgulanarak, bu alanların tahribatının önlenmesi için acil adımlar atılması gerektiği belirtildi.
"Sulak Alanlar En Önemli Ekosistemlerden Biri"
Açıklamada, sulak alanların tropik yağmur ormanlarından sonra biyolojik çeşitliliğin en yoğun olduğu ekosistemlerden biri olduğuna dikkat çekilerek, dünyadaki canlı türlerinin yaklaşık %40'ının bu alanlarda yaşadığı ifade edildi. Türkiye'de 122 sulak alan bulunduğu, bunlardan 14'ünü Ramsar Alanı, 59'unu Ulusal Öneme Sahip Sulak Alan, 49'unu ise Yerel Öneme Sahip Sulak Alan olarak tanımlandığı belirtildi.
"Ormanlardan 3 Kat Daha Hızlı Yok Oluyor"
Sulak alanların yapılaşma, kirlilik, kurutma ve aşırı kullanım gibi nedenlerle yok olma tehdidiyle karşı karşıya olduğu vurgulanan açıklamada, "Sulak alanlar, ormanlardan üç kat daha hızlı yok olmaktadır. Bu alanları besleyen kaynaklara baraj yapılması, su yollarının değiştirilmesi, aşırı su kullanımı, evsel ve endüstriyel atıklar gibi etkenler nedeniyle sulak alanlar geri dönülmez bir şekilde zarar görmektedir" denildi.
Kanal İstanbul'a Tepki
TÜRÇEP, Kanal İstanbul projesine de dikkat çekerek, "İstanbul'da yapımı tartışılan Kanal İstanbul gibi projeler, Terkos, Küçükçekmece ve Sazlıdere gibi sulak alanları tehdit etmektedir. Bu tür projelerden derhal vazgeçilmelidir" ifadelerini kullandı.
"Sulak Alanlara Sahip Çıkalım"
Sulak alanların korunması için yerel halk, milletvekilleri ve ulusal kamuoyunun bilgilendirilmesi gerektığini belirten TÜRÇEP, "Karar vericiler, kamu kurumları, çiftçiler ve balıkçılar dahil herkesin bilinçlendirilmesi gerekmektedir. Sulak alan kaybını destekleyen politikalar derhal değiştirilmeli ve sulak alanların kurutulmasını öngören yasalar kaldırılmalıdır" çağrısında bulundu.
Son olarak açıklamada, "Bindiğimiz dalı kesmeyelim, sulak alanlarımızı gözümüz gibi koruyalım" ifadelerine yer verildi.