HABER: GÜLNAZ DEMİROK/ BARTU CAN
Eskişehir Ekoloji Derneği’nin düzenlediği dayanışma kahvaltısında konuşan Dernek Başkanı Filiz Fatma Özkoç, kentte hayata geçirilmek istenen maden ve enerji projelerine karşı mücadeleyi büyüteceklerini vurguladı. Hukukçu Av. Mert Yedek ve Tepebaşı Belediye Başkanı Ahmet Ataç da ekolojik yıkıma karşı kararlı mesajlar verdi.
Eskişehir Ekoloji Derneği tarafından düzenlenen dayanışma kahvaltısında çevre ve yaşam alanlarını tehdit eden maden projelerine karşı yürütülen mücadele masaya yatırıldı. Etkinlikte konuşan Eskişehir Ekoloji Derneği Başkanı Filiz Fatma Özkoç, doğanın sermaye odaklı projelerle geri dönülmez biçimde tahrip edilmek istendiğini belirterek, “Bugün bu sofrada sadece ekmeğimizi değil, şehrimizin geleceğine dair kararlılığımızı paylaşıyoruz” dedi.
Kentte toprağın, suyun ve yaşam alanlarının ciddi tehdit altında olduğunu söyleyen Özkoç, Tepebaşı, Mihalgazi, Sarıcakaya ve Kaymaz’da planlanan maden projelerinin yalnızca teknik dosyalar olmadığını, çocukların geleceğini doğrudan etkileyen hayati meseleler olduğunu vurguladı. Özkoç, “Altın ve gümüş uğruna zehirlenecek suların ve yok edilecek tarım alanlarının bedelini gelecek kuşaklar ödeyecek. Bu nedenle doğayı savunmak bir seçenek değil, sorumluluktur” ifadelerini kullandı.
“Halkın rızası olmadan hiçbir proje meşru değildir”
Özkoç, bugüne kadar açılan davalar, yapılan basın açıklamaları ve sahadaki çalışmalarla Eskişehir’in güçlü bir vicdanı olduğunu gösterdiklerini belirterek, “Halkın rızası olmadan doğayı yok sayan hiçbir proje meşru değildir. Bu mücadele yalnızca bir derneğin değil, bu şehirde yaşamdan yana olan herkesin ortak mücadelesidir” dedi.
Av. Mert Yedek: “Fiilî ve hukuksal mücadeleyi birlikte yürütüyoruz”
Eskişehir Ekoloji Derneği Yönetim Kurulu Üyesi Av. Mert Yedek ise konuşmasında, ekoloji mücadelesinin yalnızca hukuki boyutla sınırlı olmadığını belirtti. Yedek, “Fiilî ve meşru mücadeleyi büyütmek, doğa ve yaşam alanlarımızdaki talan projelerine karşı durmak temel görevimizdir. Açtığımız davalarla yalnızca bugünü değil, tarihe de not düşüyoruz” diye konuştu.
Yedek, Alpagut-Atalan altın ve gümüş madeni projesi başta olmak üzere Kaymaz ve Sarıcakaya’daki maden faaliyetlerine karşı açılan davaların takipçisi olduklarını, av turizmi adı altında yaban hayatının sermayeye açılmasına karşı da hukuki mücadele yürüttüklerini aktardı. Eskişehir’in “maden çöplüğü” haline getirilmek istendiğini söyleyen Yedek, bu sürecin yalnızca yerel değil, sistemsel bir sorun olduğuna dikkat çekti.
Başkan Ataç: “Bu mücadele ulvi ve tarihsizdir”
Dayanışma kahvaltısında konuşan Tepebaşı Belediye Başkanı Ahmet Ataç da Eskişehir’in termik santral sürecinde önemli bir deneyim kazandığını hatırlatarak, “Alpu Ovası’nı halkın direnciyle koruduk. Bugün de aynı kararlılıkla ekoloji mücadelesini sürdüreceğiz” dedi.
Altın uğruna suyun ve doğanın feda edildiğini ifade eden Ataç, “Bu mücadele ulvi ve tarihsiz bir mücadeledir. Hep birlikte direnerek başaracağız. Ben bu konuda öfkeliyim ama bu öfkeyi çalışarak ve mücadele ederek göstereceğiz” diye konuştu.
Etkinlik, dayanışma ve mücadelenin büyütüleceği mesajlarıyla sona erdi.




