FU9ROEfXwAA3u3m

Hizmetleriyle yalnızca kentlilerinin değil Türkiye'nin gönlünü kazanmış kıymetli belediye başkanı arkadaşlarım, özverili çalışmalarıyla bizlere güç veren değerli bürokrat arkadaşlarımız, değerli basın mensupları ve bizleri sosyal medya üzerinden takip eden sevgili yurttaşlarımız....

Sizleri bir kez daha selamlarken, şahsım ve Eskişehirliler adına hepinize hoş geldiniz diyorum.

**********

Güzel ülkemizin içerisinde bulunduğu ekonomik çöküntünün milyonlarca insanımızı maddi, manevi, sosyolojik ve psikolojik olarak derinden etkilediği, her geçen gün hayat mücadelesinin zorlaştığı bugünlerde daha da artan sorumluluklarımızın bilinciyle Eskişehir'de Başkanlar Buluşmamızı gerçekleştiriyoruz.

Türkiye nüfusunun yarısından fazlasına hizmet götüren 11 Büyükşehir Belediyesi olarak, ülke kaynaklarının büyük kısmını kapsayan şehirleri yönetiyoruz. Sanayi, ticaret, tarım, turizm gibi, ülkenin gelişim dinamiklerinin en yüksek olduğu illeriz. Enerjimizi, şehirlerimizde alt ve üst yapı başta olmak üzere ulaşım, temizlik, imar çalışmaları, kültür sanat faaliyetleri gibi temel şehircilik görevlerimize harcamamız gerekirken, hükümet tarafından yürütülen yanlış politikalar nedeniyle farklı alanlara yoğunlaşmak zorunda kalıyoruz. Ekonomik çöküş nedeniyle sosyal yardımlara ağırlık veriyor, ayakta duramayacak durumda olan çiftçimize kırsal kalkınma projelerimiz ile umut oluyor, can çekişen eğitim sistemimizin boşluklarını açtığımız ücretsiz kurslarla doldurmaya çalışıyor, kadına yönelik şiddeti sonlandırmak için çalışmalar gerçekleştiriyor ve toplumun her kademesinde kadını daha da güçlendirmek için istihdam yaratıyoruz. Çünkü biliyoruz ki bu topraklara, bizleri seçen yurttaşlarımıza ve en önemlisi ülkemizin kurucusu Ulu Önder Gazi Mustafa Kemal'e karşı bu çalışmaları yapmak boynumuzun borcudur.

Değinmek istediğim diğer bir konu da, şehirlerimizin kontrolsüz bir biçimde büyümeleri. Bizlerin onaylamadığı şehircilik projeleri Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanlığı'nda yapılıp gönderiliyor. Örneğin hayatında Eskişehir'i veya Hatay'ı ya da Tekirdağ'ı bir kere bile görmemiş olanlar, oturup bilmedikleri, görmedikleri, yaşamadıkları şehirler için Ankara’da imar planları üzerinde bireysel kararlar veriyorlar. Bu da şehirlerin, düzenli ve istikrarlı büyümelerini engelliyor. Yine vermek istediğim bir örnek, TOKİ Projeleri. TOKİ, hazırladığı tek tip projeleri tüm şehirlere uygulayarak, birbirlerinin aynı şehirler yaratıyor. Şehirleri, "tek tipleştiriyorlar." Ormanlar yok edilip, beton ormanları yaratılıyor. Tarım alanları, konut ve sanayi alanlarına çevriliyor. Su kaynaklarımız hızla kirleniyor ya da tükeniyor. Havamız kirleniyor, topraklarımız zehirleniyor. Sanayileşmeye hiç bir şekilde karşı olmamakla birlikte, yeşil sanayileşmeden yana tavır alınması gerektiğini, bunun da üzerinde önemle durulması gereken bir konu olduğunu düşünüyorum.

Diğer önemli bir konu da, düzensiz ve kontrolsüz göç akının hala devam ediyor olmasıdır. Özellikle CHP'li belediyeler tarafından yönetilen kıyı şehirlerinde büyük göçmen kitleleri barınıyor. Resmi kayıtlarda göre Eskişehir'de 20 bin civarında olduğu belirtiliyor. Ancak Mersin'de bu sayının 450 bin olduğunu, Hatay'da çok daha vahim sayılar olduğunu biliyoruz. İstanbul'u, İzmir'i tahmin bile edemiyorum. Göçü, bir insanlık dramı olarak görmekle birlikte, kontrolsüz ve aşırı her şey gibi, bu durum da şehirlerimiz ve geleceğimiz için büyük tehlike arz ettiğini düşünüyorum.

Bugüne gelecek olursak diğer toplantılarda olduğu gibi bugünkü toplantımızda da çok önemli konu başlıklarında, alanında uzman kişilerden önemli kazanımlar elde edeceğiz. Şüphesiz ülkemizin en büyük problemlerinin başında ekonomik krizin yarattığı yoksulluk geliyor. Yoksulluğun insanlarımız üzerindeki ağır yükünü azaltmak için neler yapıyoruz? Bunları yaparken neleri atlıyoruz ve kendimizi bu alanda nasıl geliştirebiliriz bunları konuşacağız.

Bu karanlık günleri atlatabilmek için en büyük motivasyonumuz ise şüphesiz her şeye rağmen yüzlerinden tebessüm eksik olmayan çocuklarımız. Aydınlık yarınlara olan inancımızı arttıran bu ülkenin güzel evlatları için neleri doğru, neleri yanlış yapıyoruz? Bunları da toplantımızda konuşacağız.

Sözlerimi sonlandırmadan önce sizlerin de benim gibi düşündüğünüzü bilerek; 2019 yılının Mart ayında 11 kent olarak çıktığımız bu güzel yolculukta, birlik, beraberlik, en önemlisi de dayanışma içerisinde çalışmaktan duyduğum mutluluğu kez daha sizlerle paylaşmak istiyorum. Birbirimizden öğreneceğimiz daha çok şey olduğuna inanıyorum. Ben Eskişehir Büyükşehir Belediye Başkanlığı görevimden ziyade, 5 dönemlik tecrübeli bir büyüğünüz olarak daima yanınızda olduğumu bilmenizi istiyorum.

Topraklarından bereket fışkıran bu güzel memlekete hep birlikte umut olmaya devam edeceğimize inanıyor, sözlerimi Yunus'un şu güzel sözleriyle sonlandırmak istiyorum:

"Bu dünyaya kanmayalım

Fanidir aldanmayalım

Bir iken ayrılmayalım

Gel dosta gidelim gönül

 

Biz bu cihandan geçelim

O dost iline uçalım

Arzu hevadan geçelim

Gel dosta gidelim gönül"

 

ŞEHRİMİZE HOŞ GELDİNİZ DOSTLAR...