Eskişehir OKK İklim Krizi ve Çevre Çalışma Grubu, TBMM’de görüşmeleri süren İklim Kanunu Teklifi ile Maden Kanunu değişiklikleri arasında ciddi çelişkiler bulunduğunu belirterek, her iki düzenlemenin bu haliyle kabul edilmemesi gerektiğini söyledi.


Eskişehir OKK İklim Krizi ve Çevre Çalışma Grubu, 11 Nisan 2025’te TBMM’ye sunulan ve halen Genel Kurul gündeminde yer alan İklim Kanunu Teklifi ile Maden Kanunu Teklifi arasında açık hukuki ve etik çelişkiler olduğunu ifade ederek milletvekillerine çağrıda bulundu.

Yapılan açıklamada, 25 Haziran’da Meclis gündemine sürpriz bir şekilde alınan İklim Kanunu Teklifi’nin 5. maddesinin, kamuoyunun dikkatini “zeytinliklerin madenciliğe açılmasına” izin veren Maden Kanunu değişikliklerinden uzaklaştırma amacı taşıdığına dikkat çekildi.


"İklim Kanunu hedefleriyle Maden Yasası çelişiyor"

Açıklamada, İklim Kanunu’nun 5. maddesinde sera gazı emisyonlarının azaltılması, orman, mera ve sulak alanların korunması, karbon yutaklarının artırılması ve yerel iklim uyum stratejilerinin oluşturulması gibi önemli hedefler bulunduğu hatırlatıldı. Ancak aynı günlerde görüşülen Maden Kanunu’nun 11. maddesi ile zeytinlik alanlarda madencilik faaliyetlerine "kamu yararı" gerekçesiyle izin verilmesinin çelişki oluşturduğu vurgulandı.

Açıklamada şu ifadelere yer verildi:

"Bir yanda doğa temelli çözümleri ve çevresel korumayı yasal güvenceye almaya çalışan bir iklim kanunu taslağı, diğer yanda zeytinlikleri ve ekosistemleri yok sayan bir madencilik düzenlemesi var. Bu çifte standart, hem çevre hukukunu zedeleyecek hem de kamuoyunun güvenini sarsacaktır."

Karanlıkta kalan yola aydınlatma istiyorlar
Karanlıkta kalan yola aydınlatma istiyorlar
İçeriği Görüntüle

"Zeytin ağacı nakli ekonomik ve ekolojik bir yıkımdır"

Çalışma Grubu, zeytinliklerin taşınmasının "yetişkin ağaçlar için bir intihar", üreticiler içinse ekonomik yıkım anlamına geldiğini belirtti. Maden Kanunu’nda ayrıca ruhsatsız madenler için af ve ÇED süreçlerine istisna getiren düzenlemelerin de yer aldığını, bunun ciddi çevresel riskler doğuracağını kaydetti.


“İklim yasası adil değil, ticari kaygılar önde”

Açıklamada, İklim Kanunu Taslağı’nın iklim adaleti perspektifinden yoksun olduğu, toplumu yeterince ikna edemediği ve uluslararası finansal mekanizmalara uyum amacı taşıdığı izlenimi verdiği de belirtildi. Ayrıca, şeffaf denetim mekanizmalarının yetersizliği ve halk katılımının sınırlılığı da eleştirildi.


“Doğa ve yaşam kazansın” çağrısı

Eskişehir OKK İklim Krizi ve Çevre Çalışma Grubu, milletvekillerine çağrıda bulunarak şu talepleri dile getirdi:

  • Maden Kanunu’nun 11. maddesi geri çekilsin.

  • İklim Kanunu Taslağı bu haliyle kabul edilmesin.

  • Gerçek anlamda kapsayıcı, şeffaf, adil ve hesap verebilir bir iklim yasası yeniden hazırlanmalı.

  • Sermaye değil, doğa ve yaşam kazanmalı.