Tarım Orkam-Sen Genel Başkanı Serap Baysal, Eskişehir’deki orman yangınında yaşamını yitiren 10 can için önce KESK heyeti ile birlikte bölgeye gitti, sonrasında Eskişehir’de Emek ve Demokrasi Platformu’nun eylemine katılarak, burada şöyle konuştu: “KESK Eş Genel Başkanımız Ahmet Karagöz, Tüm Bel-Sen Genel Başkanımız Erdal Bozkurt ve KESK Eskişehir Şubeler Platformu ile birlikte Seyitgazi’deydik. 5’i orman işçisi, 5’i AKUT gönüllüsü olmak üzere 10 canı yitirdiğimiz bu yangının ardından ilk sözüm şu olsun: Hepimizin başı sağ olsun. Ama yetmez. Sadece taziye dilemek yetmez. Çünkü biz sadece 10 canı kaybetmedik. Onlarla birlikte bir ormanın dengesi bozuldu, toprağın hafızası yandı, binlerce canlının evi kül oldu. Biz burada sadece doğayı değil, vicdanı da kaybediyoruz.

“Bir ay önce işe giren çocuk, yangının ortasına sürülür mü?”


Son 6 ayda 1.370 orman yangını yaşandığını aktaran Baysal, “Bu veri Tarım ve Orman Bakanlığı'nın değil, Orman Genel Müdürlüğü’nün resmi sitesinden. Sormak zorundayız: Bunca yangına rağmen neden hâlâ etkin bir önlem alınmadı? Neden söndürme uçaklarımız yetersiz, neden elimizdeki iki uçaktan biri arızalı? Ve en önemlisi: Bir ay önce göreve başlayan, hiçbir saha tecrübesi olmayan bir orman işçisini bu kadar tehlikeli bir yangına kim gönderdi? Bu liyakatsizlik değil mi? Bu ihmalkârlık değil mi? Ve evet, bu tam da sınıfsal bir meseledir. Tehlike olduğunda en öne sürülen yine emekçiler. Korunmayan, donanımsız bırakılan, sonra da kahraman ilan edilen...” ifadelerini kullandı.

“Onlar yaşasaydı, kahraman değil insan olmak isterdi”

Suriye Devlet Başkanı’nın eşinden İHL ziyareti
Suriye Devlet Başkanı’nın eşinden İHL ziyareti
İçeriği Görüntüle


Taziye evlerine gittiklerinde sıvasız duvarlara asılmış bayrakları gördüğünü anlatan Serap Baysal, şunları söyledi: “O evlerde, o gençlerin tek bir hayali vardı: yaşamak. Belki ailesine destek olmak, belki doğaya yararlı bir birey olmak…Ama onları koruyamadık. Bugün siyasiler çıkıp ‘şehit oldular’ diyor, ‘kahramanca savaştılar’ diyor. Oysa bu gençler hayatta olsaydı, tek istedikleri onurlu bir yaşam olurdu.”

“Ormana girişi neden yasaklamadınız?”


Bu yangınların yüzde 80’inin insan kaynaklı olduğunu belirten Baysal, “Bunu hepimiz biliyoruz. Piknik, rant, ağaç kesimi, maden arama... Son haftalarda aşırı sıcaklar ve fön rüzgârı uyarıları yapılmıştı. Hava durumu bu kadar netken, neden ormanlara giriş yasaklanmadı? İlkokul çocuğu bile bu şartlarda orman yangını çıkabileceğini bilir. Ama denetim yoktu, yasak yoktu. Ve bugün 10 canın ardından konuşuyoruz.” şeklinde konuştu.

“Bu düzen değişmeli”


Tarım Orkam-Sen Genel Başkanı olarak çağrıda bulunan Serap Baysal, sözlerini şöyle sürdürdü: “Sorumlular ortaya çıkmalı. Bu ülkenin orman işçileri ve doğa için mücadele eden tüm emekçileri daha fazla harcanmamalı. Sadece yangınlara değil, bu çürümüş düzene karşı da ses çıkarmalıyız. Eşit, özgür ve adil bir yaşam talebimiz var. Bu sadece sendikal bir talep değil, bir insanlık talebidir. Son sözüm: Bu ateşi toprağa gömmek yetmez. Hafızamıza kazıyalım. Bir daha kimsenin evladı yanmasın. Bir daha ormanlarımız susmasın. Bir daha hiçbir can eğitimsiz, korumasız, sahipsiz ölüme gönderilmesin.”