Tepebaşı Belediyesi, tarih bilincine katkı sağlayacak programlara ev sahipliği yapmaya devam ediyor.

Kamu Platformu Çalışanlarından Vergi Adaleti Talebi Kamu Platformu Çalışanlarından Vergi Adaleti Talebi

Bu kapsamda Tepebaşı Belediyesi tarafından Özdilek Sanat Merkezinde düzenlenen ‘Atatürk, Eskişehir ve Behiç Erkin’ konulu panele, meclis üyeleri ve çok sayıda Eskişehirli katıldı. Moderatörlüğünü İstanbul Üniversitesi Siyasal Bilgiler Fakültesi Siyasî Tarih Anabilim Dalı Başkanı Prof. Dr. Mehmet Alkan’ın yaptığı panele Prof. Dr. Ayla Efe, Prof. Dr. Temuçin Faik Ertan ve Prof. Dr. Kemal Yakut konuşmacı olarak yer aldı.

“Eskişehir kasaba iken şehir olmuştur”

Demiryolunun Eskişehir'de yapılanması ile kentin gelişiminde büyük bir ivme kazandığını belirten Prof. Dr. Ayla Efe, “Demiryolu, Eskişehir'in kültür, sosyal, ekonomik hayatına katkı sağlamıştır. Demiryolunun gelişi ile Eskişehir'de insan hareketi üst seviyeye yükselmiştir. Bunda en büyük pay da Behiç Erkin'in olmuştur. Eskişehir küçük bir kasaba iken büyük bir şehir olmuşsa bu demiryolu ile gerçekleşmiştir. Bu bir kent belleğidir. Dönem yazışmalarında Eskişehir, demiryolu üzerinde bulunan Eskişehir olarak isimlendirilmiştir” dedi.

“Behiç Erkin’in mücadelede büyük payı oldu”

Prof. Dr. Temuçin Faik Ertan, “Demiryolları yapılırken, Osmanlı Devleti toprak kaybettikçe demiryolları da kaybedilmiş oluyordu. Avrupalılar bizim için bunları inşa ederken, düşman durumuna gelindiğinde teknisyenlerini, mühendislerini de götürüyorlardı ve biz bu konuda yetişmiş insan gücü açısından zayıftık. Türkiye'nin işgal edildiği harita ile demiryolu haritasını ve maden haritasını üst üste koyduğumuzda, ülkemizin işgal yıllarında tümüyle sömürge haline getirmek istediklerini anlıyoruz. Milli mücadele boyunca demir yollarının yüzde 85'i işgalci devletlerin elindeydi. Demiryollarının batılılar tarafından yapılması ve işletilmesi, bazı yönleri ile bizi zora sokmuştu. Mustafa Kemal Atatürk ve arkadaşları, Behiç Erkin de başta olmak üzere, demiryolu işletmelerinin yabancılardan alınmasına yönelmişlerdir. Bunun sebebi de bağımsızlık duygusudur. 1. Dünya savaşında bunun çok zorluğu çekilmişti. Behiç Erkin’in de bu mücadelede büyük payı olmuştur. Atatürk'ün demiryollarının millileşmesi için daha 1922’de ciddi mücadeleleri olmuştur” ifadelerini kullandı.
            “İngiliz sermayesi acımasızdı”

İstanbul Üniversitesi Siyasal Bilgiler Fakültesi Siyasî Tarih Anabilim Dalı Başkanı Prof. Dr. Mehmet Alkan, “İlk demiryolunu yapan İngiliz şirketi olmuştur, İzmir'e. 1864 yılında inciri ve üzümü ithal etmeyi hedefliyorlar ve çalıştırmak için Afrikalı köleler getiriyorlar bu topraklara. İngiliz sermayesi böylesine acımasızdı her zaman olduğu gibi. Osmanlı'nın parası yoktu demiryolu yapacak, bir yöntem de yap işlet devret oldu. Demiryolunun geçtiği alanların çevresindeki madenler hatta bazı vergiler bile şirketlere aktarıldı. O yüzden S çizerek yapıldı güzergahlar. Buna rağmen de yolcu ve yük taşımacılığı ile hiç kar edemediler” diye konuştu.

“Şehrimizin sosyal yapısı değişti”

Prof. Dr. Kemal Yakut ise, arşiv fotoğraflarından sunum gerçekleştirerek “100 yıl önce yine Köprübaşı odaklı bir gelişmişlik vardı. Şehrimize demiryolları vasıtasıyla göç oldu, sosyal yapı çok değişti, zenginlik oldu. Cumhuriyet dönemi arifesinde Eskişehir çok büyük bir darbe almış, 2 Eylül 1922’de Yunan işgali sona ererken, şehri yakıp gitmeleri olmuştur. Beşeri sermaye de burada yanmış oldu. Mustafa Kemal Atatürk’ün Eskişehir ziyaretinde 2 önemli mesaj olmuştur, 15 Ocak 1923’te ülke geleceğine dair mesajlar verdi. Herkesin bildiğinin aksine Atatürk, 22 değil 23 kez şehrimize gelmiştir” dedi.

Panel sonunda meclis üyeleri konuşmacılara çiçek takdim etti.