Anayasanın 2 ve 60 inci maddelerine göre sosyal hukuk devleti; güçsüzleri güçlüler karşısında koruyan, sağlıklı beslenme, konut, eğitim, sağlık, sosyal ve kültürel yaşama katılma yönlerinden asgari yaşam standart ve konforunu en dezavantajlı gruplar için dahi sağlayan, gelir dağılımında adaletli davranan, toplumsal dengeyi sağlayan devlettir.

Ancak, Anayasamızda lafzını yer bulan sosyal devlet ilkesinden oldukça uzaklaşılmış, sosyal devlet ilkesinin ruhu ve gerçekliği ne yazık ki kaybolmuştur.

Maaşlarına, hizmet yılı ve pirime dayalı, hakkaniyetli, hayat pahalılığını, süreklilik kazanmış ve %100’ün üzerine çıkmış kronik fiyat artışlarını, açlık ve yoksulluk sınırını dikkate alan bir artış beklerken, %40-%50  ortalamasında artış yapılması Emeklileri ve asgari ücretli işçilerimizi bir kez daha hayal kırıklığına uğratmıştır.

 “Emekliler ve Asgari Ücretle Çalışan İşçiler Adalet İstiyor”

Büyük müjdelerle açıklanan, enflasyona ezdirilmediği söylenen her emekli 10.000 lira alacakmış gibi televizyon kanallarındaki haberler aldı başını gidiyor. Fakat, Atm'lerden maaşları çekmeye gidildiğinde söylenen ile çekilen maaş birbirine tutmuyor. Bu emeklilerin maaş kargaşası maaş adaletsizliği yeni başlamış değil. Yıllardan beri süregelen bu emekli maaşlarındaki adaletsizlik enflasyon karşısında daha net hale geldiği için emeklilerin geçinemiyoruz feryadı şimdi biraz daha gür seste çıkmaya başladı.

Yıllarca gece gündüz çalışıp fiziken ve ruhen yıpranan yurttaşlarımız biraz huzur biraz rahat biraz mutluluk umuduyla emekli oluyorlar, Avrupa benzeri emeklilik hayalleri ile başlayan yolculukları  İŞKUR kapısında iş bekleme nöbetleriyle sona eriyor.

Asgari ücrete mahkum olmuş özel sektör işçileri, 1 ay boyunca neredeyse 1 aylık ev kirası bedeli için çalışıyor.

Avustralya’da Melbourne Mercer’in her sene hazırladığı Küresel Emeklilik Endeksi’ne 37 ülke arasında sondan üçüncü, asgari ücret sıralamasında Avrupa’da sondan üçüncü olmamız tesadüf değil.

Ülkemizde uygulanan, rantiyeci, faizci, üretmeyen, verimsiz ekonomi modeli sonuçları, Dünya Ülkeleri sıralamasında ki yerimizi de belirliyor.

 

Emekliler, asgari ücretliler;

Bu ücretlerle evine et, balık süt alamıyor,

Bu ücretlerle, ayda bir kez olsun dışarıda ailece yemeğe çıkamıyor,

Bu ücretlerle, çocuklarına, torunlarınıza harçlık veremiyor,

Bu ücretlerle, ayda bir kez tiyatroya, sinemaya gidemiyor,

Bu ücretlerle, yılda bir kez tatil yapamıyor,

Emeklilere ve asgari ücretlilere reva görülen bu zam oranı;

OEDAŞ Ve Türk Telekom’dan Başkan Ataç’a Ziyaret OEDAŞ Ve Türk Telekom’dan Başkan Ataç’a Ziyaret

Adaletsizdir,

Haksızlıktır,

Vicdansızlıktır.

Emeklilere ve asgari ücretlilere  bakış açısıyla iktidar;

Anayasanın Sosyal Devlet İlkesini, Refah İlkesini, Adalet İlkesini, Eşitlik İlkesini,

Emeklilerin ve asgari ücretlilerin insanca yaşam hakkını, ekonomik, sosyal ve kültürel haklarını, konut hakkını ihlal ediyor.

AHPADİ olarak; emeklilere ve asgari ücretlilere sesleniyoruz.

15 Milyon Emeklisin. Emekli olmayan ya da çalışmayan eşlerinle birlikte 22 milyon seçmensin.

İstersen, her beş yılda bir iktidar değiştirirsin.

Sızlanma

Yakınma,

Gücünün farkına var. Harekete geç.

Seni yok sayana varlığını göster.”

           

                                                                                                         

                                                                                        

Editör: Mustafa YILDIRIM