TBMM’de Libya'ya asker gönderilmesi tezkeresi görüşmelerinde konuşan CHP Eskişehir Milletvekili Utku Çakırözer, iktidarın dış politikasını topa tutarken, “Saray iktidarında ekonomide, ülkeyi içine düşürdükleri felaketin yol açtığı çaresizlik ortadayken, çıkış olarak her gün 84 milyonun onurunu inciten U dönüşleri ve ilkesizliklerle karşı karşıyayız! Bunlardan biri yarın yaşanacak! AKP Genel Başkanı ve Cumhurbaşkanı Erdoğan, Suudi gazeteci Cemal Kaşıkçı cinayetinin arkasındaki isim olarak suçladığı Suudi Arabistan Veliaht Prensi Muhammed bin Selman'ı Ankara'da, devlet töreniyle, kırmızı halılarla karşılayamaya hazırlanıyor! Neden yapılıyor tüm bu ilkesiz hareketler? Çünkü kasa tamtakır! O yüzden hiçbir şeyi gözleri görmüyor, o yüzden bu ilkesizlik! Para gelsin de nasıl gelirse gelsin” dedi.

Dışişleri Bakanı Mevlüt Çavuşoğlu ile Norveç Dışişleri Bakanı Anniken Huitfeldt’ın sosyal medyadan paylaşılan fotoğrafı ile duyurulan Norvec vatandaşlarının Türkiye’ye sadece kimlik kartıyla seyahat izni verilmesine de tepki gösteren Çakırözer, “Hadi böyle bir anlaşma imzalandı bari poz vermeyin! Skandal bununla da bitmiyor Türkiye Cumhuriyeti'ni Norveç'te temsil etmekle görevli Türkiye Büyükelçisi tweet atıyor, teşekkür ediyor ama kime? Norveç Dışişleri Bakanına! Sanırsınız karşılıklı olarak, Türk ve Norveç vatandaşları birbirlerinin ülkesine kimlikle girecek, vizesiz girecek. Ne gezer! Hani mütekabiliyet ilkesi, hani kendi vatandaşımızın hakkı” dedi.

84 MİLYONU İNCİTEN ZİYARET

Libya'ya asker gönderilmesi için verilen iznin süresinin 2 Temmuz 2022 tarihinden itibaren 18 ay uzatılmasına ilişkin Cumhurbaşkanlığı tezkeresi dün TBMM Genel Kurulu’nda kabul edildi. Tezkere görüşmelerinde CHP adına konuşan TBMM Dışişleri Komisyonu üyesi ve Eskişehir Milletvekili Utku Çakırözer, “Biz ülkemizin ve Mehmetçiklerimizin Libya çöllerinde maceraya atılmasını istemiyoruz” dedi. Çakırözer dış politikaya eleştiriler yöneltirken, Suudi gazeteci Cemal Kaşıkçı cinayetinin emrini veren isim olduğu ileri sürülen Suudi Arabistan Veliaht Prensi Muhammed bin Selman'ın bugün Türkiye’ye gerçekleştireceği ziyarete tepki gösterdi.

İktidarın son dönemde ülkenin itibarını, onuru zedeleyen adımlar attığını söyleyen Çakırözer, şunları söyledi: “Saray iktidarının ekonomide ülkeyi içine düşürdükleri felaketin yol açtığı çaresizlik ortadayken çıkış olarak her gün 84 milyonun onurunu inciten U dönüşleri ve ilkesizliklerle karşı karşıyayız. Bunlardan biri de yarın yaşanacak. AKP Genel Başkanı ve Cumhurbaşkanı Erdoğan, Suudi gazeteci Cemal Kaşıkçı cinayetinin arkasındaki isim olarak suçladığı Suudi Arabistan Veliaht Prensi Muhammed bin Selman'ı Ankara'da, devlet töreniyle, kırmızı halılarla karşılamaya hazırlanıyor. Cemal Kaşıkçı İstanbul'da, Suudi Arabistan Konsolosluğunda, Suudi Arabistan yönetiminin gönderdiği bir suikast timi tarafından ve yine Suudi Arabistan yönetiminin talimatıyla katledildi. AKP iktidarı, elinde tüm dinleme kayıtları olmasına rağmen bu vahşi cinayeti engelleyemedi. 15 kişilik katil timinin ellerini kollarını sallayarak İstanbul'dan ayrılışını izlemekle yetindi. Cinayetin işlendiği Suudi Konsolosluğuna girmek için tam on beş gün beklediler. Yetmedi, katliamın ev sahibi Suudi Konsolosunun kaçışına da göz yumdular. Sonra da inanılmaz bir şey yaptılar, Birleşmiş Milletler raporlarında, Türkiye ve diğer ülkelerin istihbarat raporlarında cinayetin arkasında parmağı olduğu somut delillerle ortaya konulan Suudi yönetimini ve Veliaht Prensi aklama rolüne soyundular. İstanbul'da yargılama başlamıştı, katil çetesinin gıyabında mahkeme devam ediyordu. ‘Asla vermeyiz.’ dedikleri dosyayı bir gecede, sarayın emriyle kendi elleriyle Suudlara verdiler.”

HAKİME SÜRGÜN, PRENSE KIRMIZI HALI

Kaşıkçı dosyasının Suudi Arabistan’a gönderilmesine şerh düşen hakimin de İstanbul’dan Kahramanmaraş’a gönderildiğini dile getiren Çakırözer, “Yeşil dolar aşkı öylesine gözlerini karartmıştı ki dosyanın Suudi Arabistan'a gönderilmesine şerh düşen hâkimi önceki gün İstanbul'dan Maraş'a sürdüler. Yetmedi, Erdoğan, ulusal onurumuzu ayaklar altına alma pahasına Prensin ayağına gitti. İşte, AKP'lisi, CHP'lisi, genci, yaşlısı, 84 milyon olarak hepimizi isyan ettiren fotoğraf orada çekildi. Saray avanesi ‘Davet geldi’ dediler ama Suudi Arabistan açıklama yaptı ‘Biz davet etmedik, kendisi ısrar etti gelmek için’ diye. Bundan daha ayıplı bir durum olamazdı ama sineye çekildi. Üstüne de şimdi Prens Salman Ankara'ya davet edildi, yarın turkuaz halıyla karşılanacak” diye konuştu.

MİLLİ VARLIKLARIMIZI PEŞKEŞ ÇEKECEKLER

Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın geçmişte Kaşıkçı cinayetinde Suudi yönetiminin sorumluluğuna ilişkin konuşmaları da hatırlatan Çakırözer, “Erdoğan ne demişti, hatırlayın, ‘Bu millet enayi değil, hesabı sormasını bilir’ demişti. ‘Kaşıkçı'nın katillerinden hesap sormazsak çocuklarımızın yüzüne bakamayız’ demişti. O zaman, Kaşıkçı'nın mahkeme mahkeme adalet arayan kederli nişanlısının ve bu ülkede hukukun üstünlüğüne inanan milyonlarca insanın sormak hakkı değil mi: Bu dönüş neyin nesi? Neyin karşılığında? Tabii ki yeşil dolarlar, milyonluk swaplar karşılığında. O zaman soruyoruz: Bunun neresi dik duruş, neresi millî duruş, neresi onurlu duruş? AKP iktidarı ‘katil’ diye suçladıkları kişiye ülkenin millî varlıklarını, 84 milyonun alın terini peşkeş çekmeye hazırlanıyor” dedi.

ŞİMDİ KİM DOLAR KURBANI?

Erdoğan’ın başka ülkelerin Suudi Arabistan’a yönelik sessizliğine tepki gösteren açıklamalarını da anımsatan Çakırözer, “Şu sözlerini nereye koyacağız Erdoğan’ın? ‘Veliaht prensin en yakınında bulunanlar bu işin içinde. Sonuna kadar elbette kovalayacağız. İslam dünyasından bazı kesimler ve ülkeler, ne yazık ki doların ve riyalin kurbanı olanlar bu olaylar karşısında hakkı ve hakikati söylemediler’ Kim söylüyor bu sözleri? Tabii ki Sayın Erdoğan. Peki, biz buradan soralım o zaman: Doların ve riyalin kurbanı kim olmuş şimdi Sayın Erdoğan?” diye konuştu. 

İLKESİZLER ÇÜNKÜ KASA TAMTAKIR

Dış politikadaki ilkesizliklerin temelinde ekonomik krizin yattığını belirten Çakırözer, “Neden yapılıyor tüm bu ilkesiz hareketler? Çok basit: Çünkü kasa tamtakır. Para gelsin de nasıl gelirse gelsin. Ama kimse umutsuzluğa kapılmasın, tüm bu adaletsizliklere, ilkesizliklere son vereceğiz. Doların yeşilinden başka hiçbir şeyi görmeyenler çok yakında o mevkilerden uzaklaşacaklar, milletin iradesiyle millet iktidarı gelecek” dedi.

BAKANA ‘POZ’, BÜYÜKELÇİYE ‘TWEET’ TEPKİSİ

Öte yandan, Norvec vatandaşlarının Türkiye’ye sadece kimlik kartlarıyla seyahat edebileceklerinin duyurulduğu, Dışişleri Bakanı Mevlüt Çavuşoğlu ile Norveç Dışişleri Bakanı Anniken Huitfeldt’ın sosyal medyadan paylaşımına da muhalefetten tepki geldi.  Norveç Dışişleri Bakanının, Bakan Çavuşoğlu ile elinde imzalı belgeli olan sosyal medyadan paylaşılan fotoğrafını Meclis kürsüsünden göstererek eleştiren CHP’li Çakırözer, şöyle konuştu:“Saray yönetimi ülkemizi içine soktuğu ekonomik buhran nedeniyle öyle çaresiz bir noktada ki bir ilkesizlik bir başka ilkesizliği izliyor. Geçtiğimiz günlerde Türkiye ve Norveç Dışişleri Bakanları arasında bir belge imzalandı. Bizim kendi vatandaşlarımızın vizeyle gittiği, hatta transit giderken yani Norveç'e değil başka bir ülkeye uçarken bile vize almak zorunda bırakan Norveç'in vatandaşları artık Türkiye'ye pasaportla değil, vizeyle değil, sadece kimlik kartlarını göstererek girebilecek! Ne pasaport ne vize! Biz bunu Norveç Dışişleri Bakanının attığı tweetten öğrendik. Peki ya bizim Dışişleri Bakanına ne demeli? Hadi böyle bir anlaşma imzaladınız, bari şu pozu vermeyin! Bir de poz veriyorlar, sanırsınız karşılıklı olarak, Türk ve Norveç vatandaşları birbirlerinin ülkesine kimlikle girecek, vizesiz girecek. Ne gezer!”

LÜGATINIZDA ‘MÜTEKABİLİYET’ İLKESİ DE Mİ YOK?

Skandalların bununla da bitmediğini söyleyen Çakırözer, Türkiye Cumhuriyeti'ni Norveç'te temsil etmekle görevli Türkiye Büyükelçisi’nin Norveç Dışişleri Bakanı’nın paylaşımına ‘teşekkür’ yanıtına da tepki gösterdi. Çakırözer, “Bu uzlaşmayı mümkün kıldığı için Norveçli Bakana şükranlarını sunuyor Türkiye Cumhuriyeti Büyükelçisi. Büyükelçi'nin tweetini okuyan sanır ki bizim vatandaşlarımız artık Norveç'e vizesiz, pasaportsuz girme hakkı elde etmiş. Bu rezalet ortaya çıkınca da apar topar açıklama yapılıyor. Neymiş? Bir anlaşma yokmuş, çip krizi varmış, vesaire. Çavuşoğlu'na soruyorum: Eğer ortada anlaşma yoksa elinizde tutup kameralara poz verdiğiniz o belge neyin nesi?  İkinci sorum: ‘Mütekabiliyet’ kelimesinin yani ‘karşılıklılık’ ilkesinin sizin lügatınızda bir anlamı var mıdır, varsa nedir?” diye sordu.

JESTLERE RAĞMEN ‘VİZE’ TÜRKİYE’YE ZORUNLU

 Dünyada 62 ülken vatandaşının vizesiz Norveç’e giriş yaptığını ama Türkiye’nin yapamadığını anımsatan Çakırözer, “Kolombiyalısı, Brezilyalısı, Arjantinlisi, El Salvadorlusu elini kolunu sallayarak girebiliyor Norveç'e ama Türk vatandaşları giremiyor, yaptığımız jeste rağmen giremiyor. Hani mütekabiliyet, nerede karşılıklılık? Ülkemizin, bayrağımızın, pasaportumuzun onuru nerede kaldı? Kasa tamtakır. O yüzden mütekabiliyet, vesaire hiçbir şeyi gözümüz görmüyor, o yüzden bu ilkesizlik; para gelsin de nasıl gelirse gelsin. Ülkemizin itibarının, bu ülkenin yurttaşlarının hakkının hukukunun ayaklar altına alındığı utanç verici bir durum. Ama kimse umutsuzluğa kapılmasın, tüm bu adaletsizliklere, ilkesizliklere son vereceğiz. Doların yeşilinden başka hiçbir şeyi görmeyenler çok yakında o mevkilerden uzaklaşacaklar, milletin iradesiyle millet iktidara gelecek” dedi.