Sungur’un kaleme aldığı açıklama şöyle;
‘’ Bildiğiniz üzere son dönemde ülkemizin içerisinde bulunduğu enflasyonist ortam sebebiyle vatandaşlarımız, en temel ihtiyacı olan barınma ihtiyaçlarını karşılamakta zorluk çekecek duruma gelmiştir. Büyükşehirler baz alındığında 2019 yılından bu yana konut kiralarında ortalama %700 artış meydana gelmiştir. Yine son 1 yıllık dönemde ise konut satış fiyatları %150’nin üzerinde artmıştır. Ülke genelinde yaşanan bu durumdan en fazla etkilenen kentlerden biri de ekonomik bir öğrenci kenti olarak bilinen Eskişehir olmuştur. Kentimizde 4 kişilik bir ailenin yaşayabileceği dairelerin minimum kira bedelleri neredeyse bir asgari ücrete yaklaşmış, öğrencilerin konakladığı butik daireler ise 6-7 bin liralara kiralanmaya başlamıştır.
EYLÜL AYINDA KONUT KRİZİ YAŞANACAK
Konut satış fiyatlarındaki artış gençler için ev sahibi olmak artık hayal olmuştur. Birçok büyük şehre göre sosyo-ekonomik olarak yaşamın daha kolay olduğu Eskişehir’de bile artık öğrencilerin barınması, ailelerin konaklayacak ev bulması imkansız hale gelmiştir.
Her geçen gün artan ev kiralarına rağmenson aylarda Eskişehir’de yaşanan kiralık ev arzı probleminin, Eylül ayında şehrimize yeni gelecek öğrencilerin sayısı, kentimize atanacak devlet memurları ve başta İstanbul olmak üzere deprem riski yüksek büyükşehirlerden kentimize olan göç de göz önüne alındığında çok yakın tarihte bir barınma krizine dönüşmesi kaçınılmazdır.
GENÇLER CEMAAT VE TARİKAT YURTLARINA MAHKUM EDİLMEMELİ
Tüm bu sorunlar ortadayken yetkililerin bir an önce doğru bir konut politikasıyla vatandaşın barınma sorununa çözüm üretmesi gerekmektedir. Temel bir insan hakkı olan barınma ihtiyacının karşılanması için konutların rant aracı olarak görüldüğü anlayış terk edilmelidir. Sosyal devlet ilkesi gereği dar gelirli ailelere piyasa koşullarına uygun kira ve barınma desteği sağlanmalıdır. Kredi Yurtlar Kurumu kentteki üniversite öğrencilerinin barınma ihtiyacını tam anlamıyla karşılayacak oranda yurt kapasitelerini arttırmalı, Ülkemizin geleceği olan gençlerimiz cemaat ve tarikat yurtlarına mahkum edilmemelidir.Bizler, kaygıyla takip ettiğimiz bu konuyla ilgili uzman arkadaşlarımız, Gençlik Meclisimiz ve diğer gönüllülerimizle birlikte ilgili STK’larla da görüş alışverişi yaparak bu krizin çözümü için öneriler sunmaya devam edeceğiz.”